Konuya cevap yaz

Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Satış Yöntemleri


1980 yılından itibaren para ve sermaye piyasalarını geliştirmek ve sağlıklı bir yapı oluşturmak amacıyla önemli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Özellikle 1985-1989 döneminde mali sistem yeniden yapılandırılarak, piyasalar oluşturulmuş ve bunun sonucunda çeşitli mali enstrümanlar ortaya çıkmıştır. Hazine'ce doğrudan veya Merkez Bankası aracılığı ile satılan Devlet İç Borçlanma Senetleri 30 Mayıs 1985 tarihinden itibaren Hazine'nin ihaleli tahvil ve bono satışı sistemine geçmesi sonucunda nakit ihtiyacı bu piyasalardan sağlanmaya başlanılmıştır. Hazine'nin ihale sistemi ile borçlanmaya başlaması piyasalaşmanın ilk adımı olmuş daha sonrada Merkez Bankası bünyesinde piyasalar oluşturulmuştur. 1985 yılına kadar bütçe kanunlarında yer alan maddelerde belirtilen sınır ve esaslar çerçevesinde mevsimlik ihtiyaçlara göre borçlanılacak tutar üzerinden yapılan iç borçlanma bu tarihten itibaren düzenli bir sistemle piyasalardan yapılmaya başlanmıştır. 1986 yılında piyasalarda görülen en önemli kurumsal gelişme Merkez Bankası nezdinde kurulan Bankalararası Para Piyasasının (Interbank) 2 Nisan 1986 tarihinde çalışmaya başlamasıdır. Bankalararası piyasa rezerv fazlası ve ihtiyacı olan bankaları karşı karşıya getirerek bankaların rezerv yönetimlerini kolaylaştırmış, bankaların nakit yönetimine verdikleri önemi artırmış ve atıl fonların bu piyasada değerlendirilmesine olanak sağlamıştır. Daha sonra ise, Merkez Bankası açık piyasa işlemlerini 4 Şubat 1987 tarihinden itibaren uygulamaya başlamıştır. Bunun sonucunda; Devlet İç Borçlanma Senetleri portföyü oluşturulmuştur. Açık piyasa işlemlerinde (APİ) ekonominin genel likidite durumu dikkate alınarak Devlet İç Borçlanma Senetlerinin doğrudan alımı ve geri satım vaadi ile alımı (Repo) yapılarak, likidite düzeyinin artırılması ya da bu senetlerin doğrudan satışı ve geri alım vaadi ile satışı (Reverse Repo) yapılarak likidite düzeyinin azaltılması sağlanmaktadır. Açık piyasa işlemleri para politikası aracı olmasının yanı sıra Devlet iç Borçlanma Senetlerinin alım satımı için ikincil bir pazar oluşturulmasına ve iç borçlanma politikasının ekonomik koşullara uygun şekilde yürütülmesine katkı sağlamıştır. Devlet İç Borçlanma Senetlerinin ihale ile satışı ile kamu finansman açıklarının önemli bir bölümü para ve sermaye piyasalarından karşılanmaya başlanmıştır. Bu şekilde Merkez Bankası kaynaklarına olan başvurular azaltılmıştır. Diğer taraftan, 1987 yılında Mevduat Munzam Karşılıkları ve Umumi Disponibilite uygulamalarında önemli değişiklikler yapılarak bankaların yasal nedenlerle devlet iç borçlanma senetleri tutma zorunluluğu artırılmıştır. Böylece bankaların portföylerinde bulundurmak zorunda oldukları Devlet İç Borçlanma Senetlerinin miktarları artırılarak ek bir talep sağlanmıştır. Bütçe kanunu çerçevesinde; Hazine'nin Merkez Bankası aracılığı ile yürütülen Devlet İç Borçlanma Senetleri satışının yapıldığı piyasa bono ve tahvillerin birincil piyasası olmuştur. Birincil piyasada ihraç edilen menkul kıymetlerin istenildiği anda nakde çevrilmesine olanak sağlamak, alıcı ve satıcıları rekabetçi bir ortamda karşılaştırmak amacıyla, 17 Haziran 1991 tarihinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) bünyesinde, "Tahvil ve Bono Piyasası" kurulmuştur. Bu piyasada Devlet Tahvilleri, Hazine Bonoları, Gelir Ortaklığı Senetleri ve Özel Sektör Tahvilleri alınıp satılmaktadır. Böylece, oluşan ikincil piyasada yapılan bu işlemler daha hızlı ve düşük maliyetle gerçekleştirilerek borçlanma senetlerinin likit kaynak olması sağlanmaktadır. Ayrıca, 1993 yılı başlarında İMKB bünyesinde Repo Piyasası da oluşturulmuştur. Böylece, özellikle, paralarını kısa vadelerde değerlendirmek ihtiyacını duyan kişi ve kurumlara repo veya ters repo mekanizmaları içinde yatırım olanağı sağlanmıştır. Repo işlemleri yatırım araçlarının çeşitliliğini artırmış, menkul kıymet piyasasının para piyasası ile olan ilişkisini daha da güçlendirmiştir. Bankalar, kaynaklarının önemli bir bölümünü Hazine Bonolarına yatırmakta, bu yolla sağladıkları Hazine Bonolarını repo işlemlerinde kullanmaktadır. Repo İşlemleri de bu şekilde önemli bir talep yaratmaktadır. Bütçe Kanunu doğrultusunda Hazine Müsteşarlığı tarafından Merkez Bankası aracılığı ile yürütülen Devlet İç Borçlanma Senetleri satışında ihale, satışa arz, halka arz ve özel amaçlı satışlar olmak üzere dört ana yöntem uygulanmaktadır. İhale yönteminde, borç verenler borç tutan ile istenilen faizi belirten yazılı tekliflerini ihale günü saat 12.00'ye kadar Merkez Bankası (TCMB)'na iletirler. Hazine alınan teklifleri inceleyerek ihaleyi sonuçlandırmaktadır. Satışa arz (TAP) yönteminde Hazinece uzun vadeli değişken faizli tahviller çıkarılıp, TCMB'ca satışı gerçekleştirilmektedir. Halka arz yönteminde satış koşulları Hazinece önceden belirlenerek bankalar ve TCMB Şubeleri aracılığı ile doğrudan halka satılmaktadır. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarının görev zararlarına karşılık Özel Tertip Devlet Tahvili de çıkarılmaktadır. 


Atatürk'ün doğduğu şehir?
Geri
Top