Türkiye'de kadın hakları konusu, Batı dünyasındaki gelişmelere paralel olarak 19. yüzyıl ortalarından itibaren gündeme gelmiştir.
Türkiye'de Kadın Haklarının Gelişimine Genel Bakış
İlk dönemde daha çok kadınların eğitim hakkı ile ilgili olarak yapılan düzenlemeler, Avrupa'da yaklaşık aynı yıllarda gerçekleştirilen reformları çok kısa bir zaman aralığıyla izler. Örneğin (meslek ve elişi okulları dışında) kızlar için ilk devlet liseleri Prusya'da 1872'de, Fransa'da 1880'de açılmışken Osmanlı Devletinin ilk kız idadisi (lisesi) de 1880'de açılmıştır. Viyana üniversitesi ilk kız öğrencisini 1897'de, Sorbonne 1899'da, Alman üniversiteleri 1895 ile 1905 arasında kabul etmiş iken, İstanbul Darülfünun'unda karma öğretim 1914-1921 yılları arasında gerçekleşmiştir.
Kadınların özel hukuktaki konumuna ilişkin reformlar Türkiye'de II. Meşrutiyet döneminde gündeme gelmiş, çok eşlilik ilk kez 1917'de çıkarılan bir yasayla Avrupa normları doğrultusunda düzenlenmiştir. Özel hukukta kadın-erkek eşitliği (bazı istisnalarla) 1926 tarihli Medeni Kanun'la gerçekleşmiştir.
Kadınların siyasi ve mesleki yaşamda hak iddia etmelerinin örneklerine 1908-1914 yıllarından itibaren rastlanırsa da, bu alanda önemli gelişmeler ancak Cumhuriyet döneminde gerçekleşme fırsatını bulmuştur.
Kadınlara oy hakkı veren ilk ülke olan Finlandiya'dan (1906) sonra, 1917'de Rusya, 1918'de İngiltere ve Kanada, 1919'da Almanya ve Avusturya, 1920'de ABD ve Macaristan, kadınlara oy hakkı tanımıştır. Türkiye'de ise kadınlar, gerçek siyasi seçimlerin henüz yapılmadığı bir dönemde, 1930 ve 1935'te bu hakka kavuşmuştur.
Osmanlı Dönemi
1843:Tıbbiye Mektebi bünyesinde kadınlara ebelik eğitimi veren kurs açıldı.
1856: Osmanlı imparatorluğunda köle ve cariye ticareti yasaklandı.
1858: Arazi Kanunnamesi'nde mirasın bazı mülk türlerinde kız ve erkek çocuklar arasında eşit olarak paylaştırması hükmü yer aldı.
1859: İstanbul'da ilk kız rüşdiyesi (ortaokulu) açıldı. Taşrada ilk kız rüşdiyeleri 1883'te açılacaktır. 1906'da tüm imparatorlukta (gayrımüslim okulları hariç) 85 kız rüşdiyesi ve 25 karma rüşdiye vardır.
1869: Kadınlar için ilk sürekli yayın olarak nitelenen (haftalık) Terakki-i Mukadderat dergisi yayımlandı.
1869: Dört yıllık ilköğretim kız ve erkek çocuklar için zorunlu hale getirildi. 1895'te ilkokul yaşındaki İslam kızlarının %35 kadarı (712.423 nüfusun 253.349'u) ilkokullara kayıtlı gözükür.
1870: Kız öğretmen okulu Darülmuallimat açıldı.
1873: İlk kadın öğretmen atandı. 1881'de ilk kez bir İslam kadın, bir okul kapanma töreninde söylev verdi.
1879: Fransa'dan alınan Hukuk ve Ceza Muhakemeleri Usul Kanunlarıyla, nizami mahkemelerde kadın ve erkeğin şahitliği arasındaki ayrım kaldırıldı. (Şeriye mahkemelerinde bu ayrım 1926'ya kadar korunacaktır.)
1880: İstanbul'da ilk kız idadisi (lise) açıldı. (Fransa'da ilk kız lisesi de aynı yıl açılmıştır.) Ancak bu okul iki yıl sonra ilgisizlikten kapandı; ikinci kız lisesi ancak 1913'te kuruldu.
1886: İlk popüler kadın dergisi Şükûfezar yayınlandı; dergi, kadınların toplumsal haklarına ilişkin yazılara yer verdi. 1893-1907 yılları arasında yayınlanan Hanımlara Mahsus Gazete, yaygın bir okuyucu kitlesine ulaştı.
1890: İstanbul'da Amerikan Kız Koleji kuruldu. Önceleri yalnız gayrımüslimlere hitap eden bu okul, ilk Türk mezununu 1901'de verdi.
1908: Meşrutiyetin İlanı sonrasında çeşitli siyasi ve sosyal amaçlar güden 20 kadar kadın derneği kuruldu.
1909: Aktif siyasete atılan ilk Türk kadını Emine Semiye Hanım, Osmanlı Demokrat Fırkası yönetiminde görev aldı.
1912: Balkan Harbinde Türk hemşireler ilk kez hastanelerde çalıştılar.
1913: Kadınlar ilk kez devlet memuriyetine kabul edildi. Bedriye Osman Hanım telefon idaresinde göreve başladı.
1913: Emval-i Gayrımenkule İntikalatına Dair Muvakkat Kanunla, taşınmazların geniş bir kesiminde, kadın ve erkeğin mirastan eşit pay almaları sağlandı.
1914: İnas Darülfünunu (Kızlar Üniversitesi) açıldı.
1917: Hukuk-ı Aile Nizamnamesi ile, müslim ve gayrımüslimler için medeni nikah mecburiyeti kondu; kadınlara boşanma hakkı tanındı; kocanın ikinci kez evlenmesi, ilk zevce açısından geçerli boşanma sebebi kabul edildi.
1919: Sultanahmet Mitingi'nde Halide Edip ilk kez kitlesel bir siyasi gösteriye hitaben konuştu.
1921: İnas Darülfününu talebesinin sınıfları boykotu üzerine, kız öğrenciler Darülfünun'a kabul edildiler.
1921: İlk Türk kadın tiyatro sanatçısı Afife Jale İstanbul'da sahneye çıktı.
1922: İstanbul Tıp Fakültesine kız öğrenci kabul edildi; İlahiyat dışındaki tüm fakültelerde karma öğretim gerçekleşti.
Cumhuriyet Dönemi 1923-1950
1926: Türk Medeni Kanunu'nu ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı.
1930: Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930: Doğum izni düzenlendi.
1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
1933: Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
1934: Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1936: İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937: Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi kabul edildi.
1945: Analık sigortası (doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi.
1949: Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı.
Cumhuriyet Dönemi 1950'den sonra
1952: Sağlık Bakanlığı bünyesinde ana çocuk sağlığı hizmetleri verilmeye başladı.
1965: Gebeliği önleyici araçların satış ve dağıtımının serbest bırakılmasını ve tıbbi zorunluluk halinde kürtaj hakkı tanınmasını düzenleyen Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkarıldı.
22 Aralık 1966: Eşit değerde iş için kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan 1951 tarihli 100 sayılı ILO sözleşmesi onaylandı.
27 Mayıs 1983: 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerine izin verilmesi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle sağlandı. Kürtaj için evli kadınlara kocadan izin alma koşulu getirildi.
1985: Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini (CEDAW) imzaladı ve sözleşme ertesi yıl yürürlüğe girdi.
1985: 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda kadınlar konusu ilk kez ayrı bir başlık olarak yer aldı ve bu konuda politikalar belirlendi.
1987: Kadınlar konusuna odaklanmış ilk resmi kurum olan Devlet Planlama Teşkilatı Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu kuruldu.
1989: İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı yurt çapında 13'e ulaştı.
24 Ocak 1989: İçişleri Bakanlığı kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıkladı.
29 Kasım 1990: Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun'un 159. maddesi Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı.
1990: Mağdurun hayat kadını olması halinde tecavüz cezasının indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu 438. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlükten kaldırıldı.
14 Nisan 1990: Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, ilk kadın kütüphanesi ve bilgi merkezini açtı.
1990: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk Kadın Konukevleri açılmaya başlandı. 2000 yılı itibariyle bu sayı yediye yükselirken kapasiteleri 170'e ulaştı.
1990: 422 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı kuruldu. 25 Ekim 1990 tarihinde kadın sorunları konusunda ulusal çapta bir mekanizma olarak Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) 3670 sayılı kanunla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olarak kuruldu ve 24 Haziran 1991 tarihinde de Başbakanlığa bağlandı.
Eylül 1990: Yerel yönetimler kadın konusunda özellikle şiddete uğrayan kadınlara yönelik hizmet vermeye başladı. Türkiye'deki ilk kadın sığınma evi Bakırköy Belediyesi tarafından açıldı.
20 Şubat 1992: Birleşmiş Milletler Uluslararası Kadının İlerlemesi İçin Araştırma ve Eğitim Merkezinin (INSTRAW) toplantısında, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Türkiye'de kadın konusunda irtibat noktası olarak kabul edildi ve BM ile işbirliği içinde program ve projeler uygulanmaya başlandı.
1992: Cinsiyete dayalı veri tabanı oluşturulması amacıyla Devlet İstatistik Enstitüsü'nde Toplumsal Yapı ve Kadın İstatistikleri Şubesi kuruldu.
1993: İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı açıldı ve yüksek lisans programı vermeye başladı. Bugün Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı açarak Yüksek Lisans Programı veren üniversite sayısı dörde ulaştı.
1993: Kadın Dayanışma Vakfı, Altındağ Belediyesinin desteğiyle kadın danışma merkezi ve kadın sığınma evini açtı.
1993: Halk Bankası'nca kadınları girişimciliğe özendirmek amacıyla kadınlara özel, düşük faizli kredi uygulaması başlatıldı.
1994: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara hukuki ve psikolojik danışmanlık, girişimcilik ve el emeğinin değerlendirilmesi konularında hizmet vermek amacıyla Bilgi Başvuru Bankası (3B) kuruldu.
5 Nisan 1994: Dünya Bankası ile kadın konulu projeler yürütülmeye başlandı. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nde bir Dokümantasyon Merkezi kuruldu.
1994: Türkiye Kahire'de yapılan Birleşmiş Milletler Nüfus ve Kalkınma Konferansına katıldı. Konferans'da kadının statüsü ve sağlık ilişkisini vurgulayan "üreme sağlığı" kavramı üzerinde özellikle duruldu ve kadın sağlığında "bütüncül" bir yaklaşım benimsendi. Bu yaklaşım doğrultusunda Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde ilgili kesimlerden sağlanan katılımla "Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Ulusal Eylem Planı" hazırlandı. 1998 yılında kamuoyuna sunulan Eylem Planı 6 ana çalışma grubu tarafından oluşturuldu. Kadının Statüsü grubunun koordinasyonunu Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü üstlendi.
1995: Kurulduğundan bu yana, açtığı kadın danışma merkezi ile şiddete uğrayan kadınlara danışmanlık hizmeti veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, ilk kadın sığınağını açtı.
Kasım 1995: Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından bölgedeki kadınların durumunun iyileştirilmesi ve kalkınma sürecine entegre edilmesi amacıyla planlanan Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinin (ÇATOM) ilki Urfa'da açıldı. 2000 yılı itibariyle bölgedeki sayısı 21'e ulaştı.
29 Haziran 1996: Anayasa Mahkemesi Türk Ceza Kanunu'nun erkeğin zinasını suç olarak düzenleyen 441. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. 27 Aralık 1996 tarih ve 228600 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararda verilen bir yıllık süre içinde yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle erkeğin zinası 27.12.1997 tarihinden itibaren suç olmaktan çıktı.
1996: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde "Kırsal Kalkınmada Kadın Daire Başkanlığı" kuruldu.
1997: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda 13 il valiliği bünyesinde "Kadının Statüsü Birimleri" kuruldu.
22 Mayıs 1997: Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almakla birlikte, kendi soyadını da kullanabilmesi Medeni Kanun'un 153. maddesinde yapılan değişiklikle sağlandı.
19 Kasım 1997: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında medeni hal kısmında "evli/ bekar/ dul/ boşanmış" gibi ifadelerin yerine sadece "evli" veya "bekar" ifadelerinin kullanılmasını düzenleyen genelge yayımlandı.
13 Kasım 1997: Türkiye Cumhuriyeti, amacı uzman bakanların çalışma alanları ile ilgili konularda Avrupa Konseyi faaliyetlerine etkin bir şekilde katılmalarını teşvik etmek olan Kadın-Erkek Eşitliğinden Sorumlu Avrupa Bakanlar Konferansı'nın dördüncüsüne ev sahipliği yaptı.
23 Haziran 1998: Anayasa Mahkemesi kadının zinasını suç olarak düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 440. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. Gerekçeli karar 13 Mart 1999 tarih ve 23638 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı.
17 Şubat 1998: Yeni Türk Medeni Kanunu Tasarısı Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün ortaklaşa yaptığı bir toplantı ile kamuoyunun bilgisine sunuldu.
21 Ekim 1998: Adalet Bakanlığı, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, ve kadın kuruluşlarının oluşturduğu gündem sonucunda bekaret kontrolünün, ancak takibi şikayete bağlı suçlarda, mağdurun rızası alınarak, ırza geçme gibi re'sen takip edilen suçlarda ancak hakim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılabileceğini düzenleyen bir genelge yayınladı.
1998: İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında yapılan düzenlemeye paralel olarak Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nce verilen dul ve yetim tanıtım kartlarındaki "Emekliye Yakınlığı" bölümünde yer alan "dul kadın vb." ifadelerin yerine sadece "eşi, kızı, oğlu, annesi, babası" gibi ifadelerin kullanılması sağlandı.
17 Ocak 1998: Aile içi şiddete uğrayan kişilerin korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını düzenleyen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlüğe girdi.
1998: Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle aile reisinin beyanname vermesi esası kaldırılarak kadınların kocalarından ayrı olarak beyanname vermesi sağlandı.
1998: Kadınlara yönelik danışma merkezleri çalışmaları başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Barolar tarafından da başlatıldı. Barolar bünyesindeki Kadın Hakları/Hukuku Komisyonları arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla "Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonları Ağı (TÜBAKKOM)" kuruldu. Giderek artan komisyonların sayısı 2001 yılı itibariyle kırk civarına vardı.
Eylül 1999: Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi'ni onaylarken koyduğu aile hukukunu ilgilendiren 15 ve 16. maddelerine ilişkin çekinceleri kaldırdı.
1999: Kadın erkek eşitliği açısından önemli değişiklikler içeren Medeni Kanun Tasarısı hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu.
8 Eylül 2000: Ek İhtiyari Protokol Türkiye tarafından imzalandı. Onay aşaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alındı. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Ek İhtiyari Protokol ile Sözleşmenin taraf devletler tarafından ihlali durumunda kişilere ve kişilerden oluşan gruplara başvuru hakkı tanınmakta ayrıca uygulamaları denetlemek üzere Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi (CEDAW) Komitesine yapılacak şikayetleri kabul etme ve inceleme yetkisi tanınmaktadır.
24 Kasım 2000: Ülkemizde giderek artmakta olan töre cinayetlerine karşı kamuoyu oluşturmak üzere "25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddete Hayır Günü" nedeniyle Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Şanlıurfa Valiliği işbirliği ile "Kadına Yönelik Şiddet" konulu bir panel düzenlendi. Panel resmi düzeyde töre cinayetlerine karşı duruşun zeminini oluşturdu.
17 Şubat 2001: Türk Medeni Kanunu'nun yıldönümü nedeniyle TBMM Adalet Komisyonunda görüşülmekte olan Medeni Kanun Tasarısının eşitlikçi özünün korunarak yasalaşması için Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve kadın kuruluşları tarafından kamuoyu oluşturma faaliyetlerinde bulunuldu. Kadın dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla "Medeni Yasa Tasarısı İçin Hep Birlikte" yürüyüşü gerçekleştirildi.
21 Haziran 2001: TBMM Adalet Komisyonunca kabul edilen Türk Medeni Kanunu Tasarısı Genel Kurula sevk edildi.
22 Kasım 2001: Yeni Türk Medeni Kanununun TBMM tarafından kabul edildi.
1 Ocak 2002: Yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdi.
30 Temmuz 2002: CEDAW Ek İhtiyari Protokolünün onaylanması
Türkiye'de ilk kadınlar
İlk Türk kadın romancı sayılan Fatma Aliye Hanım
İlk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen 1892: İlk Türk kadın romancı Fatma Aliye Hanım "Muhadarat" adlı ilk romanını kendi adıyla yayımladı.
1909: İlk Türk kadın siyasetçi Emine Semiye Hanım Osmanlı Demokrat Fırkası yönetim kuruluna seçildi.
1913: İlk kadın devlet memuru Bedriye Osman Hanım Telefon İdaresinde göreve başladı.
1913: Belkıs Şevket Hanım uçağa binen ilk Türk kadın unvanını aldı.
1920: İlk Türk kadın avukat Süreyya Ağaoğlu (Ahmet Ağaoğlu'nun kızı)) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu.
1920: İlk Türk kadın tiyatro sanatçısı Afife Jale İstanbul'da sahneye çıktı.
1921: Dr. Safiye Ali Almanya’da tıp eğitimini tamamlayarak ilk Türk kadın hekim olarak tarihimizdeki yerini aldı.
1922: Yedi kız öğrenci Tıbbiye'ye kayıt yaptırarak eğitime başladı.
Haziran 1923: Nezihe Muhittin'in başkanlığında Kadınlar Halk Fırkası'nın kurulması girişiminde bulunuldu. Kadınlara oy hakkı tanımayan Seçim Kanunu gereğince valilikçe partinin kuruluşuna onay verilmediğinden dernekleşmeye gidildi.
1924: İlk kadın diş hekimi (Ferdane Bozdoğan Erberk) diplomasını aldı.
1925: Suat Hilmi Berk ilk kadın sulh hukuk hâkimi oldu.
1930: İlk kadın yargıçlar atandı.
1933: Aydın İl'inin bugün ilçe statüsü taşıyan Karpuzlu köyünde ilk kadın muhtar Gül Esin yaklaşık 500 oy alarak seçildi.
8 Şubat 1935: Türkiye Büyük Millet Meclisi 5. Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi, ara seçimlerde bu sayı 18'e ulaştı.
1933: Sabiha Güreyman Türkiye'nin ilk kadın inşaat mühendisi olarak Yüksek Mühendis Mektebi'nden mezun oldu. Güreyman ayrıca Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ilk kadın voleybolcusudur.
1935: İlk kadın doğum uzmanı Dr. Pakize İzzet Tarzi kadın hastalıkları ve doğum alanında uzmanlık eğitimini tamamladı. Tarzi, İstanbul Boğazı'nı yüzerek geçen ilk kadın unvanını da taşıyor.
1936: Eskişehir Askeri Hava Okulu'ndan mezun olan Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen dünyanın ilk kadın savaş pilotu oldu. Gökçen ertesi yıl Dersim'in havadan bombalanmasına katılarak, dünyada sivil halkı bombalayan ilk kadın pilot ünvanını da kazandı.
1947: Türk basınının ilk kadın foto muhabiri Eleni Küreman Associated Press Ajansı'nda gazeteciliğe başladı.
1950: İlk kadın belediye başkanı (Müfide İlhan) Mersin'den seçildi.
1954: Prof. Dr. Nüzhet Toydemir Gökdoğan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi dekanlığına seçilerek ilk kadın dekan oldu. Gökdoğan Fen Fakültesi'nin Astronomi Enstitüsü'ne tayin edilen ilk Türk doçenti olmuştu.
1957: Türk ordusunun ilk kadın doktor subayı Dr. Sema Aran teğmen rütbesiyle göreve başladı.
1971: İlk kadın bakan Dr. Türkan Akyol atandı. Akyol aynı zamanda ilk kadın rektördü.
1981: Türkiye' nin ilk kadın eksperi Diler Cesur.
1991: Başbakan Mesut Yılmaz'ın girişimleriyle ilk kadın vali Lale Aytaman Muğla İl'ine atandı.
1993: Alev Kılıçkeser Hottin, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulu Pilotaj Bölümü’nden mezun olarak ticari havayollarındaki ilk Türk kadın pilot oldu.
25 Haziran 1993: Türkiye'nin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller hükümeti kurdu.
1996: İlk kadın deniz subayları Deniz Harp Okulu'ndan mezun oldu.
2001: Denizli Belediye Başkanı Ali Aygören tarafından işe alınan Fatma Kasapoğlu Türkiye'nin ilk kadın belediye otobüsü şoförü oldu.
2002: İlk kadın Adalet Bakanı Prof. Aysel Çelikel göreve atandı.
2003: Nükhet Hotar Merkez Yürütme Kurulu'na getirilen ilk kadın üye oldu.
30 Ağustos 2004: Kıdemli üsteğmen Songül Yakut Türkiye'nin ilk kadın ilçe jandarma komutanı olarak görevine başladı.
2005: Tülay Tuğcu Anayasa Mahkemesi'nin ilk kadın başkanı seçildi ve dolayısıyla Yüce Divan'ın da ilk kadın başkanı oldu.
2006: Dünyanın en yüksek noktası Everest'te zirveye tırmanan ilk Türk kadın dağcı Eylem Elif Maviş oldu.
2007: Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) ilk kadın başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ oldu.
[ALINTI]
Türkiye'de Kadın Haklarının Gelişimine Genel Bakış
İlk dönemde daha çok kadınların eğitim hakkı ile ilgili olarak yapılan düzenlemeler, Avrupa'da yaklaşık aynı yıllarda gerçekleştirilen reformları çok kısa bir zaman aralığıyla izler. Örneğin (meslek ve elişi okulları dışında) kızlar için ilk devlet liseleri Prusya'da 1872'de, Fransa'da 1880'de açılmışken Osmanlı Devletinin ilk kız idadisi (lisesi) de 1880'de açılmıştır. Viyana üniversitesi ilk kız öğrencisini 1897'de, Sorbonne 1899'da, Alman üniversiteleri 1895 ile 1905 arasında kabul etmiş iken, İstanbul Darülfünun'unda karma öğretim 1914-1921 yılları arasında gerçekleşmiştir.
Kadınların özel hukuktaki konumuna ilişkin reformlar Türkiye'de II. Meşrutiyet döneminde gündeme gelmiş, çok eşlilik ilk kez 1917'de çıkarılan bir yasayla Avrupa normları doğrultusunda düzenlenmiştir. Özel hukukta kadın-erkek eşitliği (bazı istisnalarla) 1926 tarihli Medeni Kanun'la gerçekleşmiştir.
Kadınların siyasi ve mesleki yaşamda hak iddia etmelerinin örneklerine 1908-1914 yıllarından itibaren rastlanırsa da, bu alanda önemli gelişmeler ancak Cumhuriyet döneminde gerçekleşme fırsatını bulmuştur.
Kadınlara oy hakkı veren ilk ülke olan Finlandiya'dan (1906) sonra, 1917'de Rusya, 1918'de İngiltere ve Kanada, 1919'da Almanya ve Avusturya, 1920'de ABD ve Macaristan, kadınlara oy hakkı tanımıştır. Türkiye'de ise kadınlar, gerçek siyasi seçimlerin henüz yapılmadığı bir dönemde, 1930 ve 1935'te bu hakka kavuşmuştur.
Osmanlı Dönemi
1843:Tıbbiye Mektebi bünyesinde kadınlara ebelik eğitimi veren kurs açıldı.
1856: Osmanlı imparatorluğunda köle ve cariye ticareti yasaklandı.
1858: Arazi Kanunnamesi'nde mirasın bazı mülk türlerinde kız ve erkek çocuklar arasında eşit olarak paylaştırması hükmü yer aldı.
1859: İstanbul'da ilk kız rüşdiyesi (ortaokulu) açıldı. Taşrada ilk kız rüşdiyeleri 1883'te açılacaktır. 1906'da tüm imparatorlukta (gayrımüslim okulları hariç) 85 kız rüşdiyesi ve 25 karma rüşdiye vardır.
1869: Kadınlar için ilk sürekli yayın olarak nitelenen (haftalık) Terakki-i Mukadderat dergisi yayımlandı.
1869: Dört yıllık ilköğretim kız ve erkek çocuklar için zorunlu hale getirildi. 1895'te ilkokul yaşındaki İslam kızlarının %35 kadarı (712.423 nüfusun 253.349'u) ilkokullara kayıtlı gözükür.
1870: Kız öğretmen okulu Darülmuallimat açıldı.
1873: İlk kadın öğretmen atandı. 1881'de ilk kez bir İslam kadın, bir okul kapanma töreninde söylev verdi.
1879: Fransa'dan alınan Hukuk ve Ceza Muhakemeleri Usul Kanunlarıyla, nizami mahkemelerde kadın ve erkeğin şahitliği arasındaki ayrım kaldırıldı. (Şeriye mahkemelerinde bu ayrım 1926'ya kadar korunacaktır.)
1880: İstanbul'da ilk kız idadisi (lise) açıldı. (Fransa'da ilk kız lisesi de aynı yıl açılmıştır.) Ancak bu okul iki yıl sonra ilgisizlikten kapandı; ikinci kız lisesi ancak 1913'te kuruldu.
1886: İlk popüler kadın dergisi Şükûfezar yayınlandı; dergi, kadınların toplumsal haklarına ilişkin yazılara yer verdi. 1893-1907 yılları arasında yayınlanan Hanımlara Mahsus Gazete, yaygın bir okuyucu kitlesine ulaştı.
1890: İstanbul'da Amerikan Kız Koleji kuruldu. Önceleri yalnız gayrımüslimlere hitap eden bu okul, ilk Türk mezununu 1901'de verdi.
1908: Meşrutiyetin İlanı sonrasında çeşitli siyasi ve sosyal amaçlar güden 20 kadar kadın derneği kuruldu.
1909: Aktif siyasete atılan ilk Türk kadını Emine Semiye Hanım, Osmanlı Demokrat Fırkası yönetiminde görev aldı.
1912: Balkan Harbinde Türk hemşireler ilk kez hastanelerde çalıştılar.
1913: Kadınlar ilk kez devlet memuriyetine kabul edildi. Bedriye Osman Hanım telefon idaresinde göreve başladı.
1913: Emval-i Gayrımenkule İntikalatına Dair Muvakkat Kanunla, taşınmazların geniş bir kesiminde, kadın ve erkeğin mirastan eşit pay almaları sağlandı.
1914: İnas Darülfünunu (Kızlar Üniversitesi) açıldı.
1917: Hukuk-ı Aile Nizamnamesi ile, müslim ve gayrımüslimler için medeni nikah mecburiyeti kondu; kadınlara boşanma hakkı tanındı; kocanın ikinci kez evlenmesi, ilk zevce açısından geçerli boşanma sebebi kabul edildi.
1919: Sultanahmet Mitingi'nde Halide Edip ilk kez kitlesel bir siyasi gösteriye hitaben konuştu.
1921: İnas Darülfününu talebesinin sınıfları boykotu üzerine, kız öğrenciler Darülfünun'a kabul edildiler.
1921: İlk Türk kadın tiyatro sanatçısı Afife Jale İstanbul'da sahneye çıktı.
1922: İstanbul Tıp Fakültesine kız öğrenci kabul edildi; İlahiyat dışındaki tüm fakültelerde karma öğretim gerçekleşti.
Cumhuriyet Dönemi 1923-1950
1926: Türk Medeni Kanunu'nu ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı.
1930: Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930: Doğum izni düzenlendi.
1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
1933: Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
1934: Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1936: İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937: Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi kabul edildi.
1945: Analık sigortası (doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi.
1949: Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı.
Cumhuriyet Dönemi 1950'den sonra
1952: Sağlık Bakanlığı bünyesinde ana çocuk sağlığı hizmetleri verilmeye başladı.
1965: Gebeliği önleyici araçların satış ve dağıtımının serbest bırakılmasını ve tıbbi zorunluluk halinde kürtaj hakkı tanınmasını düzenleyen Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkarıldı.
22 Aralık 1966: Eşit değerde iş için kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan 1951 tarihli 100 sayılı ILO sözleşmesi onaylandı.
27 Mayıs 1983: 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerine izin verilmesi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle sağlandı. Kürtaj için evli kadınlara kocadan izin alma koşulu getirildi.
1985: Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini (CEDAW) imzaladı ve sözleşme ertesi yıl yürürlüğe girdi.
1985: 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda kadınlar konusu ilk kez ayrı bir başlık olarak yer aldı ve bu konuda politikalar belirlendi.
1987: Kadınlar konusuna odaklanmış ilk resmi kurum olan Devlet Planlama Teşkilatı Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu kuruldu.
1989: İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı yurt çapında 13'e ulaştı.
24 Ocak 1989: İçişleri Bakanlığı kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıkladı.
29 Kasım 1990: Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun'un 159. maddesi Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı.
1990: Mağdurun hayat kadını olması halinde tecavüz cezasının indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu 438. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlükten kaldırıldı.
14 Nisan 1990: Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, ilk kadın kütüphanesi ve bilgi merkezini açtı.
1990: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk Kadın Konukevleri açılmaya başlandı. 2000 yılı itibariyle bu sayı yediye yükselirken kapasiteleri 170'e ulaştı.
1990: 422 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı kuruldu. 25 Ekim 1990 tarihinde kadın sorunları konusunda ulusal çapta bir mekanizma olarak Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) 3670 sayılı kanunla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olarak kuruldu ve 24 Haziran 1991 tarihinde de Başbakanlığa bağlandı.
Eylül 1990: Yerel yönetimler kadın konusunda özellikle şiddete uğrayan kadınlara yönelik hizmet vermeye başladı. Türkiye'deki ilk kadın sığınma evi Bakırköy Belediyesi tarafından açıldı.
20 Şubat 1992: Birleşmiş Milletler Uluslararası Kadının İlerlemesi İçin Araştırma ve Eğitim Merkezinin (INSTRAW) toplantısında, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Türkiye'de kadın konusunda irtibat noktası olarak kabul edildi ve BM ile işbirliği içinde program ve projeler uygulanmaya başlandı.
1992: Cinsiyete dayalı veri tabanı oluşturulması amacıyla Devlet İstatistik Enstitüsü'nde Toplumsal Yapı ve Kadın İstatistikleri Şubesi kuruldu.
1993: İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı açıldı ve yüksek lisans programı vermeye başladı. Bugün Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı açarak Yüksek Lisans Programı veren üniversite sayısı dörde ulaştı.
1993: Kadın Dayanışma Vakfı, Altındağ Belediyesinin desteğiyle kadın danışma merkezi ve kadın sığınma evini açtı.
1993: Halk Bankası'nca kadınları girişimciliğe özendirmek amacıyla kadınlara özel, düşük faizli kredi uygulaması başlatıldı.
1994: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara hukuki ve psikolojik danışmanlık, girişimcilik ve el emeğinin değerlendirilmesi konularında hizmet vermek amacıyla Bilgi Başvuru Bankası (3B) kuruldu.
5 Nisan 1994: Dünya Bankası ile kadın konulu projeler yürütülmeye başlandı. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nde bir Dokümantasyon Merkezi kuruldu.
1994: Türkiye Kahire'de yapılan Birleşmiş Milletler Nüfus ve Kalkınma Konferansına katıldı. Konferans'da kadının statüsü ve sağlık ilişkisini vurgulayan "üreme sağlığı" kavramı üzerinde özellikle duruldu ve kadın sağlığında "bütüncül" bir yaklaşım benimsendi. Bu yaklaşım doğrultusunda Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde ilgili kesimlerden sağlanan katılımla "Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Ulusal Eylem Planı" hazırlandı. 1998 yılında kamuoyuna sunulan Eylem Planı 6 ana çalışma grubu tarafından oluşturuldu. Kadının Statüsü grubunun koordinasyonunu Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü üstlendi.
1995: Kurulduğundan bu yana, açtığı kadın danışma merkezi ile şiddete uğrayan kadınlara danışmanlık hizmeti veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, ilk kadın sığınağını açtı.
Kasım 1995: Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından bölgedeki kadınların durumunun iyileştirilmesi ve kalkınma sürecine entegre edilmesi amacıyla planlanan Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinin (ÇATOM) ilki Urfa'da açıldı. 2000 yılı itibariyle bölgedeki sayısı 21'e ulaştı.
29 Haziran 1996: Anayasa Mahkemesi Türk Ceza Kanunu'nun erkeğin zinasını suç olarak düzenleyen 441. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. 27 Aralık 1996 tarih ve 228600 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararda verilen bir yıllık süre içinde yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle erkeğin zinası 27.12.1997 tarihinden itibaren suç olmaktan çıktı.
1996: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde "Kırsal Kalkınmada Kadın Daire Başkanlığı" kuruldu.
1997: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda 13 il valiliği bünyesinde "Kadının Statüsü Birimleri" kuruldu.
22 Mayıs 1997: Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almakla birlikte, kendi soyadını da kullanabilmesi Medeni Kanun'un 153. maddesinde yapılan değişiklikle sağlandı.
19 Kasım 1997: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında medeni hal kısmında "evli/ bekar/ dul/ boşanmış" gibi ifadelerin yerine sadece "evli" veya "bekar" ifadelerinin kullanılmasını düzenleyen genelge yayımlandı.
13 Kasım 1997: Türkiye Cumhuriyeti, amacı uzman bakanların çalışma alanları ile ilgili konularda Avrupa Konseyi faaliyetlerine etkin bir şekilde katılmalarını teşvik etmek olan Kadın-Erkek Eşitliğinden Sorumlu Avrupa Bakanlar Konferansı'nın dördüncüsüne ev sahipliği yaptı.
23 Haziran 1998: Anayasa Mahkemesi kadının zinasını suç olarak düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 440. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. Gerekçeli karar 13 Mart 1999 tarih ve 23638 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı.
17 Şubat 1998: Yeni Türk Medeni Kanunu Tasarısı Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün ortaklaşa yaptığı bir toplantı ile kamuoyunun bilgisine sunuldu.
21 Ekim 1998: Adalet Bakanlığı, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, ve kadın kuruluşlarının oluşturduğu gündem sonucunda bekaret kontrolünün, ancak takibi şikayete bağlı suçlarda, mağdurun rızası alınarak, ırza geçme gibi re'sen takip edilen suçlarda ancak hakim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılabileceğini düzenleyen bir genelge yayınladı.
1998: İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında yapılan düzenlemeye paralel olarak Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nce verilen dul ve yetim tanıtım kartlarındaki "Emekliye Yakınlığı" bölümünde yer alan "dul kadın vb." ifadelerin yerine sadece "eşi, kızı, oğlu, annesi, babası" gibi ifadelerin kullanılması sağlandı.
17 Ocak 1998: Aile içi şiddete uğrayan kişilerin korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını düzenleyen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlüğe girdi.
1998: Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle aile reisinin beyanname vermesi esası kaldırılarak kadınların kocalarından ayrı olarak beyanname vermesi sağlandı.
1998: Kadınlara yönelik danışma merkezleri çalışmaları başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Barolar tarafından da başlatıldı. Barolar bünyesindeki Kadın Hakları/Hukuku Komisyonları arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla "Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonları Ağı (TÜBAKKOM)" kuruldu. Giderek artan komisyonların sayısı 2001 yılı itibariyle kırk civarına vardı.
Eylül 1999: Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi'ni onaylarken koyduğu aile hukukunu ilgilendiren 15 ve 16. maddelerine ilişkin çekinceleri kaldırdı.
1999: Kadın erkek eşitliği açısından önemli değişiklikler içeren Medeni Kanun Tasarısı hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu.
8 Eylül 2000: Ek İhtiyari Protokol Türkiye tarafından imzalandı. Onay aşaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alındı. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Ek İhtiyari Protokol ile Sözleşmenin taraf devletler tarafından ihlali durumunda kişilere ve kişilerden oluşan gruplara başvuru hakkı tanınmakta ayrıca uygulamaları denetlemek üzere Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi (CEDAW) Komitesine yapılacak şikayetleri kabul etme ve inceleme yetkisi tanınmaktadır.
24 Kasım 2000: Ülkemizde giderek artmakta olan töre cinayetlerine karşı kamuoyu oluşturmak üzere "25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddete Hayır Günü" nedeniyle Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Şanlıurfa Valiliği işbirliği ile "Kadına Yönelik Şiddet" konulu bir panel düzenlendi. Panel resmi düzeyde töre cinayetlerine karşı duruşun zeminini oluşturdu.
17 Şubat 2001: Türk Medeni Kanunu'nun yıldönümü nedeniyle TBMM Adalet Komisyonunda görüşülmekte olan Medeni Kanun Tasarısının eşitlikçi özünün korunarak yasalaşması için Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve kadın kuruluşları tarafından kamuoyu oluşturma faaliyetlerinde bulunuldu. Kadın dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla "Medeni Yasa Tasarısı İçin Hep Birlikte" yürüyüşü gerçekleştirildi.
21 Haziran 2001: TBMM Adalet Komisyonunca kabul edilen Türk Medeni Kanunu Tasarısı Genel Kurula sevk edildi.
22 Kasım 2001: Yeni Türk Medeni Kanununun TBMM tarafından kabul edildi.
1 Ocak 2002: Yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdi.
30 Temmuz 2002: CEDAW Ek İhtiyari Protokolünün onaylanması
Türkiye'de ilk kadınlar
İlk Türk kadın romancı sayılan Fatma Aliye Hanım
İlk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen 1892: İlk Türk kadın romancı Fatma Aliye Hanım "Muhadarat" adlı ilk romanını kendi adıyla yayımladı.
1909: İlk Türk kadın siyasetçi Emine Semiye Hanım Osmanlı Demokrat Fırkası yönetim kuruluna seçildi.
1913: İlk kadın devlet memuru Bedriye Osman Hanım Telefon İdaresinde göreve başladı.
1913: Belkıs Şevket Hanım uçağa binen ilk Türk kadın unvanını aldı.
1920: İlk Türk kadın avukat Süreyya Ağaoğlu (Ahmet Ağaoğlu'nun kızı)) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu.
1920: İlk Türk kadın tiyatro sanatçısı Afife Jale İstanbul'da sahneye çıktı.
1921: Dr. Safiye Ali Almanya’da tıp eğitimini tamamlayarak ilk Türk kadın hekim olarak tarihimizdeki yerini aldı.
1922: Yedi kız öğrenci Tıbbiye'ye kayıt yaptırarak eğitime başladı.
Haziran 1923: Nezihe Muhittin'in başkanlığında Kadınlar Halk Fırkası'nın kurulması girişiminde bulunuldu. Kadınlara oy hakkı tanımayan Seçim Kanunu gereğince valilikçe partinin kuruluşuna onay verilmediğinden dernekleşmeye gidildi.
1924: İlk kadın diş hekimi (Ferdane Bozdoğan Erberk) diplomasını aldı.
1925: Suat Hilmi Berk ilk kadın sulh hukuk hâkimi oldu.
1930: İlk kadın yargıçlar atandı.
1933: Aydın İl'inin bugün ilçe statüsü taşıyan Karpuzlu köyünde ilk kadın muhtar Gül Esin yaklaşık 500 oy alarak seçildi.
8 Şubat 1935: Türkiye Büyük Millet Meclisi 5. Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi, ara seçimlerde bu sayı 18'e ulaştı.
1933: Sabiha Güreyman Türkiye'nin ilk kadın inşaat mühendisi olarak Yüksek Mühendis Mektebi'nden mezun oldu. Güreyman ayrıca Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ilk kadın voleybolcusudur.
1935: İlk kadın doğum uzmanı Dr. Pakize İzzet Tarzi kadın hastalıkları ve doğum alanında uzmanlık eğitimini tamamladı. Tarzi, İstanbul Boğazı'nı yüzerek geçen ilk kadın unvanını da taşıyor.
1936: Eskişehir Askeri Hava Okulu'ndan mezun olan Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen dünyanın ilk kadın savaş pilotu oldu. Gökçen ertesi yıl Dersim'in havadan bombalanmasına katılarak, dünyada sivil halkı bombalayan ilk kadın pilot ünvanını da kazandı.
1947: Türk basınının ilk kadın foto muhabiri Eleni Küreman Associated Press Ajansı'nda gazeteciliğe başladı.
1950: İlk kadın belediye başkanı (Müfide İlhan) Mersin'den seçildi.
1954: Prof. Dr. Nüzhet Toydemir Gökdoğan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi dekanlığına seçilerek ilk kadın dekan oldu. Gökdoğan Fen Fakültesi'nin Astronomi Enstitüsü'ne tayin edilen ilk Türk doçenti olmuştu.
1957: Türk ordusunun ilk kadın doktor subayı Dr. Sema Aran teğmen rütbesiyle göreve başladı.
1971: İlk kadın bakan Dr. Türkan Akyol atandı. Akyol aynı zamanda ilk kadın rektördü.
1981: Türkiye' nin ilk kadın eksperi Diler Cesur.
1991: Başbakan Mesut Yılmaz'ın girişimleriyle ilk kadın vali Lale Aytaman Muğla İl'ine atandı.
1993: Alev Kılıçkeser Hottin, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulu Pilotaj Bölümü’nden mezun olarak ticari havayollarındaki ilk Türk kadın pilot oldu.
25 Haziran 1993: Türkiye'nin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller hükümeti kurdu.
1996: İlk kadın deniz subayları Deniz Harp Okulu'ndan mezun oldu.
2001: Denizli Belediye Başkanı Ali Aygören tarafından işe alınan Fatma Kasapoğlu Türkiye'nin ilk kadın belediye otobüsü şoförü oldu.
2002: İlk kadın Adalet Bakanı Prof. Aysel Çelikel göreve atandı.
2003: Nükhet Hotar Merkez Yürütme Kurulu'na getirilen ilk kadın üye oldu.
30 Ağustos 2004: Kıdemli üsteğmen Songül Yakut Türkiye'nin ilk kadın ilçe jandarma komutanı olarak görevine başladı.
2005: Tülay Tuğcu Anayasa Mahkemesi'nin ilk kadın başkanı seçildi ve dolayısıyla Yüce Divan'ın da ilk kadın başkanı oldu.
2006: Dünyanın en yüksek noktası Everest'te zirveye tırmanan ilk Türk kadın dağcı Eylem Elif Maviş oldu.
2007: Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) ilk kadın başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ oldu.
[ALINTI]