YERŞEKİLLERİNİN ANA HATLARI
Türkiye, yerşekilleri bakımından çeşitliliği fazla olan bir ülkedir. Jeolojik evrimi boyuncu geçirmiş olduğu tektonik olaylar, birbirlerine doğru hareket halinde bulunan eski kıt”a çekirdekleri arasında (Arabistan kalkanı, Afrika kalkanı, Rusya kalkanı) bulunması, volkanizma ve deniz seviyesi hareketleri gibi jeolojik olaylar ve olgular sonucunda, Türkiye arazisi çeşitli özellikler kazanmıştır. Ancak birinci ve ikinci jeolojik devirlerde meydana gelen şekiller, geçen uzun sürenini etkisiyle meydana gelen aşınma ve özellikle yeni tektonik hareketlerin etkisiyle ya tamamen kaybolmuş ya da topoğrafyada etkisi belli-belirsiz duruma gelmiştir. Onun için, daha önce Türkiye arazisi üzerinde meydana gelmiş bulunan özellikle orojenik olaylar (kaledoniyen, hersinyen) sonucu oluşan dağlar, bir yandan metamorfizmaya uğrayarak sertleşirken, diğer yandan da erozyona uğrayarak yükseltilerini kaybetmişlerdir. Bu yaşlı kütleler, en son orojenik hareket olan Alpin dağ oluşumuna katılan elastik kütlelere adeta kalıp oluşturmuşlar ve Alpin dağların uzanış yönünü belirlemişlerdir.
Türkiye’nin bugünkü yerşekillerinin iskeleti, üçüncü zamanın ikinci yarısında Alp orojenik hareketiyle oluşmuştur. Türkiye”de Alp orojenezi ile oluşan makro şekiller, daha sonra meydana gelen tektonik hareketler, buzullaşma, volkanizma ve erozyonla değiştirilerek günümüzdeki son halini almıştır. Onun için, Türkiye’nin yerşekillerinin işlenmeden önce neotektoniin bilinmesinde yarar vardır.
Türkiye'de NEOTEKTONİK denildiği zaman, ülkemizin bugünkü yerşekillerinin oluşumunu sağlayan genç tektonik hareketler akla gelir. Bunlar üçüncü zamanın başı ile dördüncü zamanın başını kapsayan dönemde meydana gelen yer kabuğu hareketleridir. Bu hareketlere genç tektonik hareketler denmesinin nedeni., meydana getirdikleri şekillerin günümüz topoğrafyasında belirgin olarak bulunmasıdır. Bu zaman aralığından daha eski dönemlere ait olan şekiller, Alp orojenezine katılarak onun etkisiyle özelliklerini kaybetmişler ve günümüz topoğrafyasında yer almamaktadırlar.
Başka bir ifadeyle Türkiyedeki genç tektonik, Alpin sonrası (post-alpin) döneme aittir. Post-alpin olan şekiller, Türkiye’deki en genç şekillerdir.
Genç tektonik hareketler en fazla; Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu ile Kahramanmaraş-Hatay arasında etkili olmuştur. Nitekim buraları, depremsellik yönünden Türkiyenin en hareketli yerleridir. Bu hareketlerin en az gerçekleştiği yed ise, Akdeniz Bölgesinin Antalya ve İskenderun Körfezleri arasında kalan kesimidir. Gaziantep- Şanlıurfa ve Mardin arasında kalan kesim de genç tektoniğin hemen hemen etkili olmadığı yerlerdir. Buraların, depremsellik yönünden Türkiyenin en sakin yerleri olması da bunun bir göstergesidir.
Van Gölü yakınlarından başlayarak, Karadeniz Bölgesini boydan boya geçen ve Marmara denizi üzerinden Kuzey ege’ye ulaşan Kuzey Anadolu Fay kuşağının (KAF) bulunduğu bölge, neotektonik yönden çok aktif bir kuşaktır.
Neotektonik yönden ikinci önemli bölge; Kuzey Afrika’dan başlayarak Hatay-Kahramanmaraş-Bingöl-Karlıova-Varto yönünde uzanan fay hattı ve yakın çevresidir. Türkiye’nin güneydoğusunda bir yay çizen bu kuşağa Doğu Anadolu Fay Kuşağı (DAF) denir. Bu fay kuşağı ile Kuzey Anadolu Fay Kuşağı, Van gölünün batısında Karlıova-Varto yakınlarında birbirleriyle birleştikleri için bu alan Türkiye’de neotektoniğin en aktif yöresi (deprem yöresi) durumundadır.
Türkiye’de genç tektoniğin ne etkili olduğu başka bir yer ise Ege bölgesinin batı bölümüdür. Buradaki hareketli zonlar genellikle batı-doğu yönde uzanmaktadır. Günümüz topoğrafyasına damasını vuran Aydın dağları ve Bozdağları (horstlar) ile bunlar arasındaki Dediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes ovaları (grabenler) genç tektonik hareketler sonucu meydana gelmişlerdir.
Genel olarak belirtmek gerekirse, Post-Alpin genç tektonik hareketler Türkiye jeomorfolojisi üzerinde önemli etkiler yapmişlar bunu da , Alpin ve Alpin öncesi tektonik hareketlerle meydana gelmiş olan şekillerin değişmesine ve yeni şekillerin oluşmusına yol açarak gerçekleştirmişlerdir.
Cemalettin Şahin, Türkiye Fiziki Coğrafyası
Türkiye, yerşekilleri bakımından çeşitliliği fazla olan bir ülkedir. Jeolojik evrimi boyuncu geçirmiş olduğu tektonik olaylar, birbirlerine doğru hareket halinde bulunan eski kıt”a çekirdekleri arasında (Arabistan kalkanı, Afrika kalkanı, Rusya kalkanı) bulunması, volkanizma ve deniz seviyesi hareketleri gibi jeolojik olaylar ve olgular sonucunda, Türkiye arazisi çeşitli özellikler kazanmıştır. Ancak birinci ve ikinci jeolojik devirlerde meydana gelen şekiller, geçen uzun sürenini etkisiyle meydana gelen aşınma ve özellikle yeni tektonik hareketlerin etkisiyle ya tamamen kaybolmuş ya da topoğrafyada etkisi belli-belirsiz duruma gelmiştir. Onun için, daha önce Türkiye arazisi üzerinde meydana gelmiş bulunan özellikle orojenik olaylar (kaledoniyen, hersinyen) sonucu oluşan dağlar, bir yandan metamorfizmaya uğrayarak sertleşirken, diğer yandan da erozyona uğrayarak yükseltilerini kaybetmişlerdir. Bu yaşlı kütleler, en son orojenik hareket olan Alpin dağ oluşumuna katılan elastik kütlelere adeta kalıp oluşturmuşlar ve Alpin dağların uzanış yönünü belirlemişlerdir.
Türkiye’nin bugünkü yerşekillerinin iskeleti, üçüncü zamanın ikinci yarısında Alp orojenik hareketiyle oluşmuştur. Türkiye”de Alp orojenezi ile oluşan makro şekiller, daha sonra meydana gelen tektonik hareketler, buzullaşma, volkanizma ve erozyonla değiştirilerek günümüzdeki son halini almıştır. Onun için, Türkiye’nin yerşekillerinin işlenmeden önce neotektoniin bilinmesinde yarar vardır.
Türkiye'de NEOTEKTONİK denildiği zaman, ülkemizin bugünkü yerşekillerinin oluşumunu sağlayan genç tektonik hareketler akla gelir. Bunlar üçüncü zamanın başı ile dördüncü zamanın başını kapsayan dönemde meydana gelen yer kabuğu hareketleridir. Bu hareketlere genç tektonik hareketler denmesinin nedeni., meydana getirdikleri şekillerin günümüz topoğrafyasında belirgin olarak bulunmasıdır. Bu zaman aralığından daha eski dönemlere ait olan şekiller, Alp orojenezine katılarak onun etkisiyle özelliklerini kaybetmişler ve günümüz topoğrafyasında yer almamaktadırlar.
Başka bir ifadeyle Türkiyedeki genç tektonik, Alpin sonrası (post-alpin) döneme aittir. Post-alpin olan şekiller, Türkiye’deki en genç şekillerdir.
Genç tektonik hareketler en fazla; Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu ile Kahramanmaraş-Hatay arasında etkili olmuştur. Nitekim buraları, depremsellik yönünden Türkiyenin en hareketli yerleridir. Bu hareketlerin en az gerçekleştiği yed ise, Akdeniz Bölgesinin Antalya ve İskenderun Körfezleri arasında kalan kesimidir. Gaziantep- Şanlıurfa ve Mardin arasında kalan kesim de genç tektoniğin hemen hemen etkili olmadığı yerlerdir. Buraların, depremsellik yönünden Türkiyenin en sakin yerleri olması da bunun bir göstergesidir.
Van Gölü yakınlarından başlayarak, Karadeniz Bölgesini boydan boya geçen ve Marmara denizi üzerinden Kuzey ege’ye ulaşan Kuzey Anadolu Fay kuşağının (KAF) bulunduğu bölge, neotektonik yönden çok aktif bir kuşaktır.
Neotektonik yönden ikinci önemli bölge; Kuzey Afrika’dan başlayarak Hatay-Kahramanmaraş-Bingöl-Karlıova-Varto yönünde uzanan fay hattı ve yakın çevresidir. Türkiye’nin güneydoğusunda bir yay çizen bu kuşağa Doğu Anadolu Fay Kuşağı (DAF) denir. Bu fay kuşağı ile Kuzey Anadolu Fay Kuşağı, Van gölünün batısında Karlıova-Varto yakınlarında birbirleriyle birleştikleri için bu alan Türkiye’de neotektoniğin en aktif yöresi (deprem yöresi) durumundadır.
Türkiye’de genç tektoniğin ne etkili olduğu başka bir yer ise Ege bölgesinin batı bölümüdür. Buradaki hareketli zonlar genellikle batı-doğu yönde uzanmaktadır. Günümüz topoğrafyasına damasını vuran Aydın dağları ve Bozdağları (horstlar) ile bunlar arasındaki Dediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes ovaları (grabenler) genç tektonik hareketler sonucu meydana gelmişlerdir.
Genel olarak belirtmek gerekirse, Post-Alpin genç tektonik hareketler Türkiye jeomorfolojisi üzerinde önemli etkiler yapmişlar bunu da , Alpin ve Alpin öncesi tektonik hareketlerle meydana gelmiş olan şekillerin değişmesine ve yeni şekillerin oluşmusına yol açarak gerçekleştirmişlerdir.
Cemalettin Şahin, Türkiye Fiziki Coğrafyası