TUTSAK (devamı-10)

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
- Aması ne Ahu?
- Okulum bitmeden hiç bir şekilde, böyle bir ilişki yaşamamı ailem asla istemez.
- Anlıyorum. Peki ya sen? Sen istiyor musun?
- Aslında o ana kadar benim de pek düşündüğüm bir şey değildi. O kadar ani oldu ki.
Çok hoşuma gitti o sözleri duymak. Ama bundan ötesine hazır mıyım bilmiyorum. Annem ve babam
asla izin vermez.
- Annen, baban diyorsun. Peki onlara söylemek zorunda mısın?
- Onlara zaten söyleyemem. Fakat bir şekilde haberleri olur, olursa da beni okuldan
alırlar. Ve...
- Anlamaya çalışıyorum...
- Duygularımın pek önemi yok sanırım? der Şahin.
- Hayır, hayır, öyle demek istemedim.
- Bilmiyorum o kadar çok karışığım ki, der Ahu.
Bir an sessizliğe bürünürler... Sessizliği, oradan geçmekte olan çiçekçi bir kız bozmuştu.
- Abe alasın bu güzel gacıya bir çiçek.
Bakıştılar... Ahu:
- Lüzumu yok, dedi.
- Siz ona bakmayın, bir gül verir misiniz, lütfen.
- Buyur abim. ALLAH ayırmasın sizi... Der ve oradan uzaklaşır, çiçekçi kız.
İnşallah der, Şahin içinden.
- Bu gülü kabul edersen çok sevinirim. Lütfen.
- Peki tamam, teşekkür ederim.
- Artık kalksak mı? der Ahu.
- Nasıl istersen. Ama bir cevap alamadım senden, Ahu.
- Biliyorum haklısın ama sende beni anla lütfen. Benim de içimde tuhaf duygular var evet.
Ama bir yanım olabilir diyor, bir yanım ailene ne diyeceksin diyor.
- O halde sende istiyorsun...
- Bilmiyorum Şahin bilmiyorum...
Şahin bir an umutlanır. İçini farklı bir sevinç kaplar.
- Artık gidelim mi? Ayakta öylece kaldık.
- Tabi tabi, özür dilerim.
Belli ki Ahu da hoşlanmıştı. Ama kaygıları korkuları onu rahat bırakmıyordu.
Anne ve babası öğrenirse, kendisini okuldan aldıkları gibi, Şahin' ede zarar verebilirlerdi, sebep
olduğu için...O duygularını ailesinden habersiz yaşayabilecek miydi?



Arkası yarın...
 
Geri
Top