TUTSAK (devamı-13)

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
Ders saatlerini geçirdiklerinin farkında değillerdi...
- Eyvah... dersi kaçırdım. Dedi Ahu telaşla... Şahin hiç telaş yapmamıştı. Bilerek unutmuş, unutturmuş
gibi...
- Hay Allah sana da sebep oldum, dedi Şahin.
- Kusura bakma...
İçinden de seviniyordu, baş başa kaldıkları için... Ama Ahu üzülmüştü. Bu zamana kadar, hiç
derslerini aksatmamıştı. Şahin' de ilk defa yaşıyordu böyle bir durumu. Aşk böyle bir şey demek ki...
Her şeyi unutturan, mantığı durduran bu olsa gerek...
- Ne yapalım, olana oldu artık, dedi Ahu.
- Gerçekten çok üzgünüm, Ahu özür dilerim.
- Olan oldu artık, özürlük bir şey de yok...
- Hava soğuk, istersen şu karşıdaki kafeye gidelim, dedi Şahin.
- Peki olur, gidelim...
Birer kahve söylediler. Koyu sohbete kaldıkları yerden devam ettiler. Kendilerinden çok
aileleri hakkında sohbet ediyorlardı...
- Her an seni düşünüyorum aklımdan hiç çıkmıyorsun, dedi Şahin.
- Anlıyorum seni inan ben de ne yapacağımı bilemiyorum. Bir yanım istiyor, bir yanım kararsız.
Zaten görüşüp konuşuyoruz...
- Ama ben dahasından bahsediyorum dedi, Şahin. Tabi seni zorlayamam. Tabi ki, okullarımızı
bitecek, ailelerimiz gerektiği zaman öğrenecek. Ben gizli bir şey yapalım demiyorum ki! Sadece
senin de gerçek duygularını bilmek istiyorum, her şeyi bir yana bırakarak...
- Beğenilmek hoş elbet, bende her şeyi bir yana bırakıp düşününce, evet hoşlandım senden.
Daha yeni tanış tık, zamanla her şey yoluna girer umarım, dedi Ahu.
- Senin de benden hoşlandığını duydum ya... Mutluluktan o anda ne yapacağını bilemedi, Şahin.




Arkası yarın...
 
Geri
Top