TUTSAK (devamı-14)

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
Vakit bir hayli ilerlemişti...
Şahin hiç bitmesin istiyordu sohbet. Ama Ahu o kadar rahat değildi. Bir ara gözü duvardaki
saate ilişti.
- Ooo... Vakit bi hayli geçmiş... Hemen çıkmam lazım, daha ders notlarını almam gerek.
- Biraz daha kalsaydık, dedi Şahin.
- Lütfen, hem annem lerde merak eder.
- Peki o halde, dedi Şahin.
Ve beraberce kalktılar...
Şahin artık daha rahattı, Ahuya karşı hislerinin karşılıksız olmadığını biliyordu.
Ama sabırlı olması gerektiğini' de...
Eve geldiğinde hemen babasının yanına koştu.
- Nasılsın babacığım?
- İyiyim oğlum iyiyim. Öhe öhe...
- Emin misin baba, pek iyi görünmüyorsun.
- Bir doktora gitseydik, iyice bir muayene olsaydın.
- Yok be oğlum, iyiyim ben...
- Ben odama çıkıyorum, bir şeye ihtiyacın olursa seslenirsin babacığım.
- Annem nerede?
- Balkonda...
Bir arkadaşını arayıp ders notlarını istedi. Ve aldığı notları gözden geçirdi.
Umarım bir daha dersleri kaçırmam diye de düşünmeden edemedi...
Ahu odasına çekilmiş, arkadaşından aldığı ders notlarını kontrol ediyordu.
O da bugün ki gibi bir daha dersleri kaçırmam diye aynı şeyleri düşündü, Şahinle.
Bir yandan da Şahin' i düşünüyordu. Artık o da nasıl olduğunu bilmediği garip bir duyguyla
Şahin' i düşünmeye başlamıştı. Yüzünde tatlı bir tebessümle...
Şahin bir ara, daha Ahunun telefon numarasını bile bilmiyorum, numarası olsa arar veya
mesaj çekerdim, diye düşündü...
- Evet ya ne kadar ahmağım, hiç aklıma gelmedi, telefon numarasını almak. İlk işim
bir daha ki karşılaşmamızda telefon numarasını istemek, diye kendi kendine konuştu...
Bir ara annesi:
- Oğlum, haydi yemeğe diye seslendi.
Ama Şahin çoktan Ahu' nun hayaliyle uykuya dalmıştı...



Arkası yarın...
 
Geri
Top