- Anne, babam kendine geliyor...
- Bizi çok korkuttun bey...
- Baba babacığım, çok şükür iyisin, her şey geçti...
- İyiyim çok şükür iyiyim, diyebildi yorgun bir sesle...
Doktorun söyledikleri akıllarından çıkmıyordu. Üzülmek ve üzmek yoktu...
Babasını yormamak için sadece elini tutup bakıştılar bir süre...
- Oğlum okulundan da oldun! dedi babası.
- Bugün okul yok baba, hem olsa ne yazar, sen buradayken ben okula mı giderim...
- Ne olursa olsun okulundan geri kalma oğlum, sen okuyacak ve hukuk adamı olacaksın...
- Sen merak etme babacığım...
Birazdan hemşire gelir ve kontrollerini yapacağız hastanın, lütfen çıkar mısınız der.
- Tabi, tabi...
Oğlum der annesi:
- Eve gidip temiz çamaşırlar almak gerek.
- Tamam anne ben hallederim, sen merak etme, der ve yola koyulur.
Evden temiz çamaşırları alır ve hemen hastaneye gitmek üzere sokağa çıkar. Onu gören mahalleli
merakla sorar. O da kısaca anlatır... Geçmiş olsun derler... Hemen gitmesi gerektiğini söyleyerek
yanlarından ayrılır.
Çok yorgundu yolda yalpalı ya yalpalı ya yürüyordu. Bir ara Ahu' yu getirdi aklına, ne yapıyor acaba?
Keşke şimdi yanımda olsaydı, ne büyük moral olurdu... Tüm üzüntüleri giderdi...
Hastaneye gelmişti, annesi koridorda doktorla konuşuyordu.
- Hastanızı yarın taburcu edeceğiz, yazmış olduğum ilaçları kullansın, bir ay sonra kontrol için
tekrar gelmeniz gerek, der, Tekrar geçmiş olsun.
- Çok sağ olun doktor bey, der annesi...
- Anne bir şey mi var telaşla!
- Yok oğlum yok, baban yarın taburcu oluyor, onunla ilgili bilgi veriyor doktor bey, sağolsun...
- Teşekkür ederiz tüm gayretleriniz için, der Şahin doktora.
Temiz çamaşırları annesine verir, babası uyuyordu.
- Anne ben kafe ye ineceğim, bir şey ister misin? Babam uyuyor zaten bende bir çay içeyim bu arada.
- İstemem oğlum, sen git çayını iç.
Kafe ye iner, kendine bir çay ve çörek alır. En köşe deki masaya kurulur.
Çayını yudumlarken, bir ara gözü, karşı masadan kendisini süzen kadına ilişir. Utanır ve yönünü değişir.
Ben niye utanıyorum ki, bakan o diye düşünür sessizce...
Hiç anlam verememişti, kadın ısrarla tebessüm ederek bakmaya devam ediyordu. Rahatsız olmuştu kalkıp gitmek istedi. Kadın yanına gelerek.
- Pardon oturabilir miyim der.
- Tabi de... Şaşkın şaşkın bakar kadına Şahin.
- Ben Hülya der kadın elini uzatır.
- Ben ben de Şahin der.
- Biliyorum bu kadın da kim, neler oluyor diye aklınızdan geçiyor. Ben hastanızın yattığı
yan odadayım refakatçi olarak benim de hastam var. Sizi oradan biliyorum. Sanırım hastanız, babanız.
- Evet, der Şahin.
- Kaç gündür buralardayım, doğru dürüst sohbet edecek kimseler bulamadım ve sizi gördüm.
Belli ki eğitimli birine benziyorsunuz, tanışmak konuşmak istedim.
- Anlıyorum ama benim kalkmam gerek. Odaya çıkmam gerek.
- O halde beraber çıkalım der kadın.
Kadın, tekrar görüşürüz der ve ayrılır yanından.
Şahin hiç beklemediği bu durum karşısında, hastane ortamı demek ki böyle oluyor hasta, refakatçi
ilişkileri, dertleşmeleri, vesaire. Öylesine olduğunu düşünerek umursamadı ve babasının yanına geldi...
Kadın, gayet alımlı ve güzel. Kocası beş yıl önce trafik kazasında ölmüş ve kimsesi olmadığı
için yiğenini yanına almış ve onunla yaşıyordu. Çok zengindi.Belli ki Şahin' i beğenmişti. Kadın çok yaşlı
değildi ama biliyordu ki Şahin' e göre yaşlıydı...
- Bizi çok korkuttun bey...
- Baba babacığım, çok şükür iyisin, her şey geçti...
- İyiyim çok şükür iyiyim, diyebildi yorgun bir sesle...
Doktorun söyledikleri akıllarından çıkmıyordu. Üzülmek ve üzmek yoktu...
Babasını yormamak için sadece elini tutup bakıştılar bir süre...
- Oğlum okulundan da oldun! dedi babası.
- Bugün okul yok baba, hem olsa ne yazar, sen buradayken ben okula mı giderim...
- Ne olursa olsun okulundan geri kalma oğlum, sen okuyacak ve hukuk adamı olacaksın...
- Sen merak etme babacığım...
Birazdan hemşire gelir ve kontrollerini yapacağız hastanın, lütfen çıkar mısınız der.
- Tabi, tabi...
Oğlum der annesi:
- Eve gidip temiz çamaşırlar almak gerek.
- Tamam anne ben hallederim, sen merak etme, der ve yola koyulur.
Evden temiz çamaşırları alır ve hemen hastaneye gitmek üzere sokağa çıkar. Onu gören mahalleli
merakla sorar. O da kısaca anlatır... Geçmiş olsun derler... Hemen gitmesi gerektiğini söyleyerek
yanlarından ayrılır.
Çok yorgundu yolda yalpalı ya yalpalı ya yürüyordu. Bir ara Ahu' yu getirdi aklına, ne yapıyor acaba?
Keşke şimdi yanımda olsaydı, ne büyük moral olurdu... Tüm üzüntüleri giderdi...
Hastaneye gelmişti, annesi koridorda doktorla konuşuyordu.
- Hastanızı yarın taburcu edeceğiz, yazmış olduğum ilaçları kullansın, bir ay sonra kontrol için
tekrar gelmeniz gerek, der, Tekrar geçmiş olsun.
- Çok sağ olun doktor bey, der annesi...
- Anne bir şey mi var telaşla!
- Yok oğlum yok, baban yarın taburcu oluyor, onunla ilgili bilgi veriyor doktor bey, sağolsun...
- Teşekkür ederiz tüm gayretleriniz için, der Şahin doktora.
Temiz çamaşırları annesine verir, babası uyuyordu.
- Anne ben kafe ye ineceğim, bir şey ister misin? Babam uyuyor zaten bende bir çay içeyim bu arada.
- İstemem oğlum, sen git çayını iç.
Kafe ye iner, kendine bir çay ve çörek alır. En köşe deki masaya kurulur.
Çayını yudumlarken, bir ara gözü, karşı masadan kendisini süzen kadına ilişir. Utanır ve yönünü değişir.
Ben niye utanıyorum ki, bakan o diye düşünür sessizce...
Hiç anlam verememişti, kadın ısrarla tebessüm ederek bakmaya devam ediyordu. Rahatsız olmuştu kalkıp gitmek istedi. Kadın yanına gelerek.
- Pardon oturabilir miyim der.
- Tabi de... Şaşkın şaşkın bakar kadına Şahin.
- Ben Hülya der kadın elini uzatır.
- Ben ben de Şahin der.
- Biliyorum bu kadın da kim, neler oluyor diye aklınızdan geçiyor. Ben hastanızın yattığı
yan odadayım refakatçi olarak benim de hastam var. Sizi oradan biliyorum. Sanırım hastanız, babanız.
- Evet, der Şahin.
- Kaç gündür buralardayım, doğru dürüst sohbet edecek kimseler bulamadım ve sizi gördüm.
Belli ki eğitimli birine benziyorsunuz, tanışmak konuşmak istedim.
- Anlıyorum ama benim kalkmam gerek. Odaya çıkmam gerek.
- O halde beraber çıkalım der kadın.
Kadın, tekrar görüşürüz der ve ayrılır yanından.
Şahin hiç beklemediği bu durum karşısında, hastane ortamı demek ki böyle oluyor hasta, refakatçi
ilişkileri, dertleşmeleri, vesaire. Öylesine olduğunu düşünerek umursamadı ve babasının yanına geldi...
Kadın, gayet alımlı ve güzel. Kocası beş yıl önce trafik kazasında ölmüş ve kimsesi olmadığı
için yiğenini yanına almış ve onunla yaşıyordu. Çok zengindi.Belli ki Şahin' i beğenmişti. Kadın çok yaşlı
değildi ama biliyordu ki Şahin' e göre yaşlıydı...