TUTSAK (devamı-8)

Bir an evvel yemeğini yemek istiyordu. Hemen odasına çekilip, Ahu' yu düşünmek istiyordu.
Acaba o da onu düşünüyor muydu? Kim bilir, belki... Artık tüm rüyaları Ahu ile doluydu, hangi yöne baksa
Ahu, Ahu. Tutsak olmuştu bir kere...
Babasının da bir şeyler anladığını, biliyordu artık.
Nasıl bir tutsaklık bu?
Hiç bitmesin, bir ömür tutsak kalayım... Diye düşünürken uykuya daldı.
Bir kafede beraber çay içiyorlardı. Bir taraftan, nişan hazırlıklarıyla ilgili konuşup, gülüşüyorlardı.
İkisi de çok heyacanlıydı. O kadar mutluydular ki. Artık birlikteydiler ve evleneceklerdi.
Şahin:
- Hayatım, düğünü nerede olmasını istersin?
- Fark etmez. Yeter ki evlenelim.
- O kadar mutluyum ki...
- Seni çok seviyorum, Ahu.
- Ben de seni aşkım.
- Nişandan sonra davetiyeleri seçeriz beraber.
- Gelinliğini, damatlığımı, daha çok işimiz var çok. Dedi, Şahin.
...
- Ooo...
- Hadi, oğlum kalk artık. Geç kalıyorsun.
- Hıı! Anne...
- Şaşkın hadi kalk, kalk.
- Gülüşmeler...
- Tamam, tamam kalkıyorum, anne.
- Rüya imiş meğer...
Rüya da olsa, çok güzeldi, yaşadıkları rüyada, gerçekte de olur bir gün, diye iç geçirdi...
Hala rüyanın etkisindey di. Rüya bile çok heyecanlandırmıştı onu...




Arkası yarın...