TUTSAK ( devamı-9)

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
Yeni bir gün daha başlamıştı...
Dalgın dalgın kahvaltısını yaparak, evden çıktı. Fakülteye gidip gitmemek de kararsızdı.
Bugün öylesine takılmak istiyordu. Bir taraftan da, Ahu' yu görmek istiyordu.
Gitmeliydi ve Ahu' yu görmeliydi. Ona rüyamı anlatabilseydim keşke, diyerek iç geçirdi.
O da biliyordu ki bu imkansızdı. Bir sır olarak kalacaktı, rüyası. Belki ilerde, anlatabilme şansım olur,
düşüncesiyle fakülte varmıştı.
Evet. Tam karşısındaydı, öylece kalakaldı. Sadece başıyla selamlaya bildi.
Ahu' da karşılık vererek, başını salladı. Çok heyacanlandı, Şahin.
Yanına yaklaşarak:
- Şeyy, derslerden sonra, bir şeyler içelim mi, okul dışında? Diye sordu, bir anda.
- Özür dilerim, yine pat diye karşına çıkarak, neyse kusura bakma. Diyerek uzaklaşmak istedi.
Çok utanmıştı, Şahin.
- Peki olur dedi, Ahu.
Kulaklarına inanamıyordu, Şahin, o kadar şaşkın ve sevinçliydi ki.
- Tamam o zaman görüşürüz, çıkışta. Diyerek ayrıldılar.
Okuldan sonra, kimselerin onları göremeyeceği bir yer bularak, oturdular.
- Bir kafe' ye gitseydik. Dedi, Şahin.
- Yok yok böyle iyi.
Diyerek, öylece baktı, Şahin' e.
- Çok iyisin.
- Teşekkür ederim. Sende beni kırmadın.
- Nasılsın?
- İyiyim, sen nasılsın?
- Bende seni görünce, kendimi iyi hissediyorum. Dedi, Şahin.
- Bakıştılar, bakıştılar...
- Hiç düşünebildin mi? Sana söylediklerimi.
- Ahu öylece bakıyordu. Bir şey söylemiyordu.
- Ahu iyi misin. Diye sordu, Şahin.
- Ah, pardon. Şey ben aslında pek bilmiyorum. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı. Ben hiç
bu zamana kadar, kendi başına karar / lar almadım. Hep ailemin dediği şeyleri yaptım.
- Ama bu durum başka. Diyebildi, Şahin.
- Öyle ama..
- Bak ben o günden sonra çok düşündüm, benimde hoşuma gitmedi değil
söylediklerin.
- Ama...




Arkası yarın...
 
Geri
Top