TUTSAK (devamı)

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
Yeni bir güne uyandı ve binbir güçlükle toparlanıp fakültenin yolunu tuttu. Uğruna tutsak olduğu, aklından, yüreğinden söküp atamadığı, daha ilanı-ı aşk bile etmediği, edemediği sevdasıda aynı fakültede, dahada ötesi aynı bölümdeydiler. O da hukuk okuyordu.(Hakkında başka bir şey bilmiyordu) Ama bir karar almıştı, kendini bu tutsaklıktan kurtarmak istiyordu. Bugün ne yapıp ne edip söyleyeceğim, söylemem gerek diye düşüncelerle, fakülteye varmıştı. Çok heyacanlıydı. Yüreği yerinden fırlayacak gibiydi. Yüz yüze gelmekten de çekiniyordu. Ama bir an evvelde haykırmak istiyordu. Yüzü kıpkırmızıydı. Arkadaşları o halini görünce, hastamısın diye sormadan edemediler. Tabiki hasta değildi. Ama bilmedikleri bir hastalığa kapılmıştı aslında. Gönül hastalığı...Ders bitmişti ve artık heyacanı zirve yapmıştı. Nasıl söylüyeceğini, nereden başlayacağını oda bilmiyordu, ama bugün bu iş ya olacak, ya olacaktı. Kendisine çeki düzen vererek, kantinde yanlız oturmakta olan kızın yanına yaklaşarak, gayet kibar ve titrek bir sesle...
-Pardon oturabilirmiyim? Dedi...




Arkası yarın...
 
Geri
Top