Tutsak

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
Kış bitmiş, yerini baharın o ılık nefesine bırakmıştı. Ritim tutuyordu kuşlar, bu güzelliklere...
Tüm bu güzellikler yaşanırken, yüreği yaralı, kendine tutsak, karşılıksız sevdaya düşmüş, tutsak bir adam vardı.
Umurunda değildi, bahar gelmiş, kış bitmiş... Ne fark ederdi. O hep kutuplardaydı... Hiçbir zaman güneş görmemiş ki, aydınlığın, sıcaklığın (aşkın) ne olduğunu bilsin. O öyle tutsak olmuştu ki... Adı şahin, evin tek oğlu, hem okuyor (hukuk fakültesi) hem çalışıyor (cafede) ailesine destek olmaya, okul harçlığını kazanmaya çalışıyordu. Ve bu arada, öylesine sevdalanmıştı ki, karşılıksız... Annesi ev hanımı, babası marangozluk yapıyordu. Evin geçimi kıt kanaat sağlanıyordu. Ama ailesi onun geleceği için tümüyle seferberdi. Yemezler, içmezler, giymezler, gezmezler... Varsa yoksa oğullarıydı. O okuyacak çok büyük hukuk adamı olacaktı. Ama oğullarının nasıl bir sevdaya düştüğünü bilmiyorlardı...



Arkası yarın...
 
Geri
Top