Unutamam Seni

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Rüya Gibi Bir Başlangıç​

Güneş, ufukta yavaşça kaybolurken, İstanbul'un silueti altın rengi bir ışığa bürünmüştü. Boğaz'ın suları, hafifçe çarpan dalgalarla şehrin kalbine doğru akıyordu. Leyla, köprünün üzerinde durmuş, bu manzarayı izliyordu. Rüzgâr saçlarını havalandırıyor, yüzüne serin bir nefes gibi dokunuyordu. O an, her şeyin mümkün olduğunu hissediyordu. Hayat, tam da burada, bu şehirde, onun için bir şeyler saklıyor gibiydi.

Leyla, yirmi beş yaşında genç bir kadındı. Hayallerinin peşinden koşmak için küçük bir kasabadan İstanbul'a gelmişti. Şehrin karmaşası, kalabalığı ve hızı onu hem korkutuyor hem de büyülüyordu. Bir yandan da geçmişinden kaçıyordu. Geçmişi, onu her zaman bir gölge gibi takip ediyor, unutmak istediği anıları sürekli hatırlatıyordu.

O akşam, köprüde dururken, telefonu çaldı. Arayan, en yakın arkadaşıydı.

"Leyla, neredesin? Partiye gelecek misin?" diye sordu arkadaşı.

Leyla, bir an tereddüt etti. Partiler, kalabalıklar, sosyal ortamlar onun için her zaman biraz yorucuydu. Ama o gece, içinde bir şeyler değişmişti. Belki de yeni bir başlangıç yapmanın zamanı gelmişti.

"Geliyorum," diye cevap verdi.

Kaderin Dokunuşu​

Parti, şehrin en gözde mekânlarından birinde yapılıyordu. Leyla, içeri girdiğinde, müziğin ritmiyle sarsılan bir kalabalıkla karşılaştı. Işıklar, renkler, sesler... Her şey birbirine karışmıştı. Leyla, bir köşeye çekilip etrafı izlemeye başladı. O sırada, gözleri bir adamın üzerine takıldı.

Adam, odanın diğer ucunda duruyordu. Uzun boylu, koyu renk saçları hafifçe dalgalı, yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Gözleri, Leyla'nın gözlerine takıldığında, zaman durmuş gibi hissetti. O an, her şey silinmiş, sadece ikisi kalmıştı.

Adam, yavaşça Leyla'ya doğru yürüdü. Her adımı, Leyla'nın kalbini biraz daha hızlı çarptırıyordu. Sonunda, onun yanına geldi ve hafifçe eğilerek, "Merhaba, ben Kerem," dedi.

Leyla, ne diyeceğini bilemedi. Kerem'in sesi, onu büyülemişti. "Ben Leyla," diye mırıldandı.

Kerem, Leyla'nın yanına oturdu ve sohbet etmeye başladılar. Saatler nasıl geçti, anlamadılar. Her ikisi de birbirlerine anlatacak o kadar çok şey bulmuştu ki... Kerem, bir mimardı. Şehrin farklı yerlerinde projeler yürütüyor, hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyordu. Leyla ise bir yazardı. Henüz yeni başlamıştı, ama içinde büyük bir tutku vardı.

O gece, ikisi de birbirlerine bağlanmıştı. Ama her şey bu kadar kolay olmayacaktı. Geçmiş, her zaman olduğu gibi, onları takip ediyordu.

Geçmişin Gölgesi​

Leyla, Kerem'le geçirdiği o geceden sonra, kendini farklı hissediyordu. Ama geçmiş, onu rahat bırakmıyordu. Birkaç gün sonra, telefonu çaldı. Arayan, yıllardır görmediği babasıydı.

"Leyla, annen hastalandı. Onu görmek ister misin?" diye sordu babası.

Leyla'nın yüreği ağzına geldi. Annesi, onun için her şeydi. Ama aynı zamanda, geçmişte yaşadıkları acılar, onu annesinden uzaklaştırmıştı. Şimdi, ne yapacağını bilemiyordu.

Kerem, Leyla'nın bu halini fark etti. Ona sarıldı ve "Ne olursa olsun, yanındayım," dedi.

Leyla, Kerem'in desteğiyle, annesini görmeye karar verdi. Ama bu yolculuk, onu sadece geçmişle yüzleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda Kerem'le olan ilişkisini de test edecekti.

Aşk ve Acı​

Leyla, memleketine döndüğünde, annesini hastanede buldu. Annesi, onu görünce gözleri doldu. "Leyla, özür dilerim," dedi. "Seni hep sevdim, ama bunu gösteremedim."

Leyla, annesine sarıldı. Yılların acısı, o anda eriyor gibiydi. Ama aynı zamanda, Kerem'i özlüyordu. Onsuz geçen her gün, ona daha da zor geliyordu.

Kerem ise İstanbul'da, Leyla'nın dönmesini bekliyordu. Ama beklediğinden daha uzun sürünce, endişelenmeye başladı. Leyla'ya ulaşmaya çalıştı, ama telefonlarına cevap vermiyordu.

Sonunda, Leyla, annesinin durumu düzelince İstanbul'a döndü. Kerem'i bulduğunda, ikisi de birbirlerine sarıldı. Ama Leyla'nın geçmişi, onları bir kez daha zorlayacaktı.

Unutamam Seni​

Leyla ve Kerem, aşklarını korumak için mücadele etmeye devam ettiler. Geçmişin gölgesi, onları her zaman takip etti. Ama aşk, her şeyin üstesinden gelmek için yeterliydi.

Leyla, bir gün Kerem'e döndü ve "Seni asla unutamam," dedi. "Sen benim her şeyimsin."

Kerem, Leyla'nın gözlerine baktı ve "Ben de seni asla unutamam," diye cevap verdi.

Ve böylece, iki kalp, geçmişin acılarını geride bırakıp, geleceğe doğru birlikte yürümeye başladı.
 

Yeni Bir Sayfa​

Leyla ve Kerem, geçmişin yaralarını sarmaya çalışırken, hayatlarına yeni bir sayfa açmaya karar verdiler. Leyla, annesiyle olan ilişkisini düzeltmiş, Kerem ise ona her konuda destek olmuştu. Artık ikisi de birbirlerine daha da bağlanmıştı.

Bir akşam, Boğaz'da yürürken, Kerem Leyla'ya döndü ve "Leyla, seninle bir gelecek hayal ediyorum. Seni asla kaybetmek istemiyorum," dedi.

Leyla, Kerem'in gözlerine baktı ve içinde bir sıcaklık hissetti. "Ben de seninle bir gelecek istiyorum, Kerem. Ama geçmiş, bizi hâlâ takip ediyor. Bunun üstesinden gelebilecek miyiz?"

Kerem, Leyla'nın elini tuttu ve "Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz," diye cevap verdi.

Sürprizler ve Zorluklar​

Leyla ve Kerem'in ilişkisi güçlenirken, hayat onlara yeni sürprizler ve zorluklar sunmaya devam etti. Leyla'nın yazdığı bir roman, büyük bir yayınevi tarafından kabul edildi. Bu, onun için bir rüyanın gerçek olması demekti. Ama aynı zamanda, artan baskılar ve beklentiler, onu biraz bunaltmaya başlamıştı.

Kerem ise yeni bir projeye başlamıştı. Bu proje, onun kariyerinde büyük bir adım olabilirdi. Ama projenin gerektirdiği zaman ve enerji, Leyla'yla olan ilişkisini biraz zorluyordu.

Bir akşam, Leyla ve Kerem, evlerinde otururken, Leyla içini döktü: "Kerem, seni seviyorum. Ama bazen kendimi kaybediyormuş gibi hissediyorum. Hem yazarlık kariyerim, hem de seninle olan ilişkim... Her şeyi dengelemek zor."

Kerem, Leyla'ya sarıldı ve "Ben de seni seviyorum, Leyla. Birlikte her şeyi halledebiliriz. Sadece birbirimize inanmamız gerekiyor," dedi.

Geçmişin Dönüşü​

Leyla ve Kerem, ilişkilerini güçlendirmeye çalışırken, geçmiş bir kez daha kapılarını çaldı. Leyla'nın eski sevgilisi, birdenbire ortaya çıktı. Onunla yüzleşmek, Leyla için oldukça zordu. Eski sevgilisi, Leyla'ya duygularının hâlâ taze olduğunu söylüyordu.

Kerem, bu durumu öğrendiğinde, içinde bir kıskançlık ve endişe hissetti. Leyla'ya döndü ve "Onu gerçekten unuttun mu?" diye sordu.

Leyla, Kerem'in gözlerine baktı ve "Evet, Kerem. Sen benim her şeyimsin. Geçmiş, artık benim için bir anıdan ibaret," diye cevap verdi.

Kerem, Leyla'nın sözlerine inandı. Ama içinde hâlâ bir kuşku vardı. Bu kuşku, onların ilişkisini bir kez daha test edecekti.

Güven ve İnanç​

Leyla ve Kerem, geçmişin gölgesinden kurtulmak için birbirlerine daha da sıkı sarıldılar. Leyla, eski sevgilisiyle olan bağlarını tamamen kopardı. Kerem ise Leyla'ya olan güvenini yeniden kazandı.

Bir akşam, Boğaz'da yürürken, Kerem Leyla'ya döndü ve "Leyla, seninle evlenmek istiyorum," dedi.

Leyla, şaşkınlıkla Kerem'e baktı. Gözleri doldu ve "Evet, Kerem. Seninle evlenmek istiyorum," diye cevap verdi.

O an, her şey daha da anlam kazanmıştı. İki kalp, bir kez daha birbirine bağlanmıştı.

Mutlu Son​

Leyla ve Kerem, birkaç ay sonra küçük bir törenle evlendiler. Düğün, Boğaz'ın manzarasına karşı yapıldı. Her şey, tam da hayal ettikleri gibiydi.

Leyla, yazarlık kariyerinde büyük başarılar elde etti. Kerem ise projesini başarıyla tamamladı. İkisi de birbirlerine her konuda destek oldu.

Bir akşam, evlerinin balkonunda otururken, Leyla Kerem'e döndü ve "Seni asla unutamam, Kerem. Sen benim her şeyimsin," dedi.

Kerem, Leyla'nın elini tuttu ve "Ben de seni asla unutamam, Leyla. Sen benim hayatımın anlamısın," diye cevap verdi.

Ve böylece, iki kalp, geçmişin acılarını geride bırakıp, geleceğe doğru birlikte yürümeye devam etti.
 
Yeni Bir Hayat

Leyla ve Kerem, evliliklerinin ilk aylarını büyük bir mutluluk içinde geçirdiler. Artık aynı evi paylaşıyor, hayallerini birlikte kuruyorlardı. Leyla'nın romanı büyük bir başarı yakalamış, birçok okur tarafından beğenilmişti. Kerem ise yeni projeler üzerinde çalışıyor, kariyerinde hızla ilerliyordu.

Ancak, hayat her zaman bir düzende ilerlemiyordu. Bir gün, Leyla'nın telefonu çaldı. Arayan, annesiydi. Sesinde bir endişe vardı.

"Leyla, baban hastalandı. Onu görmek ister misin?" diye sordu annesi.

Leyla, bu haber karşısında şok oldu. Babasıyla olan ilişkisi her zaman karmaşıktı. Ama yine de, onun hasta olduğunu duymak, içinde bir burukluk yarattı.

Kerem, Leyla'nın bu halini görünce yanına oturdu ve "Ne olursa olsun, yanındayım," dedi.

Leyla, Kerem'in desteğiyle, babasını görmeye karar verdi. Bu yolculuk, onu sadece babasıyla yüzleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda geçmişte yaşadığı tüm acıları da yeniden hatırlatacaktı.

Geçmişle Yüzleşme


Leyla, memleketine döndüğünde, babasını hastanede buldu. Babası, onu görünce gözleri doldu. "Leyla, özür dilerim," dedi. "Seni hep sevdim, ama bunu gösteremedim."

Leyla, babasına sarıldı. Yılların acısı, o anda eriyor gibiydi. Ama aynı zamanda, içinde bir öfke de vardı. Neden şimdi? Neden bunca yıl sonra?

Babası, Leyla'nın gözlerine baktı ve "Geçmişte yaptığım hatalar için özür dilerim. Seni çok seviyorum, kızım," dedi.

Leyla, babasının sözlerine inanmak istiyordu. Ama geçmiş, onu hâlâ rahat bırakmıyordu. Kerem ise her zaman olduğu gibi, Leyla'nın yanındaydı. Ona destek oluyor, geçmişle yüzleşmesine yardım ediyordu.

Yeni Bir Başlangıç


Leyla, babasıyla olan ilişkisini düzeltmeye çalışırken, bir yandan da kendi iç hesaplaşmalarını yaşıyordu. Kerem, onun bu halini görünce, bir gece Leyla'ya döndü ve "Leyla, geçmişi geride bırakmalısın. Sen şimdi buradasın, benimlesin. Ve ben seni her zaman seveceğim," dedi.

Leyla, Kerem'in sözlerine inandı. Geçmiş, artık onun için bir ders olmalıydı. Babasıyla olan ilişkisini düzeltmeye karar verdi. Onunla daha sık görüşmeye, geçmişte yaşadıklarını konuşmaya başladı.

Bu süreçte, Leyla ve Kerem'in ilişkisi daha da güçlendi. İkisi de birbirlerine her konuda destek oluyor, birlikte her zorluğun üstesinden gelmeye çalışıyordu.

Beklenmedik Bir Haber

Leyla ve Kerem, hayatlarını düzene sokmaya çalışırken, beklenmedik bir haber aldılar. Leyla hamileydi. Bu haber, ikisini de hem şaşırttı hem de mutlu etti.

Kerem, Leyla'ya sarıldı ve "Bir bebeğimiz olacak," diye fısıldadı.

Leyla, gözleri dolu dolu Kerem'e baktı ve "Evet, bir bebeğimiz olacak," diye cevap verdi.

Bu haber, onların hayatlarını tamamen değiştirdi. Artık sadece kendileri için değil, gelecekleri için de planlar yapmaya başladılar.

Zorlu Bir Süreç
Leyla'nın hamileliği, beklediklerinden daha zor geçiyordu. Sabah bulantıları, yorgunluk ve hormonal değişiklikler, onu oldukça etkilemişti. Kerem ise her zaman olduğu gibi, Leyla'nın yanındaydı. Ona destek oluyor, her ihtiyacını karşılıyordu.

Bir akşam, Leyla ve Kerem, evlerinde otururken, Leyla içini döktü: "Kerem, bazen kendimi çok yorgun hissediyorum. Hamilelik, beni hem fiziksel hem de duygusal olarak çok etkiliyor."

Kerem, Leyla'nın elini tuttu ve "Biliyorum, canım. Ama sen güçlüsün. Ve ben her zaman yanındayım. Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz," dedi.

Leyla, Kerem'in sözlerine inandı. Onun desteğiyle, hamileliğin zorluklarını aşmaya çalıştı.

Yeni Bir Hayat

Leyla'nın hamileliği ilerledikçe, ikisi de bebeklerini heyecanla beklemeye başladı. Bebek odasını hazırladılar, isimler üzerine düşündüler. Her şey, tam da hayal ettikleri gibi gidiyordu.

Bir gün, Leyla ve Kerem, doktor kontrolüne gittiler. Doktor, bebeğin sağlıklı olduğunu, her şeyin yolunda gittiğini söyledi. Bu haber, ikisini de rahatlattı.

Eve dönerken, Kerem Leyla'ya döndü ve "Leyla, sen benim her şeyimsin. Ve şimdi bir bebeğimiz olacak. Hayatımız daha da güzel olacak," dedi.

Leyla, Kerem'in gözlerine baktı ve "Evet, Kerem. Seni asla unutamam. Ve şimdi, bir aile oluyoruz," diye cevap verdi.
Mutlu Son

Leyla ve Kerem, bebeklerini kucaklarına aldıklarında, her şey daha da anlam kazanmıştı. Küçük kızları, onların hayatlarını tamamen değiştirmişti. Artık sadece kendileri için değil, bebekleri için de yaşıyorlardı.

Bir akşam, bebekleri uyurken, Leyla ve Kerem balkonda oturup Boğaz'ın manzarasını izliyorlardı. Leyla, Kerem'e döndü ve "Seni asla unutamam, Kerem. Sen benim her şeyimsin," dedi.

Kerem, Leyla'nın elini tuttu ve "Ben de seni asla unutamam, Leyla. Sen benim hayatımın anlamısın," diye cevap verdi.

Ve böylece, iki kalp, geçmişin acılarını geride bırakıp, geleceğe doğru birlikte yürümeye devam etti.
 


Mesajınızı yazın...
Geri
Top