vizyondakiler

LoSt_LoVe

Forum Onuru
Testere 5
Saw V


Serinin diğer filmlerinde olduğu gibi bol şiddet, gerilim ve kan içeren film incelikle tasarlanmış işkence sahnelerinden oluşuyor. Filmin oyuncu kadrosundaki isimler arasında Julie Benz dikkat çekiyor.


Yönetmen hakkında:
Testere serisinin 2, 3 ve 4. filmlerinde yapım tasarımcısı ve yardımcı yönetmen olarak çalışan David Hackl, 5. filmde ilk yönetmenlik denemesiyle izleyici karşısına çıkıyor.


Neden izlenmeli?
Diğer filmlerde belirsiz kalan bazı noktaların açıklığa kavuştuğu filmi Testere serisinin müdavimleri kaçırmasın. Testere filminin altıncısının ise 2009’da vizyona girmesi planlanıyor. Filmin yönetmenliği için düşünülen isim ise tüm seriyi kurgulayan bir isim, Kevin Greutert.


Devrim Arabaları

1961 yılında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiğini açıklar. Hemen işe girişen 23 mühendisin önünde bu otomobili yapmak için Cumhuriyet Bayramı'na kadar yalnızca 130 gün vardır.


“Devrim” adı verilecek olan bu arabayı üretmek için 23 mühendis, kariyerlerini ve aile hayatlarını riske atarak zamanla, yoklukla, politikayla, karşılarına çıkan sayısız engelle baş etmek zorunda kalırlar.


Sihirli Şehir
The City of Ember


Ember kentinde gökyüzü her zaman karanlıktır. Bu yüzden kentteki sokak lambaları ve evlerdeki ışıklar sürekli yanar. Kentin enerji kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla birlikte lambalar da titreşerek sönmeye yüz tutarlar. Bunun üzerine iki kardeş, Ember kentinin kuruluşundan beri var olan gizemi çözmek ve insanlara gün ışığını sağlamak için çareler aramaya başlarlar.


Yönetmen hakkında:
Gil Kenan 2006 yılında ilk yönetmenlik denemesini yaptığı “Canavar Ev/Monster House” isimli animasyondan sonra ikinci kez yönetmenlik koltuğuna oturuyor.


Neden izlenmeli?
Jeanne DuPrau’nun Ember kitapları olarak bilinen 4 serilik romanından uyarlanan filmde Tim Robbins ve Martin Landau ilgi uyandıran isimler. Film gişe beklentilerini karşılarsa, önümüzdeki yıllarda serinin diğer kitaplarını da beyazperdede izleme fırsatı bulacağız.


Aşk Tutulması


30’lu yaşlarında Fenerbahçe tutkunu, mahalle çocuğu, yakışıklı Uğur ile 25’inde kariyer tutkunu, ailesine bağlı, güzel Pınar arasında yaşanan aşkın, sadakat, rekabet, tutku ve batıl inanç temaları üzerine kurulu eğlenceli hikâyesi.


Kalbinde sevdalı olduğu takım Fenerbahçe ve aşık olduğu kız Pınar’a yer veren Uğur, bu iki aşk arasında bir seçim yapmaya zorlanır.


Yönetmen hakkında:
1973 yılında İstanbul’da doğdu. 1996’da ilk kısa filmi “-1”i çekti. Bu tarihten sonra Türk rock ve pop müzikleri için video klip çalışmaları yaptı. 2006 yılında çektiği ilk uzun metrajlı filmi “2 Süper Film Birden” izleyiciyle buluştu. “Aşk Tutulması”, 2007 yılında “Plajda” isimli filmini çeken yönetmenin üçüncü uzun metraj çalışması.


Neden izlenmeli?
“2 Süper Film Birden” ve “Plajda” filmlerinin yönetmeninin son filmi “Aşk Tutulması”nı Sarp Apak, Erhan Emre, Feridun Düzağaç ve Rahşan Gülşen gibi isimlerin katılımları renklendiriyor.


Üç Maymun
Three Monkeys


Altından kalkamayacağı acılara ya da sorumluluklara maruz kalmamak adına gerçeği bilmek istememek, onu görmemek, duymamak, hakkında konuşmamak ya da günümüz tabiriyle “Üç Maymun”u oynamak, onun var olduğu gerçeğini ortadan kaldırır mı?

Yaklaşan genel seçimlere bir muhalefet partisinden aday olarak girecek iş adamı Servet, ıssız bir yolda trafik kazası yapar. Ölümle sonuçlanan kaza sırasında araçta bile olmayan şoförü Eyüp’e para verip yalan söyleterek ölümün sorumluluğunu almasını ister. Servet, kendisi yerine hapse giren Eyüp’ün karısı Hacer ile de ilişkiye girmeye başlayınca, olaylar sonunda bir aile dr¤¤¤¤¤ sebep olacak kadar karışır.


Yönetmen hakkında:
Sinemaya Koza adlı kısa filmiyle adımını atan Nuri Bilge Ceylan’ın 1997'deki ilk uzun metrajlı çalışması Kasaba'yı, Mayıs Sıkıntısı (1999), Uzak (2002), İklimler (2006) ve 2008 Cannes Film Festivali “En iyi Yönetmen” ödülünü alan Üç Maymun takip etti.


Neden izlenmeli?
Bol ödüllü filmleriyle yurtdışında da adından söz ettiren edinen Nuri Bilge Ceylan, son filmi Üç Maymun ile 2008 Cannes Film Festivali’nde hem eleştirmenlerden tam not aldı, hem de “En iyi Yönetmen” ödülünü kazandı.
 
Paris

Pierre ciddi bir kalp hastalığına yakalanmıştır ve organ nakli için beklemektedir. Yeni organın ise onu kurtarıp kurtaramayacağı kesin değildir. Durumu, etrafındaki herkese yeni ve farklı biçimde bakmasına neden olur. Pierre'in üç çocuklu ve dul olan kardeşi Elise, Pierre'le ilgilenmek için yanına taşınır.


Öleceğini düşünmek kendi ve şehirdeki diğer insanların hayatına yeni anlamlar katar. Manav, mimar, dansçı, fırıncı, evsiz, üniversite profesörü, sosyal işçi, illegal Kamerun göçmeni... Bu değişik tipte insanlar, bu şehirde bir araya geliyor. Hiç bir vasfı olmadığını düşündüğümüz insanların hepsinin aslında eşsiz olduğunu görüyoruz. Onların önemsiz olduğunu düşündüğümüz problemleri, aslında onlar için dünyadaki en önemli şeylerdir.


Yönetmen hakkında:
1961 yılında Fransa’da dünyaya gelen Cédric Klapisch Paris Üniversitesi’nde sinema okuduktan sonra tezini favori yönetmenlerinden biri olan Woody Allen üzerine yaptı. 1986 yılından beri sinemanın içinde olan yönetmenin 2002 yapımı İspanyol Pansiyonu filmi ülkemizde beğeniyle izlenmişti.


Neden izlenmeli?
İspanyol Pansiyonu (2002) ve Rus Bebekler (2005) filmlerinin yaratıcısından yine çok karakterli ve hikayeli bir komedi dram örneği. Paris, merkezine genç bir adamı alarak ilerliyor. Filmde Fransız sinemasının en önemli oyuncularından biri olarak kabul edilen Juliette Binoche’u izleyecek olmamız merakımızı daha da artırıyor.


Kod Adı: JCVD
JCVD


Van Damme’ın mali endişelerinin yanı sıra başı bir de, kızının velayet davasında, çekmiş olduğu filmlerde yarattığı saldırgan karakterlerin kendisini iyi bir baba figürü olmaktan uzak tuttuğunu iddia eden avukatlarla da beladadır. Biraz olsun rahatlamak isteyen Van Damme, yarattığı yenilmez efsanenin hala tamamen yok olmadığı aile yuvasına, Belçika’ya geri döner.


Para transferi yapmak için postaneye gittiğinde, başrolünü oynadığı filmlerin senaryolarını aratmayan bir hikâyenin içinde bulur kendisini Bir soygunun ortasına düşmekle kalmaz, üstüne üstlük bir de rehin alınır! Polis ise yaşadığı kaostan bunalan süperstarın postaneyi soymaya kalktığını düşünmektedir.


Bir anda suçlular ve rehine yer değiştirir. Diğer tarafta ise ünlü aktör, başına dayanmış silahın gölgesinde; gözyaşlarına boğulmuş, çelişkiler yaşayan, umutları olan sıradan bir insana dönüşmüştür. Ya yarattığı efsane? Yeniden ayağa kalkabilecek midir?


Yönetmen hakkında:
Uzun metrajlı filmi Virgil’in yanısıra çekmiş olduğu kısa filmler, “Mounir et Anita” ve “Génération Cutter” adlı kısa filmleriyle de tanınan Mabrouk El Mechri, Versailles’da doğdu. 2008 yapımı JCVD yönetmenin son sinema çalışması.

Neden izlenmeli?
Şaşırtıcı derecede eğlenceli ve sürprizlere dolu olan film emekliliği yaklaşmış bir ekran kahramanın yaşadığı zorlukları, gerçek hayatın içinden çıkarıp perdeye taşıyor. Bir zamanların Jean-Claude Van Damme hayranları, aktörün kendi hayatını canlandırdığı aksiyon sahneleriyle dolu bu komedi filmini beğeneceklerdir.


Acaip Bi Film
Disaster Movie


Filmde, bilinen her türlü doğal felaketin –göktaşları, kasırgalar, depremler- yaşandığı bir gecede hayatta kalmaya çabalayan 20’li yaşlardaki bir grup gencin başına gelenler anlatılıyor. Gençler, kentteki felaketler birbirini izlerken bu büyük yıkımı durdurabilmek için bir dizi gizemli olayı çözmek zorunda kalırlar.


“Indiana Jones”tan “Iron Man”e; Amy Winehouse’dan High School Musical’e kadar her filmin ve herkesin parodisini yapmayı amaçlayan film, yaz sezonuna damgasını vuran gişe rekortmeni filmlerle, pop kültürü ikonlarıyla ve ünlü isimlerle dalgalarını geçiyorlar.


“Disaster Movie-Acaip Bi Film”de parodisi yapılan filmler ve kişiler şöyle:
“Speed Racer”, “The Love Guru”, “Juno”, “Enchanted”, “M.Ö. 10.000”, ”Cloverfield”,” High School Musical”, “Indiana Jones”, “Iron Man”, “Night at the Museum”, “Sex and the City” , “There Will Be Blood”, Amy Winehouse , Dr. Phil, Justin Timberlake ve Miley Cyrus.


Yönetmen hakkında:
“Korkunç Bir Film / Scary Movie”, “Buluşma Olayı / Date Movie”, “Destansı Bir Film / Epic Movie” ve “İşte Spartalılar / Meet The Spartan”ın ardındaki ekip olarak tanınan Jason Friedberg ile Aaron Seltzer ilk sinema deneyimlerini gerçekleştirdikleri 2006 yılından bu yana beraberler. Kendilerine özgü eşsiz ve yaratıcı mizah stiline sahip ikili yaptıkları filmlerin senaryo, yönetmenlik ve yapımcılık alanlarında da beraber çalışıyorlar.


Neden izlenmeli?
“Acayip Bir Film” tüm zamanların en sevilen tür olan felaket filmlerine yepyeni bir yaklaşım getiriyor. Benzer tarzlardan ve ikilinin diğer filmlerinden hoşlananlar için eğlenceli bir seyirlik vaat ediyor.


Ölüm Yarışı
Death Race


“Ölüm Yarışı” adlı reality TV programının efsanevi sürücüsü Frankenstein’ın maskesini giymek zorunda kalan Jensen Ames’e, hapishanenin acımasız müdiresi Claire Hennessey tarafından tercih yapma şansı sunulur. Ya maskeyi giyip ölüm yarışına katılacak ya da geride bıraktığı küçük kızını asla göremeyecektir.


Yüzünü maskeyle kapatan Jensen Ames, özgürlüğüne kavuşmak amacıyla üç gün sürecek çılgınca bir yarışa katılacaktır. Ancak ödülü almak için aralarında ülkenin en azılı katili Makineli Tüfek Joe’nun da yer aldığı en vahşi suçlulara karşı ölüm kalım mücadelesi vermek zorundadır. Üzerine iki adet mini-top, alev makinesi ve napalm monte edilmiş Mustang V8 Fastback yarış aracını kullanmak için antrenöründen eğitim alan bu masum adam, dünyanın en tehlikeli sporunun büyük ödülü özgürlüğe ulaşmak için yoluna çıkan her şeyi yok edecektir.


Yönetmen hakkında:
1994 yılından bu yana yönetmenlik yapan 1965 İngiltere doğumlu Paul W.S. Anderson, bilim-kurgu aksiyon, gerilim ve şiddet filmleri yapıyor. Yönetmenin daha önceki önemli çalışmaları arasında “Shopping”, “Event Horizon” ve “Resident Evil”ı saymak mümkün.


Neden izlenmeli?
“Ölüm Yarışı” aksiyon boyutu ve hızlı arabalar nedeniyle dikkatini çekiyor. Film, türün sevenlerinin ilgisini çekecektir. Ayrıca “Transporter” filmleriyle “The Bank Job”dan tanıdığımız uluslararası aksiyon yıldızı Jason Statham’ın filmde yarış pistlerinde üç kez şampiyonluk kazandıktan sonra vahşice bir cinayet işlemekten hapishaneye düşen mahkum Jensen Ames’i canlandırdığını belirtelim.
 
Sevgi Fırtınası
Nights in Rodanthe


Kocasının ihanetinin etkilerinden kurtulmaya ve onsuz bir hayat kurmaya çalışan Adrienne, eşinin eve dönmek istediğini öğrenir. Çelişkili hislerle paramparça olan kadın, eski bir dostunun Rodanthe’teki otelini hafta sonu için idare etmesi yönündeki ricasını bir kaçış fırsatı olarak görür. Orada, Kuzey Carolina’nın Outer Banks adı verilen bölgesindeki uzak bir noktada hayatını yeniden gözden geçirmek için gereken sükûneti bulacağını ummaktadır.


Tatil sezonu bitmiştir ve otel, beklenmedik bir şekilde gelen tek konuğu, şehirli bir doktor olan Paul dışında kapalıdır. Uzun zaman önce kariyeri için ailesini feda etmiş biri olan Paul, Rodanthe’e zor bir yükümlülüğü yerine getirmek ve kendi vicdan azabıyla yüzleşmek için gelmiştir.


Onlar, aynı çatıyı paylaşan iki yabancıdır. Ancak büyük bir fırtına yaklaşırken, huzur bulmak için birbirlerine yaklaşırlar ve etkileri ömürlerinin sonuna kadar devam edecek, hayatlarını değiştiren bir aşka yelken açarlar.


Yönetmen hakkında:
George C. Wolfe yazar yönetmen, prodüktör ve iki Tony Award sahibi olarak sürdürdüğü seçkin tiyatro kariyerine ilk sinema filmi yönetmenliği “Sevgi Fırtınası” ile devam ediyor. Daha önce, televizyon için yönettiği “Lackawanna Blues” ile “Directors Guild Award”, “Christopher Award” ve “Humanitas” ödüllerini ve “Independent Spirit Award” adaylığını kazanmıştı. “Lackawanna Blues” ayrıca dört NAACP Image Ödülü kazanmış, yedi dalda Emmy adaylığına layık görülmüş ve Sundance Film Festivali’nde gösterilmişti.


Neden izlenmeli?
“Sevgi Fırtınası” Richard Gere ve Diane Lane’in beyazperdede bir araya üçüncü gelişleri. 24 yıl önce Francis Ford Coppola’nın “The Cotton Club” filminde iki pervasız aşığı canlandıran ikili, 2002 yılında çekilen “Unfaithful”da bocalayan evlilikleri hâlâ enerji yayan bir çifti oynadılar. İkilinin beyazperdedeki enerjisini sevenler ve ikinci bahar aşk hikâyelerinden hoşlananlar için eğlenceli bir film.


Max Payne


Max Payne, bir gün eve döndüğünde eşi ve bebeğini vahşice öldürülmüş halde bulur. Kendi başına bu cinayetin izlerinin peşine düşer ve fakat NYPD onu çeteler, acımasız işbirlikleri ve şehrin gördüğü en şiddetli fırtınanın arasına çeker. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan, dürüst ve metanetli bir adam olan Max, ailesini duyduğu sonsuz sevgiyle de beraber bu cinayetleri ve şehirdeki pislikleri çözmek için biçilmiş kaftandır.


Yeraltı hayatının karanlığıyla uğraşırken, başka dünyalardan düşmanlar da onu karanlığa itecektir. Özlemle beklediği intikamın vakti gelmiştir!


Yönetmen hakkında:
20 yaşından bu yana yönetmenlik yapan John Moore 1970 İrlanda doğumlu. Max Payne yönetmenin altıncı filmi.


Neden izlenmeli:
Benzer konulu aksiyon filmlerinden sıkılmayan türün takipçilerinin ilgisini çekebilir.


Dinle Neyden


Mevlevihane defterlerini tutmakla görevli Derviş, aynı zamanda eski bir Osmanlı Paşası olan Nuri Dede efendinin hizmetindedir. Dede efendi ve onun eski dostu olan bazı Fransız diplomatlar yaklaşan harbi önlemeye çalışmaktadır. Gayriresmi olarak sürdürülen bu çalışma, Sultan III.Selim’in kızkardeşi Beyhan Sultan’a ait Sahilsaray’da gerçekleştirilmektedir.


Rahatsızlanan Dede efendiye, diplomatik müzakereler sırasında eşlik eden Saray Tabibi Halil ile Beyhan Sultan’ın yardımcısı Gülnihal Kalfa arasında bir yakınlık yaşanmaktadır.


Dede efendiyle birlikte Sahilsaray’a gelen genç Dervişin defteri, tam¤¤¤¤¤ tanık olduğu bu hikâye ile Hz.Mevlana’nın öğretisinden yansıyan satırların bir araya geldiği sayfalarla doludur.


Yönetmen hakkında:
Fransa’da kült olan “Uyuyan Sudan Kork” adlı filmiyle tanınan ve Venedik Festivali de dâhil olmak üzere birçok ödüle sahip olan Jacques Deschamps aynı zamanda Fransız Ulusal Sinema Okulu’nda öğretim görevlisi.


Aşkın Peşinde
Elegy


Karizmatik profesör David Kepesh macerasever bayan öğrencilerin peşinde olmakla ünlüdür. Fakat onlarla yakınlaşmamaya özen gösterir. Bir gün büyüleyici Consuela Castillo dersine girer ve koruyucu maskesi düşer. Kuzguni siyah saçlarıyla güzelliği Kepesh’i büyüler ve tüm düzenini bozar.


Kepesh’e göre vücudu mükemmel bir sanat eserine eş değer olsa da, Consuela bir arzu objesi olmaktan ötedir. Çok güçlü bir karaktere ve duygusal yoğunluğa sahip olduğu için Kepesh’in önyargılarına meydan okur. Kepesh’in Consuela’ya ihtiyacı bir takıntı haline gelir. Sonunda kıskançlık dolu aldatılma fantazileri nedeniyle Consuela Kepesh’ten uzaklaşır.


Darmadağın olmuş Kepesh zamanın yıkıcı etkisiyle yüz yüze gelir. Kendini derslerine verir. Eski dostlarını kaybetmenin acısıyla yüzleşir. Iki yıl sonra, Consuela hayatına yeniden girer; her şeyi değiştirecek, acil, çaresiz bir istekle.


Yönetmen hakkında:
Barcelona doğumlu Isabel Coixet 1988’de ilk yönetmenlik ve yazarlık deneyimini Demasiado Viejo Para Morir Joven ile yaptı. Uluslararası alanda tanınmasını sağlayan filmi “My Life Without Me” oldu. 2005 senesinde çektiği “The Secret Life of Words”, en iyi yönetmen ve en iyi film ödüllerinin de aralarında olduğu dört Goya aldı. 2005’te aralarında Gus Van Sant, ve Coen kardeşlerin de bulunduğu farklı yönetmenlerin kısa filmlerinden oluşan “Paris Je T’aime” projesinde yer aldı.


Vicdan


Aydanur hayatın ona sunduklarıyla da pek yetinmiyor, 'yırtmak’ istiyor. Mahmut ise sevgilisi Aydanur ile karısı Songül arasında kalmış biri ama Aydanur ağır basıyor yüreğinde. İkisinin yolu böylece bir pavyonda kesişiyor. “Başımıza gelenler yaptığımız seçimlerden mi, yoksa kaderimiz yüzünden mi?”yi sorgulayan film üçlü bir aşk üzerinden vicdani hesaplaşmayı anlatıyor.


Yönetmen hakkında:
Erden Kıral, 1942 yılında İstanbul’da doğdu. Sinema yazarlığı, senaristlik ve yönetmenlik yapıyor. Bereketli Topraklar Üzerinde (1979), Hakkâri'de Bir Mevsim (1979), Ayna (1984) ve Av Zamanı (1987) önemli filmleri.
 
Geri
Top