bir acı rüzgar esince sallanmadık dal mı kalır."hayatımızdaki olaylar domino taşaları gibi mi dizilmiştir?yaşanan her an bir diğerinden sorgusuz sualsiz etkilenmeli midir?ya da birbirinden bağımsız mı olmalıdır yaşadığımız ve yaşayacağımız zincirler?
bunların cevabını çok da bilmiyorum...bildiğim bir şey varsa da olayları bağımsız yaşarsak ayakta kalabileceğimiz.yaşanan her olay kendi içinde özgür olmalı ve mekanazamana göre değerlendirilmeli.şayet olayları birbirine bağladığımızda çıkmazlara giriyoruz.yaşananyaşandığı yerde kalabilmelikalmalı da...niye mi?çünkü yorgun beyinle çok da mantıklı düşünemiyoruz.bize acı veren bir olayı çantamız da taşırsak an'ları hep kaybederiz.zaman ilerlerken biz zamanın gerisinde kalırız.
tamamsevgilimden ayrıldımgece de gündüz de onun için ıslandı yanaklarım.kelimelerim birleşip onun için cümleler oluşturdu.tabi kiinsan yaşadığını yazar;ama bu her an onunla ilgili olursa insan hayatı bozuk plak gibi çalar durur aynı melodiyi.peki hayatı tek bir insanın üstüne kurmak doğru mu?tabi ki değil.sevdiğim ne kadar da mükemmel biri olursa olsunhayat sadece ondan ibaret olamaz.bir kahvaltı sofrası kuruyoruzmasa da kaç çeşit yiyecek oluyor değil mi?hayatı da bu masaya benzetebiliriz.her yiyecekten yemeliyiz;ama işte bazen biri en sevdiğimiz olur ve "o" olmazsa olmazlarımızdan olur.fakatöyle olsa bile her gün sadece ondan yersek bıkkınlık yaratır biz de.onu diğerlerinin arasına gizlersekfarklılığı ortaya çıkar ve o zaman onu daha çok severiz.
yaşam bir ebruli misalibir renk cümbüşü.öyle ki bir rengin eksliği değersiz kılar tabloyu.ama birinin de miktarının fazla olması yine değersiz kılar onu.
evimdeki sıkıntımı işime taşırsam;işimdekini evime taşırsam kaldıramaz bunu bu bünye.kendimize haksızlık olmaz mıhep aynı şeyi yaşatmak?içimdeki acı gözyaşı isterkençevremdeki sevdiklerim de ufak bir tebessüm bekler.bunu onlardan esirgersem haksızlık olmaz mı onlara.acıyı unutmalı demiyorumdiyemem de.bu da bana haksızlık olur. duyguları yaşayacağımız yerleri iyi ayarlamalıyız.özellikle olumsuzlukları olduğu yerde bırakmalıyız.o duygular kibizimle her an beraberdir ve hata yapmamız için hep ortam hazırlar. o duyguları içimiz de pişirip en derin en yalnız bölgemize koymalıyız. onu da yaşayacağımız zaman mutlaka gelecektirişte o zaman onu çıkartıp boylu boyunca sunmalıyız kendimize ve bizimle olana.
hayatı domino taşları gibi dizmemeliyiz hepbazı taşların arasında mesafe olabilmeli.olsun kitek harekette serilmeyelim yerlere.bazıları sıkı sıkı bağlı olurken bazıları özgür olabilmeli.
zamanı dilimledimbencillik yapıp en büyük dilimi kendime ayırdım.kendimi besleyeyim ki çevremi de besleyebileyim sağlıklı bir şekilde..ey hayatsende gerilla savaşı veriyorum şuan belki;ama şehirlere de inerim bir gün.
bunların cevabını çok da bilmiyorum...bildiğim bir şey varsa da olayları bağımsız yaşarsak ayakta kalabileceğimiz.yaşanan her olay kendi içinde özgür olmalı ve mekanazamana göre değerlendirilmeli.şayet olayları birbirine bağladığımızda çıkmazlara giriyoruz.yaşananyaşandığı yerde kalabilmelikalmalı da...niye mi?çünkü yorgun beyinle çok da mantıklı düşünemiyoruz.bize acı veren bir olayı çantamız da taşırsak an'ları hep kaybederiz.zaman ilerlerken biz zamanın gerisinde kalırız.
tamamsevgilimden ayrıldımgece de gündüz de onun için ıslandı yanaklarım.kelimelerim birleşip onun için cümleler oluşturdu.tabi kiinsan yaşadığını yazar;ama bu her an onunla ilgili olursa insan hayatı bozuk plak gibi çalar durur aynı melodiyi.peki hayatı tek bir insanın üstüne kurmak doğru mu?tabi ki değil.sevdiğim ne kadar da mükemmel biri olursa olsunhayat sadece ondan ibaret olamaz.bir kahvaltı sofrası kuruyoruzmasa da kaç çeşit yiyecek oluyor değil mi?hayatı da bu masaya benzetebiliriz.her yiyecekten yemeliyiz;ama işte bazen biri en sevdiğimiz olur ve "o" olmazsa olmazlarımızdan olur.fakatöyle olsa bile her gün sadece ondan yersek bıkkınlık yaratır biz de.onu diğerlerinin arasına gizlersekfarklılığı ortaya çıkar ve o zaman onu daha çok severiz.
yaşam bir ebruli misalibir renk cümbüşü.öyle ki bir rengin eksliği değersiz kılar tabloyu.ama birinin de miktarının fazla olması yine değersiz kılar onu.
evimdeki sıkıntımı işime taşırsam;işimdekini evime taşırsam kaldıramaz bunu bu bünye.kendimize haksızlık olmaz mıhep aynı şeyi yaşatmak?içimdeki acı gözyaşı isterkençevremdeki sevdiklerim de ufak bir tebessüm bekler.bunu onlardan esirgersem haksızlık olmaz mı onlara.acıyı unutmalı demiyorumdiyemem de.bu da bana haksızlık olur. duyguları yaşayacağımız yerleri iyi ayarlamalıyız.özellikle olumsuzlukları olduğu yerde bırakmalıyız.o duygular kibizimle her an beraberdir ve hata yapmamız için hep ortam hazırlar. o duyguları içimiz de pişirip en derin en yalnız bölgemize koymalıyız. onu da yaşayacağımız zaman mutlaka gelecektirişte o zaman onu çıkartıp boylu boyunca sunmalıyız kendimize ve bizimle olana.
hayatı domino taşları gibi dizmemeliyiz hepbazı taşların arasında mesafe olabilmeli.olsun kitek harekette serilmeyelim yerlere.bazıları sıkı sıkı bağlı olurken bazıları özgür olabilmeli.
zamanı dilimledimbencillik yapıp en büyük dilimi kendime ayırdım.kendimi besleyeyim ki çevremi de besleyebileyim sağlıklı bir şekilde..ey hayatsende gerilla savaşı veriyorum şuan belki;ama şehirlere de inerim bir gün.