İstanbul Tekfuru Yanko’nun Kızı Eleni’nin İyileşmesi
İstanbul Tekfuru Yanko’nun kızı Eleni iyileşmez bir hastalığa yakalanır. Hekimler, bilginler Tekfura gelerek kızının iyileşmeyeceğini söylemişler. Tekfur buna çok üzülmüş. Günden güne çirkinleşen, zayıflayan güzel Eleni de insanlardan kaçıyor, günlerce tek başına odasına kapanıyormuş. Tekfur kızının da isteği üzerine Eleni’yi Termal’e yollar ve orada insanlardan uzak ölümü beklemeye başlar. Eleni bir gün yaralı bir ceylan görmüş ve kaplıcanın suyundan içiyormuş. Bu olaya her gün şahit olmuş görmüş ki ceylan iyileşmiş. Eleni sevinerek aynı şekilde kendiside kaplıcanın suyunda yıkanmaya başlamış ve artık Eleni iyileşmiştir. Tekfur gelip kızını görünce dünyalar onun olmuş ve kaplıcaların değeri de gittikçe artmış.İmparator Iustinianos’in Karısı Sophia’nın iyileşmesi
İmparatorun Iustinianos’ın karısı Sophia da hastalığa yakalanmıştır. Çok güzel olan kadın çirkinleşmeye başlamıştır. Parmaklarının derileri dökülmeye başlamış. Güzel kadına kaplıcaya gitmesini tavsiye etmişler. Sophia inanmasa da İmparator inanmış ve ısrarla karısını kaplıcaya getirmiş. Yıkanmaya başlamışlar günler geçtikçe Sophia iyileşmeye başlamış ve belirli bir zaman sonra eski güzelliğine kavuşmuş. Böylece kaplıcada daha ünlenmiş ve daha çok hastalara şifa olmuş.Tahta Kılıçlı Bineva Baba
Tahta Kılıçlı Bineva Baba, Hristiyanlar’dan İslâma dönmeyen ve tahta kılıcıyla alay edip onu küçümseyen bir kişiyi tahta kılıcı ile ikiye böler. Bu olayı görenlerin çoğu Müslüman olur. İnanmayanlar kaplıcalardan uzaklaşır.Eli Sopalı Derviş Abapuş
Sırtına aba giymiş eli asalı bir derviş, asası ile Hristiyanları kovalarken öldürülür. Kaplıcaların bulunduğu yerde yüksek bir tepeye gömülür. Orası ziyaret yeri olur.Ferhat’la Şirin’in Hikayesi
Halen Termal İlçesinde var olan Ferhat Kaya Su yoluBu hikâye yaygın olarak Amasya’da geçer. Yalova’da anlatılan şeklinde Şirin’in babası, Gökçedere üstündeki Yatak Kayası’ndan yol açarak köye su getirmesini ister. Ferhat kılıcı ile bu işi başarır. Kızın babası sözünde durmayıp Şirin’i Ferhat’a vermez. Önce Ferhat, sonra Şirin kendilerini kayadan aşağı atarlar. O yörede “Yatak Kayası” Ferhat ile Şirin’in Kayası olarak bilinir.