Temel anlamıyla bağlantılı olarak zamanla ortaya çıkan değişik anlamlara yan anlam denir. Sözcüğün gerçek anlamının dışında, ancak gerçek anlamıyla az çok yakınlık taşıyan yeni anlamlar kazanması yan anlamı oluşturur. Bir sözcüğün yan anlam kazanmasında genellikle yakıştırma ve benzerlik ilgisi etkili olmaktadır.
Meselâ göz dendiğinde akla ilk gelen, kelimenin temel anlamı olan organ adıdır. Ama iğnenin gözü, çantanın gözü, masanın gözü tamlamalarındaki anlamlar benzetme yoluyla kazandırılmış yeni anlamlardır. Bunlara da yan anlam denir.
Meselâ, düşmek kelimesi Meyveler tek tek yere düştü cümlesinde temel anlamda; Çocuğun pantolonu düşüyordu, Bu yılın ilk karı düştü ve Kavakların gölgesi yola düştü cümlelerinde yan anlamdadır.
Beşiktaş sırtlarına ağaç dikiyorlar. (arka taraf)
Gülün tomurcukları sabahleyin patlamış.
Uçağın kanadı havada parçalanmış.
Başı kırık bir çiviyi sökmeye uğraşıyor.
Bu dalda başarılı olabileceğimi sanıyorum.
Köprünün ayağına bomba koymuşlar.
Şişeyi boğazına kadar doldurdu.
Kapının kolunu kırınca babamdan azar işittim.
Benim yetiştirdiğim öğrenciler daha başarılı.
Yokuşun başına kadar koştuk.
Somutlaşma ve soyutlaşma: Dilimizde kelimeler sadece bir anlamda kullanılamaz. Yani bir kelime birden fazla yerde ve çok farklı anlamlarda kullanılabilir. Onun için somutlaşma ve soyutlaşma, dilimizdeki kelimeler için her zaman mümkündür. Somut anlamıyla geçilen yer demek olan yol kelimesi yöntem, metot anlamına gelerek soyutlaşmıştır.
Yakıştırmaca: Kendi adı olmayan ya da adı olduğu hâlde bilinmeyen varlıklar çeşitli özellikleri nedeniyle uygun olan kelimelerle adlandırılır. Buna yakıştırmaca denir. Uçağın kanadı, masanın gözü, ayakkabının burnu vb..
[h=3]Yan Anlamlı Sözcük Örnekleri[/h]
NOT: Sözcüğün temel anlamı ile yan anlamı arasında bir ilgi vardır.
Tuğbanın ayağına çivi batmış. (G.A.)
Masanın bir ayağı kırılmış. (Y.A.)
Gömleğimin düğmesi düşmüş. (G.A.)
Televizyonu açmak için şu düğmeye basacaksın. (Y.A.)
Kazadan sonra koluma iki diliş attılar. (G.A)
Gömleğinin kolları kırışmış. (Y.A.)
Sağ gözüm iki gündür sulanıyor. (G.A.)
Arabanın anahtarı masanın alt gözünde olacak. (Y.A.)
Yemek yerken ağzını kapamalısın. (G.A)
Mağaranın ağzı örümcek ağlarıyla kaplanmıştı. (Y.A.)
Çuvalın ağzını sıkıca bağladım. (Y.A.)
Ünlü şarkıcı burnuna estetik yaptırmış. (G.A.)
Ayakkabısının burnu yırtıktı. (Y.A.)
Yuvasından düşen yavru kırlangıcın kanadı kırılmıştı. (G.A)
Çocuklar oynarken maket uçağın iki kanadını da kırmışlar. (Y.A.)
Meselâ göz dendiğinde akla ilk gelen, kelimenin temel anlamı olan organ adıdır. Ama iğnenin gözü, çantanın gözü, masanın gözü tamlamalarındaki anlamlar benzetme yoluyla kazandırılmış yeni anlamlardır. Bunlara da yan anlam denir.
Meselâ, düşmek kelimesi Meyveler tek tek yere düştü cümlesinde temel anlamda; Çocuğun pantolonu düşüyordu, Bu yılın ilk karı düştü ve Kavakların gölgesi yola düştü cümlelerinde yan anlamdadır.
Beşiktaş sırtlarına ağaç dikiyorlar. (arka taraf)
Gülün tomurcukları sabahleyin patlamış.
Uçağın kanadı havada parçalanmış.
Başı kırık bir çiviyi sökmeye uğraşıyor.
Bu dalda başarılı olabileceğimi sanıyorum.
Köprünün ayağına bomba koymuşlar.
Şişeyi boğazına kadar doldurdu.
Kapının kolunu kırınca babamdan azar işittim.
Benim yetiştirdiğim öğrenciler daha başarılı.
Yokuşun başına kadar koştuk.
Somutlaşma ve soyutlaşma: Dilimizde kelimeler sadece bir anlamda kullanılamaz. Yani bir kelime birden fazla yerde ve çok farklı anlamlarda kullanılabilir. Onun için somutlaşma ve soyutlaşma, dilimizdeki kelimeler için her zaman mümkündür. Somut anlamıyla geçilen yer demek olan yol kelimesi yöntem, metot anlamına gelerek soyutlaşmıştır.
Yakıştırmaca: Kendi adı olmayan ya da adı olduğu hâlde bilinmeyen varlıklar çeşitli özellikleri nedeniyle uygun olan kelimelerle adlandırılır. Buna yakıştırmaca denir. Uçağın kanadı, masanın gözü, ayakkabının burnu vb..
[h=3]Yan Anlamlı Sözcük Örnekleri[/h]
NOT: Sözcüğün temel anlamı ile yan anlamı arasında bir ilgi vardır.
Tuğbanın ayağına çivi batmış. (G.A.)
Masanın bir ayağı kırılmış. (Y.A.)
Gömleğimin düğmesi düşmüş. (G.A.)
Televizyonu açmak için şu düğmeye basacaksın. (Y.A.)
Kazadan sonra koluma iki diliş attılar. (G.A)
Gömleğinin kolları kırışmış. (Y.A.)
Sağ gözüm iki gündür sulanıyor. (G.A.)
Arabanın anahtarı masanın alt gözünde olacak. (Y.A.)
Yemek yerken ağzını kapamalısın. (G.A)
Mağaranın ağzı örümcek ağlarıyla kaplanmıştı. (Y.A.)
Çuvalın ağzını sıkıca bağladım. (Y.A.)
Ünlü şarkıcı burnuna estetik yaptırmış. (G.A.)
Ayakkabısının burnu yırtıktı. (Y.A.)
Yuvasından düşen yavru kırlangıcın kanadı kırılmıştı. (G.A)
Çocuklar oynarken maket uçağın iki kanadını da kırmışlar. (Y.A.)