• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Yapsam mı, Yapmasam mı ?

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Eğer bu yazıya başladıysanız veburdaysanız lütfen sonuna kadar okuyun. Ya da hiç başlamayın:(

Onu ilk kez orta 2 de görmüştüm. Gerçekten çok güzeldi. Dümdüz saçları, ela gözleri vardı. İçimde acayip birşey hissetmiştim. Ama o bana sadece bakmıştı. Benim sanki dünyam yıkılmıştı. Sonraki günler gene okulda onu görüyordum. Ama o bana sadece bakıyordu. Onu düşünerek bütün yılı geçirmiştim.

Son sınıftaydım. Okulun ilk günüydü. Herkes birbiriyle selamlaşıyordu. Ben biraz geç gitmiştim. Zaten okulun ilk günüydü. Gene onu görmüştüm. Çok güzeldi. Daha bir güzel olmuştu. Sanki bütün bir yaz, güzellik merkezinde geçirmiş gibiydi. Koridorda yürürken herkes ona bakıyordu. O an “ALLAHIM!! NE KADAR GÜZEL BİR KIZ…!!!!!!” diye geçirdim içimden. Ama biliyordum, böyle bir kız benimle beraber olmazdı. Sınıfı benimkinin hemen yanıydı. Arkadaşlarımı görme bahanesiyle sınıflarına girerdim. Amacım onu daha çok görmekti. Ogün birçok kez onunla göz göze gelmiştim. Ama o hep başka taraflara bakıyordu. Benimse sanki dünyam yıkılıyordu. O akşam eve gittim. Gece hep onu düşündüm. Kendi kendime: “BEN NE YAPIYORUM!!” dedim. Muhakkak beraber olduğu biri vardır diye geçiriyordum içimden. Unutmaya çalışıyordum. Ama hep onu düşünüyordum. Hergün gözgöze bakışmalarla sömestr gelmişti. Kafama koymuştum. Tatilden sonra muhakkak onunla tanışacaktım. Ve bu hayalimle yarıyıl tatiline girmiştim.

Nihayet tatil bitmişti. 15 gün bana 15 asır gibi gelmişti. Ve nihayet onu görmüştüm. Koridorda yürümüyor adeta süzülüyordu. Sınıfına girdi. Arkasından bende girmiştim. Sınıf çok kalabalıktı. Yerine oturdu. Sonra bana baktı. Ve güldü. Beni o şekilde donmuş bir mumya gibi görünce yüzünde bir gülümseme oldu. Bense kıpkırmızı olmuştum. Hemen ordan uzaklaştım. Hiç tenefüse bile çıkmadım. Okul çıkışında eve yıldırım hızıyla varmıştım. O akşam hiç uyuyamadım. Uzun zamandır hoşlandığım kız bana gülümsemişti, ama ben kaçmıştım. O kalabalık ortam benim bütün cesaretimi kırmıştı. Bir hafta boyunca hiç onun yüzüne bakamamıştım.

Bir gün kantinde tek başıma otururken yanıma geldi. Ben şaşkınlıktan hiçbirşey yapamamıştım. O dünya güzeli kız neden yanıma gelmişti diye kendi kendime sorarken, bana : “Geçen gün için sizden özür dilerim. “ dedi. Ve uzun uzun gözlerimin içine baktı. Gözlerimin içine bakarken yüreğimde bir sıcaklık hissettim. Ama heyecanımdan hiçbirşey söyleyemedim. Ve yanımdan kalktı gitti. Hiçbirşey anlamamıştım. Neden özür diledi. Ve neden gözlerimin taa içine uzun uzun bakmıştı.

Artık karar vermiştim. Onunla ne pahasına olursa olsun tanışacaktım. Birgün okul çıkışında gözlerim onu aradı. Ve en sonunda onu gördüm. Hemde yanlızdı. İşte fırsat diye geçirdim içimden ve ona doğru yürümeye başladım. Yanına vardığımda bana baktı ve gene uzun uzun gözlerimin içine baktı. O an nasıl yaptım hala bilmiyorum ama ona : “ SİZİNLE KONUŞABİLİRMİYİZ??” dedim. Bir an bir suskunluk oldu. Ve “OLABİLİR!” dedi. Sanki dünyalar benim olmuştu. Uzun zamandır hoşlandığım kızla tanışma imkanı bulmuştum. Okulumuzun hemen yanında park vardı. Oraya doğru yürümeye başladık. Ama hiçbirşey konuşmuyorduk. En sonunda parka varmıştık. O oturmuştu ben ayaktaydım. “BENİMLE NE KONUŞMAK İSTİYORSUNUZ?” dedi. Bende bütün cesaretimi toplayarak: “SINIFLARIMIZ YANYANA… SİZİN SINIFTA HEMEN HERKESİ TANIYORUM. SİZ HARİÇ.. SİZİNLEDE TANIŞMAK İSTEMİŞTİM DE.” demiştim. Oda “BİLİYORUM. HEMEN HER TENEFFÜS BİZİM SINIFTASINIZ.” dedi. Heyecanım giderek azalıyordu. Ama kalbim deli gibi atıyordu. Sonra : “BEN RIDVAN” dedim elimi uzatarak. “BENDE ARZU!!!” dedi. Tokalaştık. ARZU dedim içimden. “EFENDİM” dedi. Sadece bakışıyorduk. Bir an “ELLERİNİZ TİTRİYOR!!” diye bir ses duydum. Özür dilerim dedim. Ellerimiz ayrılırken dualar ediyordum. Bu an hiç bitmesin diye. “YARIN DAHA ÇOK VAKTİMİZ OLUR. EVE GEÇ KALDIM!!” dedi. Ben sadece bakakalmıştım. Ayrılırken gene bana baktı ve güldü. Ama bu seferki bir başka gülüştü. Kalbim deli gibi atıyordu. Sabahı iple çekiyordum. O gün zar zor uyumuştum.

Erkenden kalkmıştım. Apar topar okula varmıştım. Koridorun ucunda adeta kamp kurmuştum. İçimden “ARZU, ARZU, ARZU” diyordum. Bir an “EFENDİM!” diye birses duydum. Arkamı döndüm ve onu gördüm.Meğer o gün erken gelmiş. Ben heyecandan ne yapacağımı bilmezken o bana “MERHABA” dedi. Biraz bekledikten sonra “MERHABA” diye karşılık verdim. “İLK İKİ DERSİM BOŞ. “ dedi. Ve lafını bitirmesine izin vermeden “BENİMKİLERDE “ dedim. Beraber kantine indik. Kimseler yoktu. Masanın etrafına karşılıklı olarak oturduk. Sadece bakışıyorduk. Bir an kitaplarım yere düştü. Ve o ses beni kendime getirdi. Onunla muhabbet etmeye başladım. Nereli, kaç yaşında, kaç kardeş herşeyini öğrenmiştim. Konuştukça ne kadar güzel konuşuyo, ne güzel fikirleri var diyordum. Sonra zil çaldı. 2 ders bu kadarmı kısa sürerdi. Sınıftayken yıllar gibi gelen dakikalar, şimdi sanki birkaç saniye gibiydi. “ZİL ÇALDI. GİTMEM GEREKİYOR. “ dedi ve yanımdan ayrıldı. Giderken gene o hasta olduğum gülümsemesini yaptı.

Daha sonraki günler gene onunla kantine inip muhabbet ettik. Bazen sınıflarına gittiğimde onunla konuşan erkek gördümmü ters ters bakardım o çocuklara. Onun hiçbir erkekle beraber olmasına tahammül edemiyordum. Onu herkesten kıskanıyordum. Hemen her teneffüs beraberdik. O da bundan rahatsız gibi görünmüyordu. Samimiyetimiz bayağı ilerlemişti. En sonunda kafama koydum. Ona soracaktım. Beraber olduğu biri varmı. Eğer beraber olduğu biri yoksa, acaba beni kabul edermi??? Evet bunu yapacaktım.

Bir cuma günü, okul çıkışında “HAFTASONU NE YAPACAKSIN?” diye sordum ona. Arkadaşlarıyla okulda buluşup taksime gideceğini söyledi. Üzülmüştüm. Oysa benimle beraber olmasını o kadar çok istiyordumki!!! Kafamı önüme eğdiğim anda “AMA PAZAR GÜNÜ EVDEYİM!!” dedi. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda gülümsüyordu. Hemen lafı değiştirip “İSTERSEN EVİNE KADAR BERABER YÜRÜYELİM” dedim. “TAMAM” dedi. Yolda yürürken hep o konuşuyordu. Bense pazar günü ne yaparım diye kafamda planlar yapıyordum. Evinin önüne geldiğimizde “İŞTE EVİM BURASI “. “BENİMLE BERABER YÜRÜDÜĞÜN İÇİN TEŞEKKÜRLER” dedi ve usul usul bana bakarak evine girdi. Pazar gününü iple çekiyordum. Bir bahane bulur ve evine giderim diye düşünüyordum. Pazar günü erkenden kalktım. Ama pencereden dışarı baktığımda bütün planlarım altüst olmuştu. Dışarıda acayip bir yağmur vardı. Bende mecburen evde oturmak zorunda kaldım.

Okulların kapanmasına bir ay kala “LİSEYİ NERDE OKUYACAKSIN?” diye sordum ona. “BİLMİYORUM!! AMA BÜYÜK İHTİMALLE BAKIRKÖY’DE” dedi. “NASIL YANİ BÜYÜK İHTİMALLE” diye sordum. “SANA GÖSTERDİĞİM EV TEYZEMİN EVİ….. ANNEM BABAM VE ABİM KEMERBURGAZDA OTURUYORLAR…. ORDAKİ OKULLAR PEK İYİ DEĞİL…. ONUN İÇİN BENİ BURAYA, TEYZEMİN YANINA GÖNDERDİLER.” dedi. Nasıl yaptım bilmiyorum ama “İYİKİ GÖNDERMİŞLER” dedim. Bana baktı ve güldü. “İNŞALLAH AYNI OKULA DÜŞERİZ” dedim. O da kafasını evet der gibi salladı.

Son hafta “TATİLDE NE YAPACAKSIN” diye sordum Arzu’ya. “MEMLEKETE GİDECEĞİZ” dedi. Ben sanki yıkılmıştım. “YANİ İZMİR’EMİ GİDİYORSUNUZ” diyebildim. Başını öne eğerek “EVET!!!” dedi. Bir an durdum ve “SEN GELENE KADAR SENİ BEKLEYECEĞİM!!!” dedim. Bana baktı ve güldü. Gözlerine baktım sanki ışıl ışıl parlıyordu. Ve aniden boynuma sarıldı. Sanki “BENİ BIRAKMA !!” der gibiydi. O an kalbimde bir sıcaklık hissettim. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Sonra “HADİ GİT….. NE OLUR ÇABUK DÖN!!” dedim. Ve gitti.

Okul bitti. Tatile girdik. Ben hep onu düşünüyordum. Geceleyin sokaklarda boş boş dolaşıp onu hayal ediyordum. Eve geç gidiyordum. Bu aralar evlede aram açılmaya başlamıştı. Onun yanındayken birkaç saniye gibi geçen saatler, artık asırlar gibi geliyordu. Onu çok özlüyordum. Acaba oda beni özlüyormu diye içimdende geçiriyordum. Hergün dualar ediyordum. Onun yüzünü biran önce görmek için. En sonunda dualarım kabul olmuştu. Okulların açılmasına bir ay kala istanbula gelmişti. Telefon çaldığında bakmıştım. Arayan oydu. Sesini hemen tanıdım. “BEN GELDİM.. BENİ HALA BEKLİYORMUSUN?” diye sordu bana. “EVET. HEMDE DUALAR EDEREK BEKLİYORUM” dedim. Okulun önünde buluşalım dedi. Tamam dediğim gibi dışarı çıktım. Yürümüyor sevincimden koşuyordum. Okula vardığımda ter içinde kalmıştım. Onu beklemeye başladım. Ve onu köşeden dönerken gördüğümde gözlerime inanamadım. 2 ay boyunca göremediğim, uğruna dualar ettiğim kız bana gülümseyerek geliyordu. Bende ona doğru yürümeye başladım. En sonunda beraber olmuştuk. “HOŞGELDİN” dedim, oda “HOŞBULDUK” dedi. Gözlerim dolmuştu. “SENİ ÇOK ÖZLEDİM ARZU” dedim ve boynuna sarıldım. Öyle bir sarıldım ki 2 ayın hıncını çıkartıyordum adeta. Oda bana sarılıyordu. Sonra gözlerimiz buluştu. “SENİN EN ÇOK NEYİNİ ÖZLEDİM BİLİYORMUSUN!!! ELA GÖZLERİNİ VE EN ÇOK DA GÜLÜŞÜNÜ” dedim. Bir an bakakaldı. Sana birşey söyleyeceğim dedi. Ailem liseyi bakırköyde okumama izin verdi. Bu lafı duyunca sanki dünyalar benim olmuştu. Sevdiğim kızla aynı yerde liseyi okuyacaktım.

Birbirimizin telefonlarını aldık ve onun hangi liseye kayıt olacağını öğrendim. Kendimi de o liseye kayıt ettirdim. Okulun ilk günüydü. Onu kapının önünde bekleyeme başladım. En sonunda görünmüştü. Ama yanında bir erkek vardı. O an dünyam başıma yıkılmıştı. Sevdiğim kızın yanında bir erkek vardı. Hemde bayağı büyük biriydi. Bu bana çok koymuştu. Ben bunları düşünürken o beni gördü koşarak yanıma geldi. “MERHABA” dedi. Ben sadece gözlerine bakıyordum. Cevap vermediğimi görünce “NE OLDU” dedi. “KİM O ÇOCUK” dedim. Şakayla karışık “YOKSA KISKANDINMI?” dedi. Bayağı sinirlenmiştim. O da bunu anlayınca o benim abim. Okulun ilk günü beni bırakmaya geldi. Nasıl bir okul olduğunu annemlere söyleyecek dedi. Ben “OH BE “ dedim. “NEDEN OH BE DEDİN” diye sordu bana. “HİİİÇ” dedim. Gözlerimin içine baktı. Sanki bana birşeyler anlatmak istiyordu. Sonra “ARZU” diye bir ses duydum. İkimizde aynı yöne bakınca abisinin yanımıza geldiğini gördüm. Hadi gir içeri dedi. O da tamam dedi. Abisi bana bir baktı. Sonra çekti gitti. Ben çok mutluydum. Çünkü sevdiğim kızla aynı okuldaydım.

Bir hafta sonra Arzu’ ya “SENİNLE BİRŞEY KONUŞACAĞIM.” dedim. “NE HAKKINDA” diye sordu. “ÖZEL BİRŞEY” dedim. Gözleri parlayarak “TAMAM” dedi. “CUMARTESİ OKULUN ÖNÜNE GEL ORDA BULUŞUP BİRYERLERE GİDİP KONUŞURUZ” dedim. O da olur dedi. Bu sefer bütün cesaretimi toplayıp bu kıza onu deliler gibi sevdiğimi söyleyeceğim. Diye içimden geçiriyordum. Cuma günü arzu birini getirdi yanında. Ben arkadaşı sanmıştım. Sizi tanışatırayım dedi. Kızın adı fulyaymış. Arzu’ nun yeğeniymiş. Aynı okulda olmasının bir sebebi de oymuş. Ailesi bir akrabası yanında olursa daha iyi olur demiş.

Ertesi gün erkenden kalktım güzelce giyinip okulun yolunu tuttum. Okulun önünde beklemeye başladım. Köşeyi döndüğünü görünce şok olmuştum. Harika giyinmişti. “NE KADAR GÜZEL!!” diye geçirdim içimden. Yanıma geldi “MERHABA” dedi. “BUGÜN ÇOK GÜZELSİN” dedim. Yanakları kıpkırmızı oldu. Başını önüne eğip “TEŞEKKÜR EDERİM!!” dedi. İleride bir café var oraya gidelim dedim. Olur dedi. Kafeye vardığımızda birşeyler söyledik. Ve konuşmaya başladık. “BENİMLE NE KONUŞMAK İSTİYORSUN?” diye sordu Arzu. “BİR KIZDAN HOŞLANIYORUM. AMA ONA BİR TÜRLÜ AÇILAMIYORUM. BANA YARDIM EDERMİSİN?” dedim. Ben bunları söyledikten sonra gözleri dolmuştu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Gözlerimin içine bakarak “O KIZI TANIYORMUYUM?” diye sordu. “EVET!!! HEMDE ÇOK YAKINDAN TANIYORSUN..” diye cevap verdim gözlerinin taa içine bakarak. Sanki daha bi yıkılmıştı. Ama bilmiyorduki hoşlandığım kız oydu. “SENCE NE YAPMALIYIM?”
diye sordum ona. İçinden ne geliyorsa onu yap dedi. “BEN DUYGULARIMI KOLAY KOLAY ANLATAMAM..” dedim. “SEN BİLİRSİN.” “ARTIK BENİ EVE GÖTÜR!!!” dedi. “NEDEN! NE OLDUKİ ?” diye sordum. “BAŞIM AĞRIYOR!” diye karşılık verdi. Peki deyip onu evine kadar götürdüm. Eve gidene kadar yolda hiç konuşmadık. Evinin önüne gelince gözlerimin içine baktı. İçim sızlamıştı o bakışlar karşısında. Boynuma sarılıp kulağımın içine birşeyler söyledi. Ama anlamamıştım. Tekrar söylermisin dedim. Boşver dedi yüzüme bakmadan apartmanın içine girdi. Sanırım ağlıyordu. Sanırım onu üzmüştüm. Hayatta tek değer verdiğim insanı ağlatmıştım. Bu bende tarif edilemez bir acıya sebep olmuştu. Ondan sonraki günler benimle pek konuşmamaya başlamıştı. Onu her gördüğümde bir yerlere dalıp gidiyordu. Bir hafta sonra “ARZU NEYİN VAR!!! KAÇ GÜNDÜR BENİMLE FAZLA KONUŞMUYORSUN..” diye sordum. Oda bana “O HOŞLANDIĞIN KIZLA SENİ YANLIZ BIRAKIYORUM YA!! DAHA NE İSTİYORSUN!!” dedi. Sinirli sinirli bakarak. Beni okul çıkışında eski okulumuzun ordaki parkta bekle. Sana o kızın kim olduğunu söyleyeceğim dedim. Başını öne eğerek “OLUR BEKLERİM!!” dedi. Okul çıkışını iple çekiyordum. Çok ama çok heyecanlıydım. Ve sonunda zil çalmıştı. Okulun kapısından çıkarken “ALLAHIM BANA GÜÇ VER!!” diye dualar ettim. Parkın önüne gelip beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra yanıma geldi. “HADİ SÖYLE!!” dedi. “SANA DAHA ÖNCEDE SÖYLEMİŞTİM…. BEN DUYGULARIMI, İÇİMDEKİLERİ KOLAY KOLAY DİLE GETİREN BİRİ DEĞİLİM. “ dedim. Gözlerinin taa içine bakarak. “HOŞLANDIĞIM KIZIN EN ÇOK NEYİNİ BEĞENİYORUM BİLİYORMUSUN"”diye sordum. Gözlerimin içine bakarak “SÖYLE!!” dedi. Gözlerimi kapatıp ve bütün cesaretimi toplayıp
“ELA GÖZLERİNİ!!!!! VE EN ÇOK DA GÜLÜŞÜNÜ!!!!” dedim. Sonra gözlerimi açtım. Rahat bir dakika sadece bakıştık. Sonra boynuma sarıldı. Ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. Kulağıma “BENDE!” dedi. O kız kim anladınmı? Diye sordum. Başını salladı. Sonra yüzüme bakarak tekrar “BENDE!” dedi. Ve koşarak evine gitti. Hiç kıpırdayamıyordum. Sanki donup kalmıştım. “ALLAHIM SANA ŞÜKÜRLER OLSUN!!” diye defalarca içimden geçirdim. En sonunda benimde artık bir sevdiğim var. diyordum. Heyecanımdan kalbim deli gibi atıyordu. O hoşlandığım kız, uğruna dualar ettiğim kız. O da benden hoşlanıyormuş. Bunu bildikçe sevincim bir kat daha artıyordu. Sonra o parktan taa eve kadar yürüyerek geldim. Akşam yattığımda ne kadar yorulduğumu anladım. Sabahleyin kalkar kalkmaz kahvaltı bile yapmadan okula gittim. Sınıflarına gittim daha gelmemişti. Çok iyi dedim içimden. Onu karşılarım. Dedim içimden.. 10 dakika sonra koridorun ucunda görünmüştü. Sanki bana daha bir başka gözüküyordu. Daha bir güzelleşmiş gibiydi. Koca okulda sadece koridorda yürüyen ARZU, birde ona bakan BEN vardım sanki. Hiçkimseyi gözüm görmüyordu. Koridorda yürürken sadece o bana bende ona bakıyordum. Yanıma geldi “MERHABA” dedi. Kekeleyerek “MERHABA” diyebildim. “KANTİNE GİDELİMMİ “ diye sordu. “TABİKİ” dedim. Kantine vardığımızda kimseler yoktu. Kantinin ortasında durdu, bana döndü, resmen ağlamak üzereydi. Boynuma sarılıp “NE OLUR BENİ BIRAKMA!!” dedi. O anki duyguyu anlatamam. Hani derler ya yaşanmadan anlamazsın, gerçektende öyle birşeydi. Ağlayarak cevap verdim. “HİÇBİR ZAMAN!!” dedim. Sonra bana daha bi sıkı sarılmaya başladı. Rahat bir dakika boyunca birbirimize sarılmıştık. Sonra gözlerimiz birbirimize baktı ikimizde ağlıyorduk. “BİLİYORUM!! DUYGULARINI DİLE GETİREMİYORSUN.. AMA İNAN SENDEKİ DUYGULARIN AYNISINI BENDE SANA HİSSEDİYORUM… SÖYLEMESENDE BİLİYORUM… BENİ DELİ GİBİ SEVİYORSUN… BUNU HİSSEDEBİLİYORUM..” dedi. Ben sadece kafamı öne eğip “EVET!!” diyebildim. Neden bilmiyorum ama söyleyemiyordum. Onu deliler gibi sevdiğimi uğruna canımı verebileceğimi bağıra bağıra söylemek istiyordum, ama yapamıyordum. Bütün bir yıl boyunca hep beraber dolaştık. Hafta sonlarını ve teneffüsleri iple çekiyordum. Onu daha fazla görebilmek amacıyla.

Yıl sonu yaklaşıyordu. Okulun kapanmasına yaklaştıkça daha bir hüzünleniyordu. Bir gün “NEDEN SON GÜNLERDE HÜZÜNLENİYORSUN?” diye sordum. “BİLİYORSUN!! TATİLLERDE HEP MEMLEKETE GİDİYORUZ. SENDEN AYRILMAK BENİ MAHVEDİYOR. ONUN İÇİN ÜZÜLÜYORUM.” dedi. Biliyordum. Her yaz memlekete giderlerdi. Ve bu beni daha bir üzerdi. “NE OLUR GİTME!! HİÇ OLMAZSA BU YAZ İSTANBUL DA KAL” dedim ağlayarak. “AĞLAMA!!! SEN AĞLADIKÇA BEN DAYANAMIYORUM. ÇOK ÜZÜLÜYORUM.” diyordu. “BENİM İÇİNDE ÇOK ZOR GEÇECEK. SENSİZ 2 KOCA AY” dedi. Ve sonunda okullar kapandı. Giderken onu son bir kez daha görmek için evlerine gittim. Kapıda babasının arabası vardı. Evet gidiyorlardı. Az sonra hepsi birden kapıdan çıktılar. Annesi, babası, abisi ve en sonunda ARZU.. herkes arabaya bindi. Arzu tam binerken kendimi gösterdim. Ağlayarak ona baktım sanki o da ağlıyordu. “NE OLUR BENİ BIRAKMA!! GİTMEME İZİN VERME” der gibiydi. Araba çalıştı. Sanki, deliler gibi sevdiğim kızı elimden zorla alıyorlar, götürüyorlar gibiydi. Gitmişti. 2 ay boyunca onu göremeyecek, onunla olamayacaktım. Her gece dualar ediyordum. sokaklarda boş boş dolaşıyordum. Onu düşünüyordum. “KEŞKE YANIMDA OLSA” diyordum.

Birgün telefon çaldı. Arayan ARZU’ ydu. Hatrımı sormak için aramış. “YAKINDA GELECEĞİM.!!! SENİ ÇOK ÖZLEDİM.” dedi. “BENDE!!” diye cevap verdim. “BENİ DÜŞÜNÜYORMUSUN?” diye sordu. “HER GÜN HER SAAT “ dedim. “DİNLE O ZAMAN” dedi. “BENİ YANINDA İSTİYORSAN, GECELERİ AY’ A BAK BENİ DÜŞÜN.... EĞER KALBİNDE BİR SICAKLIK HİSSEDERSEN, ANLAKİ BENDE SENİ,,, AY’ A BAKIP DÜŞÜNÜYORUMDUR…” dedi. Ben ağlamaya başladım. Beni, benden fazla seven biri vardı diye geçirdim içimden. “TAMAM!! CANIM” dedim. Sonra telefonu kapattı. O akşam onun dediğini yaptım. Aya baktım onu düşündüm 10-15 dakika sonra bir kalbimde sıcaklık hissettim. “ALLAHIM!! SEN NE BÜYÜKSÜN!” dedim içimden. Gerçektende kalbimde onu hissettim. Ne olur çabuk gel dedim aya bakarak.

Aradan bir ay geçti. Tekrar telefon çaldı. Arayan gene ARZU’ydu. “İSTANBULA GELDİM. TEYZEMLERDEYİM. BİR SAAT SONRA OKULUN ÖNÜNDE BULUŞALIM CANIM “ dedi. “TAMAM” dedim. En güzel kıyafetlerimi giydim. Eee kolaymı? Sevdiğim kız uzaktan geliyor. O kadar çok heyecanlıydım ki. Hemen okulun önüne gittim. Daha 20 dakika vardı. Onu beklerken her dakika bir ömür gibi geliyordu bana. En sonunda görmüştüm onu. 2 aydır göremediğim sadece kalbimde hissettiğim kız, bana doğru geliyordu. Bende ona doğru koşmaya başladım. Yan yana geldiğimizde “HOŞGELDİN “ dedim. Ağlamaya başladım. Ve sonra öyle bir sarıldım ki, bütün özlemimi sanki ondan çıkarıyordum. “SENİ ÇOK ÖZLEDİM CANIM!!” diyordum. “BENDE!!!” dedi. Hep o bana BENDE! derdi. Sonra “GEL!!! SENİ TEYZEMLE TANIŞTIRACAĞIM” dedi. Teyzesinin evine doğru yola koyulduk. Eve vardığımızda teyzesini gördüm. Koltuğa oturdum. Arzu’ da yanıma oturdu. Teyzesi “BU O ÇOCUK MU?” diye sordu. Arzu’ da utanarak “EVET!!” dedi. Teyzesi “BAHSETTİĞİN KADAR VARMIŞ KIZ “ dedi. Bir ara gülüştüler. Ben hiçbirşey anlamamıştım bu konuşmadan Ama onların gülmesi benimde hoşuma gitmişti. Bütün gün teyzesinde oturduk. Muhabbet ettik. Teyzesi beni sevmişti. Ayrılırken kapının önünde ben ayakkabılarımı giyerken teyzesi ve ARZU beni izliyordu. Ben hoşçakalın diyecekken teyzesi “BEN SİZİ YANLIZ BIRAKAYIM ?” dedi gülerekten. Sanki aklımı okumuştu. “TEYZEN ÇOK İYİ BİRİ….
NE OLUR KENDİNE DİKKAT ET.!!!!!!!” dedim ve ona doya doya sarıldım. O da “GÜLE GÜLE” dedi. Onu çok seviyordum. Oda bunu biliyordu. Ama bunu bir türlü söyleyemiyordum. Okullar açılana kadar hergün onunla beraberdim. O yanımdayken zaman hiç geçmesin, o anlar hiç bitmesin istiyordum.

Okullar açıldığında gene beraberdik. Sınıflarımız gene yanyanaydı. Her teneffüs onu görmek için yanına giderdim. Her yanına gidişimde, ayrı bir heyecan vardı yüreğimde. Kalbim onun yanındayken deli gibi atardı. Eğer ben onu üzmüşsem, yanlız kaldığımız bir anda bana masum masum bakar, ben ne olduğunu anlar nedenini bile sormadan “ÖZÜR DİLERİM! “ derdim.. Bütün yıl boyunca hep böyle geçti. Derslerim zayıfmış artık hiç umrumda bile değildi. Onunla beraberken dünyayı tanımıyordum. Yıl sonunda onun doğum günü vardı. Ona söz vermiştim. Okulların kapandığı hafta onu bir yere götürecektim ve doğum gününü orda beraber kutlayacaktık. Hafta sonu Arzu’yla beraber yola koyulduk. Akşam saat 10’da teyzesinden zor izin almıştım. Doya doya 2 saatim vardı. Onunla sahile gittik. Bir demet kırmızı gül almıştım. O gün hava biraz bozuktu. Çiçeği Arzu ‘ya verdim. Biraz yürüdükten sonra bir bankta yanyana oturduk. Bana “KIRMIZI GÜLÜN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLİYORMUSUN?” diye sordu. Başımı evet anlamında salladım. “SÖYLE O ZAMAN“ dedi. Gözlerine baktım, sanki o iki kelimeyi ona söylemem için bana yalvarıyordu. “AYAĞA KALK” dedim. Onu karşıma aldım ve bütün cesaretimi toplamaya çalışıyordum. Gözlerimi kapadım. “HADİ SÖYLE” diyordu. Söylemiyor adeta yalvarıyordu. “ARZU” dedim. “EVET !!! DEVAM ET !” dedi. “BEN SE………” dedim ve burnuma bir yağmur damlası geldi. Sonra bir tane daha, bir tane daha. Ve yağmur başlamıştı. O an onun gözlerine baktığımda sanki “NE OLUR DURMA!!!! SÖYLE !” diyordu. Ama benim bütün cesaretim kırılmıştı. O yağmur beni mahvetmişti. Yağmur o anki bütün büyüyü bozmuştu. Sonra o bana ben ona bakarak gülmeye başladık. Yağmur deli gibi yağıyordu. Birden onun gözlerine baktım. Gülmeyi bırakmış sadece bakışıyorduk. “NEREYE GİDERSEN GİT YANINDA OLACAĞIM!!!!!!!!!
O İKİ KELİMEYİ SÖYLEYEMESENDE!!!!” dedi. Gözlerimin taa içine bakarak. Ondan sonra bir sarıldı ki……. O an hiç bitmesin istedim. Islanmaya başlamıştık. Seni evine götüreyim dedim. Eve kadar yürüdük. Hiç durmadan çiçeklere bakıyordu. “BENİM GÜZELLERİM!!” diyordu. Eve geldik. İyi geceler dedim. Ve ona sarıldım. Onu eve bıraktıktan sonra sokaklarda, o yağmurlu caddelerde dolaşmaya başladım. O kadar mutluydum ki. Her ne kadar söyleyemesemde, bir sevdiğim vardı. Hemde benim onu sevdiğim kadar. Ve o kötü an gene gelmişti. Her yaz olduğu gibi gene memlekete gidiyorlardı. Onu uğurlamaya gidecektim. Ama o izin vermedi. “SENİN AĞLAMANA DAYANAMIYORUM.. SENİ ÜZMEK İSTEMİYORUM.” dedi. Onun yanında ağlamamı hiç istemezdi. Ve gitti. Ben gene o boş sokaklarda deli gibi onu düşünüyordum. Her gün aya bakıyordum. Onu düşünüyordum.

Ama bu sefer tatil sanki daha bi erken bitmişti. Gene okul açılmıştı. Onu gene görmüştüm. Okulun koridorunda yürürken bana öyle bir bakıyordu ki…… anlatamam. Yanıma geldiğinde “HOŞGELDİN…. CANIM!!” dedim. “HOŞBULDUK!!” dedi. Bütün bir yılı onunla beraber geçirdim. Okulun kapanmasına 2-3 ay kala “ÜNİVERSİTE SINAVINA GİRECEKMİSİN?” diye sordum. Evet dedi. “PEKİ İSTANBUL İÇİNİ KAZANABİLİRMİSİN?” dedim. “BİLMİYORUM….. AMA SANMAM… İSTANBUL İÇİ ÇOK PUAN….. O KADAR PUANI ALAMAM” dedi. Bende “ O ZAMAN SENDE, AÇIKÖĞRETİMİ YAZ” dedim. olur dedi. “AMA SENDE BİR YERE GİTME OLURMU. SENSİZ BEN BURALARDA NE YAPARIM” dedi. “SENİ HİÇBİR ZAMAN BIRAKMAYACAĞIM..” dedim. Okul kapanmıştı. Sınav günü gelmişti. onu aradım. “İNŞALLAH KALBİNDEKİ YERİ KAZANIRSIN” dedim . “KAZANDIM BİLE……. ÇÜNKÜ KALBİMDE SEN VARSIN!!! “ dedi.. Ben o an müthiş derecede sevinmiştim. Sonra sınava girdim. Sınavda dualar ediyordum. Arzu yanımda olsun diye. Ama onun benim yanımda olması için benimde istanbul içinde bir yere puan tutturmam lazımdı. Ve bunları düşünerek sınavdan çıkmıştım. Sınavdan sonra hemen arzuyu aradım. Nasıl geçti diye sordum. “ÇOK İYİ…. SENİNKİ NASILDI” diye sordu. Benimkide iyiydi dedi. O sene tatile gitmemişti. Bütün yaz beraberdik Sınav sonuçları açıklanınca kendi kazandığım yere baktığımda şok olmuştum. Boğaziçi gibi bir yeri tutturmuştum. Bu mutlu haberi hemen arzuya ilettim. O da çok sevindi. Sen nereyi kazandın diye sordum. “İLK TERCİHİM AÇIKÖĞRETİMDİ…. ORAYI KAZANDIM..” deyince dünyalar benim olmuştu. Bir ara ailesinin yanına gitti. Bir hafta kadar sonra geri geldi. Onlarıda çok özledim. Onun için gittim dedi. En sonunda ben üniversiteye yazıldım. İlk gün beraber gittik. Kantindeki manzara çok güzeldi. Köprünün bir kısmı gözüküyordu. Deniz ayaklarının altındaydı. Kantinde çevreme baktım. Her kesimden insan vardı. “NE KADAR ÖZGÜR BİR YER DEĞİL Mİ?” diye sordum. Gözlerimin içine öyle bir baktıki “NE OLDU? NİYE ÖYLE BAKIYORSUN” dedim. “BEN SANA BİR İSİM TAKMIŞTIM… DEMİN ONU SÖYLEDİN?” dedi. “NEYMİŞ O İSİM” diye sordum. “BAŞBAŞA KALDIĞIMIZ BİR ZAMAN SÖYLERİM.” dedi. “PEKİ “ dedim.

Yarıyıl tatili yaklaşırken arkadaşlarımla kantinde konuşurken biri “YAA… HARÇLARADA BAYA ZAM YAPTILAR BEE” dedi. Ben şaşırmıştım. Daha bir açıklayıcı olmasını istedim. Çok para istiyorlarmış. Zaten benim babam harcın bir kısmını zar zor vermişti. Bu kadar parayı kesinlikle bulamazdı. Hemen rehber öğretmenin yanına gittim. Herşeyi anlattım hocaya. Hoca “DERSLERİN NASIL DİYE SORDU…” diye sordu. “PEK İYİ DEĞİL” dedim. Biraz daha konuştuktan sonra benim babamın bu parayı bulamayacağını söyleyerek birazda kızarak kaydımı sildirdim. Üniversite hayatım tamamen bitmişti. Canım çok sıkılıyordu. Ama ARZU hep yanımda oldu. Bu durumu hemen atlattım. Bir ay sonra arzu telefon etti. Ağlayarak “NE OLUR YANIMA GEL!!” dedi. Ben şok olmuştum. Telefonu kapattığım gibi teyzesinin evine gittim. Kapıyı çalar çalmaz açtı. Beni karşısında görünce daha çok ağlamaya başladı. Onu salona kadar götürdüm. “NE OLDU KIZIM.. ANLATSANA” dedim. “BİLİYORSUN.. BABAMI İŞTEN KOVMUŞLARDI.... KAÇ AYDIR İŞ ARIYOR.. EN SONUNDA BURDA YAPAMIYACAĞIMIZI, İZMİRDEKİ AKRABALARDAN BİRİNİN İŞ TEKLİFİ YAPTIĞINI SÖYLEDİ… BABA GİTMEYELİM DEDİM AMA O BENİ DİNLEMEDİ. 2 GÜN SONRA İZMİRE TAŞINIYORUZ..” dedikten sonra hüngür hüngür ağlayarak boynuma sarıldı. Ben bu sözleri duyunca şok oldum. Dayanamayıp bende ağladım. “SEN AĞLAMA.. BEN SENİN AĞLAMANA DAYANAMIYORUM. “ dedi. Salonun ortasında konuşmadan öylece duvarlara bakıyordum. “PEKİ NE YAPACAĞIZ” dedim. “BİLMİYORUM. “ dedi. Ben felaket derecede üzülmüştüm. Sevdiğim kız bu sefer gerçekten gidiyordu. Hemde dönmemecesine. Bir ara o bana baktı ve gülmeye başladı. “NEDEN GÜLÜYORSUN” dedim. “SEN BENİM EN ÇOK NEYİMİ SEVİYORDUN” diye cevap verdi. Sonra bende gülmeye başladım. “SENİ AĞLARKEN GÖRMEK BENİ KAHREDİYOR.. LÜTFEN AĞLAMA” dedi. Sonra bende ne demek istediğini anladım. Gözlerine baktım ağlamamak için kendini zor tutuyordu. O bana ben ona bakıyorduk. İkimizde biliyorduk 2 gün sonra ayrılacağız. Sonra birden “HANİ SEN ÜNİVERTEDEKİ İLK GÜNÜMDE BANA BİRŞEY SÖYLEMİŞTİN HATIRLADINMI” diye sordum. “HİÇ UNUTMADIM Kİ “ dedi. “NEYDİ BANA TAKTIĞIN O İSİM “ dedim. Elini kalbime koydu ve gözlerimin içine bakarak “ÖZGÜR ADAM” dedi. Ben donmuştum. Ama kalbimde öyle bir sıcaklık hissettim ki anlatamam. “NEDEN…….. “ diyecektimki elini ağzıma götürüp susmamı söyledi. “SEN SOKAKLARDA BENİ DÜŞÜNÜRKEN BEN SENİ RÜYALARIMDA GÖRÜYORDUM. SOKAKLARDA DOLAŞIP BENİ DÜŞÜNÜYORDUN. BUNU SADECE ÖZGÜR BİR ADAM YAPAR.” dedi. O an içimden “İŞTE GERÇEK SEVGİ BU OLMALI “ dedim. O gün onlarda kaldım sabahleyin kalktığımızda telefon çaldı. Arayan babasıydı. Hemen eve gelmesini istedi. Onu istemiyerek de olsa evine götürdüm. Ona sordum “NEREDEN SAAT KAÇTA GİDİYORSUNUZ.” Cevap vermedi. “SENİN AĞLAMANA DAYANAMIYORUM. “ dedi. “AKŞAMA SON KEZ BULUŞALIM”dedim. Kafasını evet anlamında salladı.

Onu bıraktıktan 1-2 saat sonra yağmur yağmaya başladı. Akşam olunca evinin önünde onu beklemeye başladım. Onu çağırdım. Aşağıya geldi. “BİRAZ YÜRÜYELİM” dedim. “AMA BU YAĞMURDA…. YA HASTA OLURSAN BEN NE YAPARIM” dedi. “SANA BİRŞEY SÖYLEYECEĞİM.” dedim. Gözlerinin taa içine bakarak. Gözlerinin içi parlamıştı bir anda “HADİ YÜRÜYELİM !!! “ dedi. Yağmur altında koca sokakta yürümeye başladık. Bir kaç adımdan sonra bana döndü. “NE OLUR SÖYLE!! ARTIK O İKİ KELİMEYİ DUYMAK İSTİYORUM!!!” dedi. Anlamıştı sanırım. Bu sefer söyleyecektim. Gözlerimi kapattım. “SÖYLE!! NE OLUR SÖYLE!!” diyordu. “SENİ S……” dedim ve ARZU diye kalın birsesle irkildim. Camdan babası çağırıyordu. Arzuda bana usul usul bakarak evine gitti. O koca caddede sadece o ve ben vardık. O bana bakarak eve giderken, ben ona elimi uzatmış “NE OLUR GİTME…. BENİ BIRAKMA!!!!!” diyordum. Apartmana girerken bana son bir kez baktı ve güldü. Ben kaderime isyan ediyordum. Sevdiğim kıza bir kez olsun onu deliler gibi sevdiğimi söyleyemedim diye. Sevdiğim kızı elimden alıyorlar diye. Kalbim çok acıyordu. Onsuz ne yapacağımı düşünüyordum. Ertesi gün erkenden kalktım. Evlerinin önüne gittim. Ama camlarında perde yoktu. Apartmana koşarak girdim. Kapı açıktı eve girdim hiçbir eşya yoktu. Bütün odalar bomboştu. “SİZ KİMSİNİZ” diye bir sesle irkildim. “BEN ARZUNUN BİR ARKADAŞIYIM. ONU ZİYARETE GELDİM “ dedim. “ONLAR TAŞINDILAR.. BİR DAHA İSTANBULA BELKİDE HİÇ GELMEYECEKLER. BEN ONLARIN KOMŞUSUYUM. SEN GALİBA O ÇOCUKSUN.” dedi yaşlı teyze. “HANGİ ÇOCUK” diye sordum. “BAZEN ARZU’ YU EVDE GÖRÜRDÜM. ÇOK NADİREN… ONU HER GÖRDÜĞÜMDE KENDİ DUVARINA BAKIP DALARDI.. GÖZLERİ DOLARDI.. SANIRIM BİRİNİ DÜŞÜNÜYORDU… DELİKANLI,,,,, BİZDE GENÇ OLDUK.. BİZDE BU DUYGULARI YAŞADIK…. ALLAH SANA YARDIM ETSİN!!!” dedi ve gitti. Ben hemen onun odasına gittim. Ve duvarına baktım. Baktığım gibi gözlerim doldu. Bir kalp resmi vardı. Çok ufaktı. Ama benim için çok büyüktü. Kalbin içinde birşeyler yazıyordu. Yaklaşıp baktığımda kalbimde bir sıcaklık hissettim. Kalbin içinde “ÖZGÜR ADAM” yazıyordu. Gözlerim dolmuştu. O bana böyle bir isim takmıştı. Demek duvara bakıp beni düşünüyordu. Diye geçirdim içimden. Ne yapacağımı bilmiyordum. Gene sokaklarda boş boş dolaşıyordum. Ama bu seferki bir başkaydı. İçimde kötü bir his vardı. Sanki bir şey olacakmış gibi bir his vardı içimde.

Aradan 4 gün geçti. O GÜN 2 MARTTI. Akşam uyuyamamıştım. Geceleyin hava biraz bozuktu. Gökyüzüne bakıp ayı aradım. Ama bulamadım. Uykuya dalar gibi oldum. Kalbimde çok büyük bir acıyla uyandım. Kalbim çok acıyordu. O an aklıma arzu geldi. Acaba ne oldu diye düşünürken, aklıma gökyüzü geldi. Orda ayı aradım. Bir kaç dakika sonra görmüştüm. Hemde bütün ihtişamıyla duruyordu. Bembeyazdı. Onu düşünürken gene kalbimde bir acı hissettim. Tam o anda ayın yanından bir yıldız kaydı. 10 saniye boyunca o yıldızın kayışını izledim. İzlerkende kalbim acıyordu. Yıldız kaydı. Kalbimin acısıda durdu. “ACABA NE OLDU” dedim içimden. Ertesi günler içimde bir huzursuzluk vardı. Aşağı yukarı 2 hafta olmuştu. ama arzu hala aramamıştı. 9 mart günü telefon çaldı. Arayan fulyaydı. Sesi ağlamaklıydı. “RIDVAN” dedi. “BEN ŞU AN İZMİRDEYİM. ARZU VE BABASI TRAFİK KAZASINDA ÖLDÜ…. MURAT ABİMDE KOMADAN YENİ ÇIKTI… NE OLUR METİN OL” dedi. Ben yıkılmıştım. Telefonu kapattım. Yere diz çöktüm. “ALLAHIM!!!! NEDEN BEN ?” dedim. Kendi kendime bir söz söyledim; “KAYBETMEYE MAHKUM BİR ADAMSIN!!” kısaca KMBA derdim. Dışarı çıktım. Sahil kenarına gittim. Ağlamamak için acayip çaba sarfediyordum. Çünkü o benim ağlamamı istemezdi. Sahile vardım. Kimse yoktu. Deniz acayip dalgalıydı. “HAYIR YA !!! NEDEN BEN YA NEDEN!!!” bağırmaya başladım. En sonunda dayamayıp ağladım. Gözümden bir yaş damladı. Kalbimde bir sıcaklık hissettim. Sanki bana ağlama diyordu. Ama ben kendimi tutamıyordum. Deliler gibi ağlıyordum. Şimdi ne yapacağım diyordum kendi kendime. O akşam deli gibi yağmur yağıyordu. O yağmurlu sokaklarda, o soğuk caddelerde ben tek başıma ağlayarak dolaşıyordum. Ağlamam hiç durmuyordu. Hep onu düşünüyordum. Birkaç gün sonra gene fulya aradı. “NE OLUR AĞLAMA.. BİLİYORSUN!! O SENİN AĞLAMANI HİÇ İSTEMEZDİ.” dedi. “PEKİ “ dedim. Bana telefonda herşeyi anlattı. Kazanın nasıl olduğunu. Kimin hatalı olduğunu. Ondan mezarlığın adresini aldım. Sonra hemen bir işe başladım. Amacım para bulup bir an önce mezarlığa gitmekti. Kafama koymuştum, mezarlığın yanına gittiğimde birşey yapacaktım. HALA DÜŞÜNÜYORUM.....

YAPSAMMI........ YAPMASAMMI.......
 
“NEREYE GİDERSEN GİT YANINDA OLACAĞIM!!!!!!!!!
O İKİ KELİMEYİ SÖYLEYEMESENDE!!!!” dedi. Gözlerimin taa içine bakarak. Ondan sonra bir sarıldı ki……. O an hiç bitmesin istedim.

gözum yasardi inan cok guzellllllllll eline yuregine saglik:(((((((((((
 
Geri
Top