...SAKLI CeNNeT__
♥ Pєяναηє Döηєя Aşk ♥
Bulutlar kara damlalar yağdırıyor saçlarıma , gözlerim fecr oluyor…
Simam özlemin kuyularına saldı iplerini, haps oldu yarınlarım ağla/yamıyorum yağmurlar gibi ..
Bir rahmet konuyor dudaklarıma susuyorum!
Gözlerime dokunan katreler kadar sessiz yağıyor hüzün gönlüme..
Düşe kalka doğrulmaya çalışıyorum(...) ve biliyorum bu dünya bir rüya kadar kısa(!)…
Sonra korkup kaçıyorum.
Sevmek beri gel kaldırımlarda ayak izlerim karşılıksız isen geri dur bir adım benden(!)
Bu rahmet kar mı düşürdü gönlümüze?
Nefesim çekiliyor...
İklimler karmakarışık , ruhum gibi(!) bir güneş açıyor bir gece ...
Saatler yalnızlık kokuyor,
Zemheri geceler rüzgarları estiriyor bağrıma, titremekten haz alıyor bedenim ...
Yaş(l )anmışım besbelli yumuyorum “SANA” gözlerimi,
Kepenklerimi bir bir indiriyorum şahitsiz bir düğündü bizimkisi,
Herşey gibi yarımkalmıştık oysa, devamı gelmeyen türküler besteledim sana..
Sızlıyor gönül telim (!)
Yokluğunumu yaşamaya başladım yoksa?
Korkuyorum(!)
Zaman geceye değerken ben mutluluğu kapı önüne bırakıyorum..
Gör/sen, duy/san sana ne kadar muhtacım(!)
Dünden kalan acılarda bir bir gün yüzüne çıkıyor,
Bir dilim mutluluk geçmiyor kursağından aşkımın(!)
Yarımımdın, yarınımdın..
Şimdi bir hiç kadar yoksuluz hayatın sokaklarında..
Her Dalga çarptığında içimin kıyılarına esrarengiz sırlarla gömülüyorum ben toprağa!
Eriyorum acımla , kavruluyor ölüm günüm takvimlerde asılı yapraklar bir bir düşürüyor,
Zaman çabuk geçiyor , asıl vuslat'a ramak kala soğuk duşlara sokuyorum düşlerimi,
Seni sevmek bu kadar acıklı olmamalıydı,
Hicaz mevsimlerde üşümemeliydik.
Ben bahar sanmıştım seni.
ıslansan bile gözlerinden yağacaktı nisan yağmurları
Şiirler yarım kalıyor kalem sensizliği anlatmaktan firar etti,
Hangi firakın kollarına bırakıp çorak topraklarda yürümeyi seçtin bir bilsen..
Bir cemre düşse nisanın şakağından gönlüme..
Bahara dönse kışa'sarmış gönlüm..
Bir sessizlik ürpertiyor düşlerimi,
Uyandığımda bir hayal olacağını biliyorum ve gözlerimi gerçeğe kapayıp ben yine sana d/üşüyorum..
Geceler çok soğuk yâr!
Kalbim üşüyor!
Hiç bir nefes çözmüyor buzlarını gönlümün..
Nasıl bir yalnızlık benimkisi, gecenin kolları dolanıyor boynuma, bırakmıyor kendime geleyim,
Bırakmıyor yazgı, seninle bir nefes çekeyim..
Âh yâr..
Bir umut bırak dilime, seni söyleyeyim..
Susturun artık bu hüznü, kahkalar dolsun suretime!
Güldür beni ey hayat, gözyaşlarımın vadesi doldu!
Umarsız bir son bahar var şimdi İstanbul’un göğünde yankılanıyor haykırışlarımız herkes sağır!
Mutsuzluğun gölgesinde bağdaş kurup tesbih çeken bir sûfiyiz!
Biz böyleyiz…
Aşka yol verenlerin safında dizlerimiz çürür.
Söylesene yar bundan mı vefakar yüreklerimize bu karşılıksız sevdalar!
Yollar kalabalık.
Gökler hüzünbaz.
Dudaklarımdan dökülen harfler nigahları çağrıştırıyor.
Gözüm "sende" kaldı yar!
Gör(m )üyor musun?
Odalarım İzbe, dört duvar öylesine üzerime geliyor ki feryad ediyor ruh'um.
Zamanın girdabında kalbime aşkın nasihatını veren yar!
Gözlerime bir sürme de sen çek(!)
Sıratından geçir beni aşkının, yalancı bir cennetin şakağına düşür dudaklarımı ...
Yatsı ezanında sar (s )ağır duygularımı.
Nafile olmasın bu uyanışlar...
Nafile düşmesin başlar omuzlara…
Bir dervişin gönlü şâhâ kalkıyor işte : " Allah" diye diye..
Vakit yatsı,
Sen düşüyorsun yine gönlüme,
Duâya kalkıyorum işte:
" Allahım umudumu alma elimden, en muhtaç olduğum kulunun gözlerinde söndür ruhumu!"
Seni bana yazması için uzunca sucûda koyuyorum başımı,
Bir gözyaşı dökülüyor secdeye tane tane…
Seni diliyorum Hûda'dan..
İcabet et dualarıma yâr...
Ruhum, gel söndür bu ateşi!
Ve ;
Bekle beni yar!
Bekle beni hüznü nakşeden tebessüm ile Arafımda(!)
ALINTI
Simam özlemin kuyularına saldı iplerini, haps oldu yarınlarım ağla/yamıyorum yağmurlar gibi ..
Bir rahmet konuyor dudaklarıma susuyorum!
Gözlerime dokunan katreler kadar sessiz yağıyor hüzün gönlüme..
Düşe kalka doğrulmaya çalışıyorum(...) ve biliyorum bu dünya bir rüya kadar kısa(!)…
Sonra korkup kaçıyorum.
Sevmek beri gel kaldırımlarda ayak izlerim karşılıksız isen geri dur bir adım benden(!)
Bu rahmet kar mı düşürdü gönlümüze?
Nefesim çekiliyor...
İklimler karmakarışık , ruhum gibi(!) bir güneş açıyor bir gece ...
Saatler yalnızlık kokuyor,
Zemheri geceler rüzgarları estiriyor bağrıma, titremekten haz alıyor bedenim ...
Yaş(l )anmışım besbelli yumuyorum “SANA” gözlerimi,
Kepenklerimi bir bir indiriyorum şahitsiz bir düğündü bizimkisi,
Herşey gibi yarımkalmıştık oysa, devamı gelmeyen türküler besteledim sana..
Sızlıyor gönül telim (!)
Yokluğunumu yaşamaya başladım yoksa?
Korkuyorum(!)
Zaman geceye değerken ben mutluluğu kapı önüne bırakıyorum..
Gör/sen, duy/san sana ne kadar muhtacım(!)
Dünden kalan acılarda bir bir gün yüzüne çıkıyor,
Bir dilim mutluluk geçmiyor kursağından aşkımın(!)
Yarımımdın, yarınımdın..
Şimdi bir hiç kadar yoksuluz hayatın sokaklarında..
Her Dalga çarptığında içimin kıyılarına esrarengiz sırlarla gömülüyorum ben toprağa!
Eriyorum acımla , kavruluyor ölüm günüm takvimlerde asılı yapraklar bir bir düşürüyor,
Zaman çabuk geçiyor , asıl vuslat'a ramak kala soğuk duşlara sokuyorum düşlerimi,
Seni sevmek bu kadar acıklı olmamalıydı,
Hicaz mevsimlerde üşümemeliydik.
Ben bahar sanmıştım seni.
ıslansan bile gözlerinden yağacaktı nisan yağmurları
Şiirler yarım kalıyor kalem sensizliği anlatmaktan firar etti,
Hangi firakın kollarına bırakıp çorak topraklarda yürümeyi seçtin bir bilsen..
Bir cemre düşse nisanın şakağından gönlüme..
Bahara dönse kışa'sarmış gönlüm..
Bir sessizlik ürpertiyor düşlerimi,
Uyandığımda bir hayal olacağını biliyorum ve gözlerimi gerçeğe kapayıp ben yine sana d/üşüyorum..
Geceler çok soğuk yâr!
Kalbim üşüyor!
Hiç bir nefes çözmüyor buzlarını gönlümün..
Nasıl bir yalnızlık benimkisi, gecenin kolları dolanıyor boynuma, bırakmıyor kendime geleyim,
Bırakmıyor yazgı, seninle bir nefes çekeyim..
Âh yâr..
Bir umut bırak dilime, seni söyleyeyim..
Susturun artık bu hüznü, kahkalar dolsun suretime!
Güldür beni ey hayat, gözyaşlarımın vadesi doldu!
Umarsız bir son bahar var şimdi İstanbul’un göğünde yankılanıyor haykırışlarımız herkes sağır!
Mutsuzluğun gölgesinde bağdaş kurup tesbih çeken bir sûfiyiz!
Biz böyleyiz…
Aşka yol verenlerin safında dizlerimiz çürür.
Söylesene yar bundan mı vefakar yüreklerimize bu karşılıksız sevdalar!
Yollar kalabalık.
Gökler hüzünbaz.
Dudaklarımdan dökülen harfler nigahları çağrıştırıyor.
Gözüm "sende" kaldı yar!
Gör(m )üyor musun?
Odalarım İzbe, dört duvar öylesine üzerime geliyor ki feryad ediyor ruh'um.
Zamanın girdabında kalbime aşkın nasihatını veren yar!
Gözlerime bir sürme de sen çek(!)
Sıratından geçir beni aşkının, yalancı bir cennetin şakağına düşür dudaklarımı ...
Yatsı ezanında sar (s )ağır duygularımı.
Nafile olmasın bu uyanışlar...
Nafile düşmesin başlar omuzlara…
Bir dervişin gönlü şâhâ kalkıyor işte : " Allah" diye diye..
Vakit yatsı,
Sen düşüyorsun yine gönlüme,
Duâya kalkıyorum işte:
" Allahım umudumu alma elimden, en muhtaç olduğum kulunun gözlerinde söndür ruhumu!"
Seni bana yazması için uzunca sucûda koyuyorum başımı,
Bir gözyaşı dökülüyor secdeye tane tane…
Seni diliyorum Hûda'dan..
İcabet et dualarıma yâr...
Ruhum, gel söndür bu ateşi!
Ve ;
Bekle beni yar!
Bekle beni hüznü nakşeden tebessüm ile Arafımda(!)
ALINTI