HER hayat biraz yarım kalır. Her gidiş erkendir. Tıpkı, her gelişin biraz geç olduğu gibi... Düşünsenize şu yaşınıza kadar tam yaptığınıza inandığınız kaç şey var? yahut size göre tam olan başkalarına göre tam mıdır?
Bütün bu soruları peş peşe dizerek sizleri yormak değil gayem.
Bilakis kendimle bir hesaplaşma aslında.
Diyor ki bir dostum, "Yazılarında hep bir yarım kalmışlık, bir sonsuzluk var. Ucu açık bırakıyorsun. Nedir gayen?"
İşte biraz da onun cevabını vermeye çalışmak amacım.
Ama size göre tam olur mu işte bunun için söz veremem.
Bir bakış açısına göre hayat insanın birbiri ardına eklediği soruları cevaplamaya çalıştığı bir zaman dilimi sadece. Ama bunun kaçını cevaplayabiliyor işte orası muamma.
Yazarken seçtiğim konuyu yaşarım. Örneğin Van'ı yazıyorsam üşürüm, madenciyle kahır çeker; o gün; gün boyu güneşi haram sayarım kendime.
Çünkü yarım kalmışlıklar var hayatta.
Sen tam sanırsın; başkasına göre yarım bile değildir aslında.
Gel de üç satırlık yere bir tamı sığdır.
Lakin işime geliyor böylesi...
Size sunarken konuyu; düşünme payı bırakıyorum.
Onlarca e-posta geliyor peşinden.
Bir duygudaşlık yaşıyorum sizinle.
Herkes yarım kalmış dünyasında kendi "tam"ını sunuyor.
Şimdi kapatın gözlerinizi 30 saniye...
Bana tam nedir yarım nedir; lütfen onu anlatın.
Kaan Özbek
Bütün bu soruları peş peşe dizerek sizleri yormak değil gayem.
Bilakis kendimle bir hesaplaşma aslında.
Diyor ki bir dostum, "Yazılarında hep bir yarım kalmışlık, bir sonsuzluk var. Ucu açık bırakıyorsun. Nedir gayen?"
İşte biraz da onun cevabını vermeye çalışmak amacım.
Ama size göre tam olur mu işte bunun için söz veremem.
Bir bakış açısına göre hayat insanın birbiri ardına eklediği soruları cevaplamaya çalıştığı bir zaman dilimi sadece. Ama bunun kaçını cevaplayabiliyor işte orası muamma.
Yazarken seçtiğim konuyu yaşarım. Örneğin Van'ı yazıyorsam üşürüm, madenciyle kahır çeker; o gün; gün boyu güneşi haram sayarım kendime.
Çünkü yarım kalmışlıklar var hayatta.
Sen tam sanırsın; başkasına göre yarım bile değildir aslında.
Gel de üç satırlık yere bir tamı sığdır.
Lakin işime geliyor böylesi...
Size sunarken konuyu; düşünme payı bırakıyorum.
Onlarca e-posta geliyor peşinden.
Bir duygudaşlık yaşıyorum sizinle.
Herkes yarım kalmış dünyasında kendi "tam"ını sunuyor.
Şimdi kapatın gözlerinizi 30 saniye...
Bana tam nedir yarım nedir; lütfen onu anlatın.
Kaan Özbek