Haziran
Usta
Doğruların pesinde koşmaktan konuşuyoruz, samimiyeti yalanlara boğuyoruz.
susmayı erdem kılarken,sözcükler nefessiz kalıyor.
sahiciliğimizi, sahiden yitiriyoruz.Kendimizi İpe sapa gelmez olayların içinden, kendimize oyuncak zaferler üretiyoruz...
yüzümüzdeki ciddiyet, denk düşmüyor içimizdeki oynak ruhla, aynaya
bakmayı yüreğimiz yemiyor.
kul hakkı yerken, orucumuzu sıkı sıkı tutuyoruz.
Elbet inanıyoruz da, kimin iyi kimin kötü kul olduğunu, hiçbirimiz bilmiyoruz.
Yok olmamak için yok etmeye başlamış doğa, biz yer açmaya çalışıyoruz
doganin içinden kendimize hala. İnatla hayaller kuruyoruz,
çocuklarımızı yeşil bahçeler içinde meyve ağaçlarına tırmanırken
görüyoruz.
Yarın suya, toprağa, yağmura muhtaç olacağımızı, bal gibi
biliyoruz aslında.
Ne acayip şu dünya, biz ne acayip duruyoruz arşın ortasında.
Acaba acayip geliyor mu her insana, yoksa ben mi acayipleşiyorum
yaşadıkça?!
susmayı erdem kılarken,sözcükler nefessiz kalıyor.
sahiciliğimizi, sahiden yitiriyoruz.Kendimizi İpe sapa gelmez olayların içinden, kendimize oyuncak zaferler üretiyoruz...
yüzümüzdeki ciddiyet, denk düşmüyor içimizdeki oynak ruhla, aynaya
bakmayı yüreğimiz yemiyor.
kul hakkı yerken, orucumuzu sıkı sıkı tutuyoruz.
Elbet inanıyoruz da, kimin iyi kimin kötü kul olduğunu, hiçbirimiz bilmiyoruz.
Yok olmamak için yok etmeye başlamış doğa, biz yer açmaya çalışıyoruz
doganin içinden kendimize hala. İnatla hayaller kuruyoruz,
çocuklarımızı yeşil bahçeler içinde meyve ağaçlarına tırmanırken
görüyoruz.
Yarın suya, toprağa, yağmura muhtaç olacağımızı, bal gibi
biliyoruz aslında.
Ne acayip şu dünya, biz ne acayip duruyoruz arşın ortasında.
Acaba acayip geliyor mu her insana, yoksa ben mi acayipleşiyorum
yaşadıkça?!