3. Birleşik Kelimelerin Yazımı
3.1. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
> Ses düşmesine uğrayan bileşik sözcükler bitişik yazılır.
Örnek
* cumartesi (cuma ertesi), nasıl (ne asıl), niçin (ne için), kaynana (kayın ana), birbiri (biri biri)…
> “Et-“ ve “ol-“ yardımcı eylemleriyle birleşirken ses düşmesine veya ses türemesine uğrayan bileşik sözcükler bitişik yazılır.
Örnek
* kaybolmak (kayıp olmak), hissetmek (his etmek), emretmek (emir etmek), halletmek (hal etmek)…
* Bütün gün kendinden bahsetti.
> Sözcüklerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Örnek
* altınbaş (kavun), çakırkanat (ördek), karagöz (balık), yalıçapkını (kuş), kedigözü (lamba), aslanağzı (çiçek), kargaburnu (alet), tavukgöğsü (tatlı), narçiçeği (renk), camgöbeği (renk), alinazik (yemek), kavuniçi(renk)…
* Üzerine narçiçeği bir gömlek giymişti.
> “-a, -e, -ı, -i, -u, -ü” zarf-fiil ekleriyle “bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek, görmek, yazmak” eylemleriyle yapılan fiiller bitişik yazılır.
Örnek
* yapabilmek, uyuyakalmak, gelivermek, düşmeyegör, alabildiğine, gidedurmak, düşeyazmak, süregelmek…
* Senin için bütün zorluklara katlanabilirim.
> İkinci kelimesi “-an / -en, -r / -ar / -er / -ır / -ir, -maz / -mez, -mış / -miş” sıfat-fiil eklerini alarak kalıplaşan birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Örnek
* ağaçkakan, dalgakıran, gökdelen, hacıyatmaz, çokbilmiş, yurtsever, külyutmaz, hayırsever…
* Boğazın kıyısına yapılan gökdelenler, Boğaz’ın silüetini bozuyor.
> Bir veya iki öğesi çekimli fiil olan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
Örnek
* külbastı, şıpsevdi, biçerdöver, çıtkırıldım, imambayıldı, dedikodu, yanardöner…
* Hasat mevsimi gelince biçerdöverler çalışmaya başlar.
> Bir veya iki öğesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır.
Örnek
* alaşağı, ateşkes, yapboz, rastgele, çekyat, kapkaç, sıkboğaz…
* İri yarı adamı bir hamleyle alaşağı etti.
> İki veya daha çok sözcükten oluşmuş Türkçe yer adları bitişik yazılır.
Örnek
* Çanakkale, Pınarbaşı, Kabataş…
> Şehir, kent, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su vb. sözcüklerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz ad tamlaması kalıbındaki yer adları bitişik yazılır.
Örnek
* Akşehir, Eskişehir, Taşlıçay, Elmadağ, Batıkent, Akdeniz, Yeşilırmak…
> Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy vb. yer ve kuruluş adlarında ise gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.
Örnek
* Kemalpaşa, Bayrampaşa…
> Ara yönleri belirten sözcükler bitişik yazılır.
Örnek
* kuzeybatı, güneydoğu…
> Somut olarak yer bildirmeyen “alt, üst, üzeri” sözlerinin sona getirilmesiyle oluşan birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Örnek
* ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı, akşamüzeri, suçüstü…
* Hırsız, akşamüstü suçüstü yakalanarak gözaltına alındı.
> Dilimizde her iki öğesi de asıl anlamını koruduğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan sözcükler de vardır.
Örnek
* Baş sözcüğüyle oluşturulan sıfat tamlamaları: başbakan, başkomutan, başöğretmen, başyazar
* Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki “başı” sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları: aşçıbaşı, binbaşı
* “oğlu, kızı” sözleri: eloğlu, çapanoğlu, elkızı
* Ağa, bey, efendi, hanım, nine vb. sözlerle kurulan birleşik kelimeler: ağabey, hanımefendi
* “Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiçbiri, herhangi” belirsizlik sıfatları ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.
> Ev sözcüğüyle kurulan bileşik sözcükler bitişik yazılır.
Örnek
* aşevi, bakımevi, doğumevi, gözlemevi, orduevi, huzurevi, öğretmenevi…
“Eczahane” sözcüğü yaygın kullanım sebebiyle “eczane” biçiminde yazılır.
> Hane, name, zade kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
Örnek
* dershane, beyanname, haramzade…
NOT: “Eczahane, hastahane, pastahane, postahane” sözleri kullanımdaki yaygınlık dolayısıyla “eczane, hastane, pastane, postane” biçiminde yazılmaktadır.
3.2. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
> “Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak” yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır.
Örnek
* alt etmek, arz etmek, azat etmek, dans etmek, kul olmak, not etmek, terk etmek, var olmak, yok etmek, yok olmak…
> Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
Örnek
* Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar: köpek balığı, uğur böceği, bal arısı, Ankara keçisi, yaban ördeği
* Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar: çörek otu, lavanta çiçeği, kuş üzümü, yer elması, mantar ağacı
* Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler: lüle taşı, Oltu taşı, duvar saati, el sabunu, İngiliz anahtarı, toplu iğne, alt geçit
* Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler: açık öğretim, Ay tutulması, iş birliği
* Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler: tulum peyniri, İzmir köftesi, çiğ köfte, kuru yemiş
* Zamanla ilgili birleşik kelimeler: bağ bozumu, gece yarısı, gün ortası, hafta başı, hafta sonu
* Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: dil bilgisi, gök bilimi
> “-r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en” sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır.
Örnek
* bakar kör, çalar saat, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, çıkmaz sokak, görünmez kaza, tükenmez kalem, uçan daire…
> “Renk” sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamlaması yapısındaki renk adları ayrı yazılır.
Örnek
* gümüş rengi, portakal rengi, ateş kırmızısı, boncuk mavisi, limon sarısı…
* Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak… (Ahmet Haşim)
> Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır.
Örnek
* açık mavi, açık yeşil, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil…
> Yer adlarında kullanılan “batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak” kelimeleri ayrı yazılır.
Örnek
* Batı Trakya, Doğu Anadolu, Güney Kutbu, Kuzey Amerika, Güneydoğu Anadolu, Aşağı Ayrancı, Orta Asya, İç Anadolu, Yakın Doğu, Uzak Doğu…
* Türklerin ana yurdu Orta Asya‘dır.
> Kişi adlarından oluşmuş “mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb.” yer ve kuruluş adlarında, sondaki unvanlar hariç şahıs adları ayrı yazılır.
Örnek
*
Yunus Emre Mahallesi, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Nene Hatun Caddesi, Fevzi Çakmak Sokağı, Koca Mustafapaşa, Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sütçü İmam Üniversitesi…
> “Dış, iç, sıra” sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır.
Örnek
* çağ dışı, sıra dışı, yasa dışı, ceviz içi, hafta içi, yurt içi, aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra…
> “Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift” sözlerinin başa getirilmesiyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır.
Örnek
* alt yazı, üst kat, ana bilim dalı, ön söz, ön yargı, art niyet, arka plan, yan etki, karşı görüş, iç savaş, dış hat, orta oyunu, sağ açık, sağ bek, peşin hüküm, bir hücreli, iki anlamlı, tek eşli…
> İyi dilek, karşılama ve uğurlama sözleri ayrı yazılır.
Örnek
* hoşça kal, sağ ol, hoş geldin, güle güle, Allah’a ısmarladık, hoş bulduk…
NOT: “Günaydın, başsağlığı” sözleri istisnadır.