Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Geçmiş her günü seninle dolu saatler.
Uğramamış geçerken zaman, sen şehrime.
Dökülmüş sararmış yaprakları şehrimin,
Kesilmiş soluğu sensiz alınan her nefesin.
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Ve yarın 731. gün.
Sadakatimin üçüncü yılı.
Ne çabuk ihanet etmiş zaman,
Aklımda oysa ilk görüşüm gözlerini,
Dün gibi, an gibi, şu an gibi.
Her geçen gün her şey biraz daha sen gibi,
Sokaklar, caddeler, bu şehir ve onlarca ruh…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Gözlerin her gününde var olmuş yılların.
Sıralarını eskitmişiz lise yıllarımızın.
Ve kazımışız o sıralara ayrılıklarını bakışlarımızın…
Her şey sen olmuş o sıralarda;
An gibi, sen gibi, senin gibi…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Heyecanla uyanışları kalmış her sabahın zihnimde,
Gecelerime kazınmış hayal gibi sabahlar,
Yazlar kalmış, kışları sevmişim
Oysa mevsimlerden hala sonbahar…
Günleri saymışım aylar geçmiş
Hal bu ki yıllar benimle elimde kalan.
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Işıkları sönmüş tek tek bu şehrin
Sokaklar kapamış geceye gözlerini,
Rüzgârla karışık ulaşmış ruhuna karanlık.
Kalmamış mecali doğmaya güneşin.
Bir adam sigarasını yakmış;
Sarmış dertlerini dumanına,
Bir kadın sevmiş;
Yazmış dertlerini satırlarına…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Gün doğmuş, güneş batmış, ağlamış günler.
Tutunamamış yıllara,
Tutamamış ellerini, gözlerine bakamamış.
Eskitmiş sevgisini, şarap gibi yıllanmış sevgi,
Terk etmiş içinde olduğun bu şehri.
İstanbul’a kaçmış, İstanbul’da biraz sen gibi…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Tanımamış kaçışlar engelleri,
Kız kulesi seni anlatmış, deniz kusmuş biraz seni.
Nasıl oluyor da tanıyor bizi bu şehir?
Geceler sana uyanıyor karanlıklar sana,
Sen kokuyor hatta bu lanet şehrin denizi.
Aksi, asi, uslanmaz bu şehir.
Kemirir ruhumu bedenim,
Sabahın tam üçündeyim,
Şafak var ufukta,
Hüzünlü bu şehir, hüzünlüyüm ben.
An gibi, sen gibi, geçmiş gibi…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Hava soğuk yerde kar,
Mevsim kış, yalnızlık günlerden.
Ayrılık bile sen kokuyor.
Bacalardan tüten duman sarıyor bu şehri,
Şehir boğuluyor, yanıyor gözleri.
Kaldırımlar eşit hala, henüz geçmemiş saklı tümsekleri.
Tam iki yıl olmuş 730 gün…
Hem yarınlardasın, hem kalansın dünlerde,
Hem doğansın gün misali hem de bir karanlık gecelere…
Saklımdasın ey sevgili, aklımdasın her daim.
Günleri kovalayan aylar, ayları kovalayan yıllar şahit olsun ki;
Bir yerlerdesin içerimde gizli..
Kapalı kapıları şehrimin,
Kapılarını kapadığın kalbindir anahtarı.
Kimse bilmez, duymaz kimse, görmez…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
730 yıl benim için.
Güne vurumu ömür demek.
730 ayrı gece birbirinin aynı olan,
730 gün biri diğerinden ağır olan…
Her gününde aynı bakışları yüreğinin;
Sıcak, huzurlu, sonsuz ve…
An gibi, aşk gibi, âşık gibi.
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Alelacele tahliye edilmişti yüreğin,
Karışmış olmalıydım araya ben,
Alelalde bir karmaşmaydı işte.
Yanandım kurunun yanında ben,
Yaştı sevgimin her hali sırılsıklam.
Bir fotoğraf karesinde gözleri uzaklara dalan adamdın sen,
Ben o fotoğraftaki adama ömrünü veren…
Gözleri çoğu zaman boşluğa dalan başkaydın sen,
Ben her boşluğu üstüne alınan aptal âşık…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Ayrılık, acı, gözyaşı…
Zaman olmuş başıma bir hancı,
Her geçen gün kadehime içki dolduran.
Sarhoş olduğum geçtikçe, içtikçe ve sevdikçe.
Bastığın kaldırımlarda gelmek için sana adımlarımı saydığım
Yolları kahrımla eskittiğim sevdiğim…
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Karanlık gece, hayat kandillerini söndürmüş uyumakta
Ayrılık yanı başımda ayakta.
Mevsimlerden ilkbahar,
Yaz kapıda, tepede güneş
Kâinat uyanmakta…
Günler çoktan teslim oluvermiş zamana
Husumet var yıllarla arasında.
Geçmiş gideni çağırmakta
Giden dönmemenin derdinde,
Kalan, kalabilmenin ızdırabında..
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Geçmiş geceleri yasak günler,
Anı olmuş aşk, mutluluk acı olmuş
Düşmemiş yaş gözlerde kalmış
An gibi, sen gibi, sensizlik gibi…
Korku sarmış ruhumu bedenimin,
Ellerim soğuk yaşlı gözlerim…
Tedirginim biraz da aşık belki,
Yorgun, sevimsiz, sevgisiz yüreğim…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Havca kavrulası sıcak, nemli bulutar
Mevsimlerden yaz, yokluğun günlerden,
Hangi güne gitsem takvimde bugün…
Tarih 28 Ekim 2012.
Karanlık bir gece, ben gecede,
Gece, içimde…
Yağmur damlalarını kurutmuş
Sen yanı soğutuyor içimi güneşin,
Yok eşin, yok benzerin, yoksun elbet bilirim…
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Gülleri solmuş bahçemin,
Açmış yeniden kara karanfilim.
Esmiş gürlemiş yüreğinde meltemin,
Aşık olmuşsun esen melteme,
Rüzgârına kapılmışsın kapıldığım fırtınanda.
Dindirmiş fırtınalarını yüreğinin bir meltem…
Karatmış eskittiğimiz lise sıralarımızı
Bakışlarına bulut olmuş yağdırmış yağmurlarını.
Kan olup akmış yaşların yüreğime…
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Kalmamış kaçak yüreğimin sığınacak kapısı,
Tıkılı kalmış dört duvara,
Duvarlara sinmiş aşkın acısı.
Sızısı sarmış gözlerimi yaşların.
Bakışların eskimiş
Kapıldığım melteme satmışsın ruhunu, gururunu
Çiğneyip geçmiş seni bir yalan
Bağlanmışsın körü körüne
İnanmışsın ölümüne sevdiğine
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Ve yarın 731. gün
Üçüncü yılı sadakatimin…
( 730 kelimeyle bile sığdıramazsın bazen bir şiire)
Geçmiş her günü seninle dolu saatler.
Uğramamış geçerken zaman, sen şehrime.
Dökülmüş sararmış yaprakları şehrimin,
Kesilmiş soluğu sensiz alınan her nefesin.
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Ve yarın 731. gün.
Sadakatimin üçüncü yılı.
Ne çabuk ihanet etmiş zaman,
Aklımda oysa ilk görüşüm gözlerini,
Dün gibi, an gibi, şu an gibi.
Her geçen gün her şey biraz daha sen gibi,
Sokaklar, caddeler, bu şehir ve onlarca ruh…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Gözlerin her gününde var olmuş yılların.
Sıralarını eskitmişiz lise yıllarımızın.
Ve kazımışız o sıralara ayrılıklarını bakışlarımızın…
Her şey sen olmuş o sıralarda;
An gibi, sen gibi, senin gibi…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Heyecanla uyanışları kalmış her sabahın zihnimde,
Gecelerime kazınmış hayal gibi sabahlar,
Yazlar kalmış, kışları sevmişim
Oysa mevsimlerden hala sonbahar…
Günleri saymışım aylar geçmiş
Hal bu ki yıllar benimle elimde kalan.
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Işıkları sönmüş tek tek bu şehrin
Sokaklar kapamış geceye gözlerini,
Rüzgârla karışık ulaşmış ruhuna karanlık.
Kalmamış mecali doğmaya güneşin.
Bir adam sigarasını yakmış;
Sarmış dertlerini dumanına,
Bir kadın sevmiş;
Yazmış dertlerini satırlarına…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Gün doğmuş, güneş batmış, ağlamış günler.
Tutunamamış yıllara,
Tutamamış ellerini, gözlerine bakamamış.
Eskitmiş sevgisini, şarap gibi yıllanmış sevgi,
Terk etmiş içinde olduğun bu şehri.
İstanbul’a kaçmış, İstanbul’da biraz sen gibi…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Tanımamış kaçışlar engelleri,
Kız kulesi seni anlatmış, deniz kusmuş biraz seni.
Nasıl oluyor da tanıyor bizi bu şehir?
Geceler sana uyanıyor karanlıklar sana,
Sen kokuyor hatta bu lanet şehrin denizi.
Aksi, asi, uslanmaz bu şehir.
Kemirir ruhumu bedenim,
Sabahın tam üçündeyim,
Şafak var ufukta,
Hüzünlü bu şehir, hüzünlüyüm ben.
An gibi, sen gibi, geçmiş gibi…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Hava soğuk yerde kar,
Mevsim kış, yalnızlık günlerden.
Ayrılık bile sen kokuyor.
Bacalardan tüten duman sarıyor bu şehri,
Şehir boğuluyor, yanıyor gözleri.
Kaldırımlar eşit hala, henüz geçmemiş saklı tümsekleri.
Tam iki yıl olmuş 730 gün…
Hem yarınlardasın, hem kalansın dünlerde,
Hem doğansın gün misali hem de bir karanlık gecelere…
Saklımdasın ey sevgili, aklımdasın her daim.
Günleri kovalayan aylar, ayları kovalayan yıllar şahit olsun ki;
Bir yerlerdesin içerimde gizli..
Kapalı kapıları şehrimin,
Kapılarını kapadığın kalbindir anahtarı.
Kimse bilmez, duymaz kimse, görmez…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
730 yıl benim için.
Güne vurumu ömür demek.
730 ayrı gece birbirinin aynı olan,
730 gün biri diğerinden ağır olan…
Her gününde aynı bakışları yüreğinin;
Sıcak, huzurlu, sonsuz ve…
An gibi, aşk gibi, âşık gibi.
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Alelacele tahliye edilmişti yüreğin,
Karışmış olmalıydım araya ben,
Alelalde bir karmaşmaydı işte.
Yanandım kurunun yanında ben,
Yaştı sevgimin her hali sırılsıklam.
Bir fotoğraf karesinde gözleri uzaklara dalan adamdın sen,
Ben o fotoğraftaki adama ömrünü veren…
Gözleri çoğu zaman boşluğa dalan başkaydın sen,
Ben her boşluğu üstüne alınan aptal âşık…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Ayrılık, acı, gözyaşı…
Zaman olmuş başıma bir hancı,
Her geçen gün kadehime içki dolduran.
Sarhoş olduğum geçtikçe, içtikçe ve sevdikçe.
Bastığın kaldırımlarda gelmek için sana adımlarımı saydığım
Yolları kahrımla eskittiğim sevdiğim…
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Karanlık gece, hayat kandillerini söndürmüş uyumakta
Ayrılık yanı başımda ayakta.
Mevsimlerden ilkbahar,
Yaz kapıda, tepede güneş
Kâinat uyanmakta…
Günler çoktan teslim oluvermiş zamana
Husumet var yıllarla arasında.
Geçmiş gideni çağırmakta
Giden dönmemenin derdinde,
Kalan, kalabilmenin ızdırabında..
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Geçmiş geceleri yasak günler,
Anı olmuş aşk, mutluluk acı olmuş
Düşmemiş yaş gözlerde kalmış
An gibi, sen gibi, sensizlik gibi…
Korku sarmış ruhumu bedenimin,
Ellerim soğuk yaşlı gözlerim…
Tedirginim biraz da aşık belki,
Yorgun, sevimsiz, sevgisiz yüreğim…
Tam iki yıl olmuş, 730 gün…
Havca kavrulası sıcak, nemli bulutar
Mevsimlerden yaz, yokluğun günlerden,
Hangi güne gitsem takvimde bugün…
Tarih 28 Ekim 2012.
Karanlık bir gece, ben gecede,
Gece, içimde…
Yağmur damlalarını kurutmuş
Sen yanı soğutuyor içimi güneşin,
Yok eşin, yok benzerin, yoksun elbet bilirim…
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Gülleri solmuş bahçemin,
Açmış yeniden kara karanfilim.
Esmiş gürlemiş yüreğinde meltemin,
Aşık olmuşsun esen melteme,
Rüzgârına kapılmışsın kapıldığım fırtınanda.
Dindirmiş fırtınalarını yüreğinin bir meltem…
Karatmış eskittiğimiz lise sıralarımızı
Bakışlarına bulut olmuş yağdırmış yağmurlarını.
Kan olup akmış yaşların yüreğime…
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Kalmamış kaçak yüreğimin sığınacak kapısı,
Tıkılı kalmış dört duvara,
Duvarlara sinmiş aşkın acısı.
Sızısı sarmış gözlerimi yaşların.
Bakışların eskimiş
Kapıldığım melteme satmışsın ruhunu, gururunu
Çiğneyip geçmiş seni bir yalan
Bağlanmışsın körü körüne
İnanmışsın ölümüne sevdiğine
Tam iki yıl olmuş ,730 gün…
Ve yarın 731. gün
Üçüncü yılı sadakatimin…
( 730 kelimeyle bile sığdıramazsın bazen bir şiire)