• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Yıldırım aşkı

kelebek

-ütopik-
V.I.P
Tabii aşkın kimyası oksitosinle bitmiyor. Bir partide bir erkeğe "Haydi yanıma gel!" bakışları atan kadını düşünün. Onun hiç suçu yok. Bütün suç kimyasal reaksiyonlarda. Kadının beyninde görsel, kokusal ve işitsel algı merkezlerini kontrol eden bir bölüm var. Bu bölüm doğrudan sinirlerin verdiği elektriği ileten dopaminleri harekete geçiriyor. Beynin bu kimyasal reaksiyonu sonucunda kadın erkeğe farkında olmadan bu bakışı atıyor. Bu motivasyonun etkisiyle yaklaşan erkeğin 'feromen'leri kadının 'hipotalamus'una ulaşarak erkeğe "Evet daha da yaklaş," mesajı veriyor. Bu hipotalamusları falan bırakıp biraz açık olursak düzen şöyle işliyor: Göz bebekleri büyüyor, kalp atışı hızlanıyor, yüz kızarıyor, cilt hafif bir terlemeden dolayı parlaklaşıyor. Psikolog Sema Yüksel'e yukarıdaki örnekteki gibi bir yıldırım aşkının mümkün olup olmadığını soruyoruz. Duraksamadan cevap veriyor: "Elbette, birisiyle karşılaştığınızda ilk 8 - 10 saniye içinde kalp atışınız hızlanır, terlemeye başlarsanız, sanki ateş basar gibi olursa, bir de göz bebekleriniz büyürse, işte yıldırım aşkı!"
 
Gül suya aşık olur…
Suya der ki, ‘SENİ SEVİYORUM’
Su, ‘BEN DE SENİ SEVİYORUM’ der.
Aradan zaman geçer,
Gül tekrar suya der ki,
SENİ SEVİYORUM….
Su, ‘DEDİM YA, BEN DE SENİ SEVİYORUM…’
Gül hastalanır ve solar…
Su buna dayanamayıp doktor çağırır.
Doktor gülü muayene eder ve ‘Umutsuz…’ der.
Su merak eder, neyi var diye sorar…?
Doktor, susuz kalmış, der.
Su anlar ki,
Aşk sadece seni seviyorum demek değildir.
Sana her şeyini verebileceğine inandığın insanı
SEVEBİLMEKTİR..
 
Geri
Top