Hoş geldin küçük yıldız," dedi Ay. Seni bekliyordum.
Gecenin en karanlık köşesinde, minik bir yıldız vardı. Adı Pırıl'dı. Diğer yıldızlar gibi o da gökyüzünde parlıyordu ama içinden bir ses onu Ay'a doğru çekiyordu. Ay, o kadar güzel ve parlak görünüyordu ki, Pırıl ona dokunmak, onunla oynamak istiyordu.Bir gece, Pırıl diğer yıldızlara veda ederek Ay'a doğru yola çıktı. Uzun ve karanlık bir yolculuktu. Ama Pırıl pes etmedi. Nihayet Ay'a ulaştığında, onun bembeyaz yüzüyle karşılaştı. Ay, Pırıl'ı gülümseyerek karşıladı.
Hoş geldin küçük yıldız," dedi Ay. "Seni bekliyordum.
Pırıl çok sevinmişti. Ay'ın ışığı o kadar sıcaktı ki, Pırıl'ın kalbi mutlulukla doldu. İki arkadaş, gece boyunca birbirleriyle sohbet ettiler. Ay, yıldızlara ve evrene dair birçok şey anlattı. Pırıl, daha önce hiç duymadığı bu kadar çok şeyi öğrenince hayretler içinde kalmıştı.
Sabah olunca, gökyüzü aydınlanmaya başladı. Pırıl'ın geri dönme vakti gelmişti. Ay, Pırıl'a veda ederken, ona bir söz verdi: "Her gece burada olacağım. Sen istediğin zaman beni ziyaret edebilirsin."
Pırıl, Ay'dan ayrılırken çok üzüldü ama aynı zamanda da çok mutluydu. Çünkü artık bir arkadaşı vardı. Her gece gökyüzüne baktığında, Ay'ı görüyor ve onunla geçirdiği o güzel geceleri hatırlıyordu.
Diğer yıldızlar, Pırıl'ın anlattıklarına inanamamışlardı. Onlar da Ay'ı ziyaret etmek istediler. O günden sonra, her gece birçok yıldız Ay'a doğru yolculuk etmeye başladı. Ay, onları hep seve seve karşılıyordu. Böylece gökyüzü, daha önce hiç olmadığı kadar parlak ve renkli bir hale geldi.