Sevgili dostlar, millet, alemler! Bugün, takvimler 28 Aralık 2024'ü gösteriyor. Yani yılın son demlerine gelmişiz, yılbaşı ağaçları hala salonlarda, belki birkaç iğnesi halının üzerinde kalmış. Hava soğuk mu? Muhtemelen. Ama kalplerimiz sıcak mı? Umarım! Çünkü bu mesajı okuyarak gülmekten ısınacaksınız, garantili!
Şimdi düşünün, 2024'ü nasıl geçirdik? Bence her birimiz birer komedi dizisi gibiydik. Bazılarımız "MasterChef" edasıyla mutfakta harikalar yaratırken (ya da en azından öyle sanırken), bazıları "Survivor" parkurunda hayatla mücadele etti. "Game of Thrones" gibi entrikalar çevirenler, "La Casa de Papel" misali planlar yapanlar da olmuştur elbet. Hatta belki "Squid Game" gibi anlamsız ve yorucu işlere de bulaşmışızdır, kim bilir?
Benim 2024 özetim şöyle: Telefonumu kaç kere düşürdüğümü sayamadım. Bir keresinde merdivenden inerken telefonumla tango yapmaya çalıştım (telefon kazandı, tabii ki). Bulaşık makinesine yanlışlıkla çorap kaçırdım ve o çorap şimdi yeni bir çamaşır makinesi isyanının lideri oldu. Bir de o "herkesin yaptığını ben de yapayım" dediğim diyetler var. Onlara bir ara spor salonunda rastladım, pek keyifli değillerdi.
Peki, bu Cumartesi günü ne yapalım? Bence evde kalın, pijamalarınızı giyin, abur cubur eşliğinde komedi filmleri izleyin. Ya da daha da iyisi, bir topluluk oluşturun ve "en komik anım" yarışması yapın. Emin olun, hayatınızın en absürt anlarını hatırlayıp gülmekten yerlere yatacaksınız. Belki de o gün, kaybolan çorabınızın hikayesi bile anlatılmaya değer bir efsaneye dönüşür.
Sakın unutmayın, hayat kısa, gülmek bedava! Bu 2024'ün son demlerinde kahkahalarınızla tüm evreni titretebilirsiniz. Eğer gülerken bir de çayınızı burnunuzdan kaçırırsanız, sakın üzülmeyin. O da hayatın cilvesi, unutmayın. Zaten sizde o çayı kaçıran bir "o an" vardı!
Gününüz kahkahalarla, keyifli anılarla ve biraz da absürt maceralarla dolu olsun!
Şimdi düşünün, 2024'ü nasıl geçirdik? Bence her birimiz birer komedi dizisi gibiydik. Bazılarımız "MasterChef" edasıyla mutfakta harikalar yaratırken (ya da en azından öyle sanırken), bazıları "Survivor" parkurunda hayatla mücadele etti. "Game of Thrones" gibi entrikalar çevirenler, "La Casa de Papel" misali planlar yapanlar da olmuştur elbet. Hatta belki "Squid Game" gibi anlamsız ve yorucu işlere de bulaşmışızdır, kim bilir?
Benim 2024 özetim şöyle: Telefonumu kaç kere düşürdüğümü sayamadım. Bir keresinde merdivenden inerken telefonumla tango yapmaya çalıştım (telefon kazandı, tabii ki). Bulaşık makinesine yanlışlıkla çorap kaçırdım ve o çorap şimdi yeni bir çamaşır makinesi isyanının lideri oldu. Bir de o "herkesin yaptığını ben de yapayım" dediğim diyetler var. Onlara bir ara spor salonunda rastladım, pek keyifli değillerdi.
Peki, bu Cumartesi günü ne yapalım? Bence evde kalın, pijamalarınızı giyin, abur cubur eşliğinde komedi filmleri izleyin. Ya da daha da iyisi, bir topluluk oluşturun ve "en komik anım" yarışması yapın. Emin olun, hayatınızın en absürt anlarını hatırlayıp gülmekten yerlere yatacaksınız. Belki de o gün, kaybolan çorabınızın hikayesi bile anlatılmaya değer bir efsaneye dönüşür.
Sakın unutmayın, hayat kısa, gülmek bedava! Bu 2024'ün son demlerinde kahkahalarınızla tüm evreni titretebilirsiniz. Eğer gülerken bir de çayınızı burnunuzdan kaçırırsanız, sakın üzülmeyin. O da hayatın cilvesi, unutmayın. Zaten sizde o çayı kaçıran bir "o an" vardı!
Gününüz kahkahalarla, keyifli anılarla ve biraz da absürt maceralarla dolu olsun!