iLk_NuR
Üstat
Beklemek mi gitmek mi oldu adın, hiç bilmedim.
Gittiğim zamanların bekleyeniydi yerin,
Geldiğim zamanların gideni.
Kocaman uğultuların gözü yaşlı sessizliğiydi sende durmak, sana bakmak ve belki her gelişte senden gitmek.
Bir valiz dolusu kimsesizliği sırtlanmaktı sana gelmek; kente bırakılan yalnızlıkları umuruna bile almadan… Yalnızlık basamak olurdu kimsesizliğime ve sen kimsesizliğim olurdun.
Gelmek alacanın beyaza döndüğü bir gülümseyiş, gitmek akşam kızıllığı kaplı bir ağlamaktı senin yüzünde ve sana her bakışta basamak basamak tırmanırdı gözyaşlarım yerçekimine inat gözlerimden gözlerine.
Sesine de sessizliğine de yoldaş ederdin kıyına gelmiş çığlıkları. İnleyen her vapur düdüğü, yalnızlığına tecavüzdü. Sen kalabalıklaşır, ben yalnızlaşırdım...
Bazen bir kaçıştın sen. İçinin duvarlarına suçumu haykırdığım. Kaçandım.. Tanıktın... İs rengi sesin ihbar ederdi beni, kimseler duymazdı…
Ve ne zaman sana baksam gözlerimden avuçlarıma kusuyorum geçmiş diye içime kilitlediklerimi. Siyah beyaz hayaletler dans ediyor hayat ayamda. Müzik kırgın, gitar ağlamaklı…
Bir şarkının dizelerinden asıyorum kendimi boşluğa. Ellerin yok. Sesin gömülmüş içine. Bağır şimdi. Bağır çağır… Sustur çığlıklarımı sana...
Yan, yak.
Bırakma öyle; öleyim gitmelerin ertesinde.
Bil sözlerin düştüğünden beri içime, an’ ın gerçekliğinde Hak’ tı her şey.
Kelimelere asılı heceler tersine döndü, gizlendi isimler.
Yüreğimin kalemiyle yazıyorum; gözlerin kapalı oku sevdiğim...
alıntı
Gittiğim zamanların bekleyeniydi yerin,
Geldiğim zamanların gideni.
Kocaman uğultuların gözü yaşlı sessizliğiydi sende durmak, sana bakmak ve belki her gelişte senden gitmek.
Bir valiz dolusu kimsesizliği sırtlanmaktı sana gelmek; kente bırakılan yalnızlıkları umuruna bile almadan… Yalnızlık basamak olurdu kimsesizliğime ve sen kimsesizliğim olurdun.
Gelmek alacanın beyaza döndüğü bir gülümseyiş, gitmek akşam kızıllığı kaplı bir ağlamaktı senin yüzünde ve sana her bakışta basamak basamak tırmanırdı gözyaşlarım yerçekimine inat gözlerimden gözlerine.
Sesine de sessizliğine de yoldaş ederdin kıyına gelmiş çığlıkları. İnleyen her vapur düdüğü, yalnızlığına tecavüzdü. Sen kalabalıklaşır, ben yalnızlaşırdım...
Bazen bir kaçıştın sen. İçinin duvarlarına suçumu haykırdığım. Kaçandım.. Tanıktın... İs rengi sesin ihbar ederdi beni, kimseler duymazdı…
Ve ne zaman sana baksam gözlerimden avuçlarıma kusuyorum geçmiş diye içime kilitlediklerimi. Siyah beyaz hayaletler dans ediyor hayat ayamda. Müzik kırgın, gitar ağlamaklı…
Bir şarkının dizelerinden asıyorum kendimi boşluğa. Ellerin yok. Sesin gömülmüş içine. Bağır şimdi. Bağır çağır… Sustur çığlıklarımı sana...
Yan, yak.
Bırakma öyle; öleyim gitmelerin ertesinde.
Bil sözlerin düştüğünden beri içime, an’ ın gerçekliğinde Hak’ tı her şey.
Kelimelere asılı heceler tersine döndü, gizlendi isimler.
Yüreğimin kalemiyle yazıyorum; gözlerin kapalı oku sevdiğim...
alıntı