AHSEM
....EnDl-LeS....
Az ve sık beslenmeleri
Metabolizmalarının iyi çalışması ve şeker dengesinin kurulması için aç kalmamaya ve az beslenmeye özen gösteriyorlar. Bunun için günde 3 ana öğün 3 ara öğün besleniyor, böylece hem aç kalmadan, hem de metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlayarak, kilo kontrolünü sağlayabiliyorlar.
Tok tutan yiyeceklerin tercih etmeleri
Kan şekerini hızlı yükseltmeyen ve tok tutan tam buğday, tam çavdar ekmeği, bulgur pilavı ve meyve gibi düşük glisemik indeksli besinleri tercih ediyorlar.
Dengeli beslenmeleri
Her besin grubunu eşit olarak tüketiyorlar. Günlük öğünlerinin; et, balık, tavuk veya kurubaklagil gibi protein grubundan, süt ve süt ürünlerinden, tahıl grubundan ve sebze-meyveden oluşması gerektiğini çok iyi biliyorlar.
Besinlerin pişirme şekline dikkat etmeleri
Kızartmaları ayda 1 veya 2 kez ile sınırlandırıyor, bunun yerine haşlama veya fırında pişirme şekillerini tercih ediyorlar. Patates kızartmasını çok sevseler de, baharatlandırarak fırında elma patates şeklinde hazırlıyorlar.
Düşük kalori ve düşük yağ içeren beslenme programını takip ediyorlar
Yağlı besinlerden uzak durmaya ve çok kalorili besinlerle karınlarını doyurmamaya dikkat ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu tür besinler içerdikleri yüksek kalorinin yanı sıra yağ ve karbonhidrat miktarının fazlalığından dolayı çabuk acıkmalarına ve açlık krizleri geçirmelerine neden oluyor.
Atıştırmak için düşük kalorili besinler yemeleri
Hem açlık şikayetlerinin sonlanması hem de doygunluk sağlanabilmesi yemek aralarında acıktıklarında kalori değeri çok düşük olan sebzeler salata tüketiyorlar.
Bol su içmeleri
Vücudu bir kap gibi düşünürsek, bunun yüzde 60-70ini su oluşturuyor. Su içmeye önem verilmediği takdirde ise vücuttaki yağ miktarı artabiliyor. Onlar da bunu önlemek için günde 10-12 bardak su içmeyi asla ihmal etmiyorlar.
Haftada bir tartılmaları
Fazla kilolardan kurtulduktan sonra vücut ağırlığının düzenli takip edilmesi gerekiyor. Onlar da haftada veya 15 günde bir, aynı saatlerde tartılarak kilolarının kontrolünü sağlayabiliyorlar.
Yemekten önce çorba veya salata tüketmeleri
Yemekten önce yenen çorba veya salata açlık hissini azaltarak, ana yemeğin daha az yenmesini sağlıyor. Onlar da bu kurala mümkün olduğunca uymaya çalışıyorlar. Tabii ki yenilen çorbanın içeriği de önem taşıdığını biliyor, düşük kalorili olanlarını yiyorlar.
Dışarıda yemek yerken dikkatli olmaları
Davetlerde veya iş yemeklerinde; ızgara balık, tavuk, köfte veya yağsız et gibi seçenekleri, salata gibi düşük kalorili besinlerle birleştirerek hafif menüleri tercih ediyorlar.
Düzenli spor yapmaları
Düzenli olarak spor yapmak kilo vermenin yanı sıra sıkılaşmaya ve formda kalmaya yardımcı oluyor. Zayıf kadınlar da ne kadar yoğun olurlarsa olsunlar, haftanın birkaç günü spor yapmayı asla ihmal etmiyorlar.
İçeceklerin kalorilerine dikkat etmeleri
İçeceklerin kalori yönünden besinler kadar tehlikeli olduğunu biliyorlar. Bu nedenle içeceklerin üzerinde yazan kalorileri dikkate alıyor ve alkolden mümkün olduğunca uzak duruyorlar.
Metabolizmalarının iyi çalışması ve şeker dengesinin kurulması için aç kalmamaya ve az beslenmeye özen gösteriyorlar. Bunun için günde 3 ana öğün 3 ara öğün besleniyor, böylece hem aç kalmadan, hem de metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlayarak, kilo kontrolünü sağlayabiliyorlar.
Tok tutan yiyeceklerin tercih etmeleri
Kan şekerini hızlı yükseltmeyen ve tok tutan tam buğday, tam çavdar ekmeği, bulgur pilavı ve meyve gibi düşük glisemik indeksli besinleri tercih ediyorlar.
Dengeli beslenmeleri
Her besin grubunu eşit olarak tüketiyorlar. Günlük öğünlerinin; et, balık, tavuk veya kurubaklagil gibi protein grubundan, süt ve süt ürünlerinden, tahıl grubundan ve sebze-meyveden oluşması gerektiğini çok iyi biliyorlar.
Besinlerin pişirme şekline dikkat etmeleri
Kızartmaları ayda 1 veya 2 kez ile sınırlandırıyor, bunun yerine haşlama veya fırında pişirme şekillerini tercih ediyorlar. Patates kızartmasını çok sevseler de, baharatlandırarak fırında elma patates şeklinde hazırlıyorlar.
Düşük kalori ve düşük yağ içeren beslenme programını takip ediyorlar
Yağlı besinlerden uzak durmaya ve çok kalorili besinlerle karınlarını doyurmamaya dikkat ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu tür besinler içerdikleri yüksek kalorinin yanı sıra yağ ve karbonhidrat miktarının fazlalığından dolayı çabuk acıkmalarına ve açlık krizleri geçirmelerine neden oluyor.
Atıştırmak için düşük kalorili besinler yemeleri
Hem açlık şikayetlerinin sonlanması hem de doygunluk sağlanabilmesi yemek aralarında acıktıklarında kalori değeri çok düşük olan sebzeler salata tüketiyorlar.
Bol su içmeleri
Vücudu bir kap gibi düşünürsek, bunun yüzde 60-70ini su oluşturuyor. Su içmeye önem verilmediği takdirde ise vücuttaki yağ miktarı artabiliyor. Onlar da bunu önlemek için günde 10-12 bardak su içmeyi asla ihmal etmiyorlar.
Haftada bir tartılmaları
Fazla kilolardan kurtulduktan sonra vücut ağırlığının düzenli takip edilmesi gerekiyor. Onlar da haftada veya 15 günde bir, aynı saatlerde tartılarak kilolarının kontrolünü sağlayabiliyorlar.
Yemekten önce çorba veya salata tüketmeleri
Yemekten önce yenen çorba veya salata açlık hissini azaltarak, ana yemeğin daha az yenmesini sağlıyor. Onlar da bu kurala mümkün olduğunca uymaya çalışıyorlar. Tabii ki yenilen çorbanın içeriği de önem taşıdığını biliyor, düşük kalorili olanlarını yiyorlar.
Dışarıda yemek yerken dikkatli olmaları
Davetlerde veya iş yemeklerinde; ızgara balık, tavuk, köfte veya yağsız et gibi seçenekleri, salata gibi düşük kalorili besinlerle birleştirerek hafif menüleri tercih ediyorlar.
Düzenli spor yapmaları
Düzenli olarak spor yapmak kilo vermenin yanı sıra sıkılaşmaya ve formda kalmaya yardımcı oluyor. Zayıf kadınlar da ne kadar yoğun olurlarsa olsunlar, haftanın birkaç günü spor yapmayı asla ihmal etmiyorlar.
İçeceklerin kalorilerine dikkat etmeleri
İçeceklerin kalori yönünden besinler kadar tehlikeli olduğunu biliyorlar. Bu nedenle içeceklerin üzerinde yazan kalorileri dikkate alıyor ve alkolden mümkün olduğunca uzak duruyorlar.