Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, yemyeşil bir çayırda Zıp Zıp adında bir çekirge yaşarmış. Zıp Zıp, diğer çekirgeler gibi sadece zıplamakla kalmaz, aynı zamanda şarkı söyler, dans eder ve etrafındaki her şeyi komik hale getirmek için çabalarmış. O kadar çok zıplarmış ki, bazen nereye gittiğini bile unuturmuş!
Zıp Zıp'ın en büyük hayali, dünyanın en komik çekirgesi olmakmış. Bu yüzden her gün yeni numaralar, komik şarkılar ve dans figürleri denermiş. Bir gün, çayırın en yaşlı ve en bilge çekirgesi olan Bay Sakal'a gitmiş. Bay Sakal, gözlerini kısarak, uzun bıyıklarını sıvazlayarak onu dinlemiş.
"Bay Sakal," demiş Zıp Zıp heyecanla, "Ben dünyanın en komik çekirgesi olmak istiyorum ama ne yapsam bilemiyorum?"
Bay Sakal, derin bir nefes almış ve "Komik olmak için çok zıplamak yetmez evlat," demiş. "Bazen gülünç duruma düşmek de gerekebilir."
Zıp Zıp, bu sözleri pek anlamamış ama yine de denemeye karar vermiş. Önce, çayırın ortasında bir takla atmış. Takla atarken yanlışlıkla yere düşmüş ve gözlüğü yamulmuş. Çayırdaki diğer çekirgeler gülmeye başlamış. Zıp Zıp, ilk başta utanmış ama sonra kendini de komik bulmuş ve kahkahalarla gülmüş. İşte o an anlamış Bay Sakal'ın ne demek istediğini.
Ertesi gün Zıp Zıp, daha büyük bir gösteri yapmaya karar vermiş. Çayırdaki tüm çiçekleri toplamış ve onları şapka gibi başına takmış. Sonra, en sevdiği şarkıyı söyleyerek zıplamaya başlamış. Şarkı söylerken, bir çiçek burnuna kaçmış ve hapşırmaya başlamış. Hapşırırken çiçekler etrafa saçılmış, o da yere yuvarlanmış. Çekirgeler kahkahadan yerlere yatmış. Zıp Zıp, bu duruma daha da çok gülmüş.
Zıp Zıp'ın komik maceraları bununla da sınırlı kalmamış. Bir gün, çayırdan geçen bir tırtılın sırtına binmiş. Tırtıl yavaş yavaş ilerlerken, Zıp Zıp sürekli zıplamaya çalışmış. Sonuçta tırtılın sırtından düşmüş ve kafası bir çileğe yapışmış. Çileği şapka yapmış gibi dolaşırken gören herkes gülmekten kırılmış.
Bir keresinde, çayırın ortasında bir su birikintisi görmüş. Kendini bir dalgıç gibi hissetmiş. Su birikintisine dalmış ve tam ters yönde çıkmaya çalışmış. Su birikintisinden ıslak ve çamurlu bir şekilde çıktığında, herkes onu seyrederken gülmekten gözlerinden yaş gelmiş.
Zıp Zıp, her geçen gün daha da komik numaralar buluyormuş. Hatta bir gün, bir salyangozla yarışmaya kalkmış. Yarışı kaybedeceğini biliyormuş ama yine de katılmış. Salangoz yavaş yavaş ilerlerken, Zıp Zıp zıplayarak yarış boyunca ona komik sesler çıkarmış. Yarışı kaybettiğinde bile herkes kahkahadan kendini alamamış.
Günler geçmiş, aylar geçmiş. Zıp Zıp, artık çayırın en komik çekirgesi olmuş. Herkes onu görmeye gelir, onun komik maceralarına güler, onun neşesiyle coşarmış. Zıp Zıp, sadece zıplamakla kalmayıp, komik duruma düşmekten de korkmadığı için dünyanın en mutlu çekirgesi olmuş.
Ve böylece Zıp Zıp, herkesi güldürmeye, eğlendirmeye devam etmiş. O günden sonra, her çekirge bir zıplamasında bile biraz Zıp Zıp'ı hatırlamış. Unutmayın çocuklar, bazen gülmek için kendinizle de dalga geçebilmelisiniz!
Zıp Zıp'ın en büyük hayali, dünyanın en komik çekirgesi olmakmış. Bu yüzden her gün yeni numaralar, komik şarkılar ve dans figürleri denermiş. Bir gün, çayırın en yaşlı ve en bilge çekirgesi olan Bay Sakal'a gitmiş. Bay Sakal, gözlerini kısarak, uzun bıyıklarını sıvazlayarak onu dinlemiş.
"Bay Sakal," demiş Zıp Zıp heyecanla, "Ben dünyanın en komik çekirgesi olmak istiyorum ama ne yapsam bilemiyorum?"
Bay Sakal, derin bir nefes almış ve "Komik olmak için çok zıplamak yetmez evlat," demiş. "Bazen gülünç duruma düşmek de gerekebilir."
Zıp Zıp, bu sözleri pek anlamamış ama yine de denemeye karar vermiş. Önce, çayırın ortasında bir takla atmış. Takla atarken yanlışlıkla yere düşmüş ve gözlüğü yamulmuş. Çayırdaki diğer çekirgeler gülmeye başlamış. Zıp Zıp, ilk başta utanmış ama sonra kendini de komik bulmuş ve kahkahalarla gülmüş. İşte o an anlamış Bay Sakal'ın ne demek istediğini.
Ertesi gün Zıp Zıp, daha büyük bir gösteri yapmaya karar vermiş. Çayırdaki tüm çiçekleri toplamış ve onları şapka gibi başına takmış. Sonra, en sevdiği şarkıyı söyleyerek zıplamaya başlamış. Şarkı söylerken, bir çiçek burnuna kaçmış ve hapşırmaya başlamış. Hapşırırken çiçekler etrafa saçılmış, o da yere yuvarlanmış. Çekirgeler kahkahadan yerlere yatmış. Zıp Zıp, bu duruma daha da çok gülmüş.
Zıp Zıp'ın komik maceraları bununla da sınırlı kalmamış. Bir gün, çayırdan geçen bir tırtılın sırtına binmiş. Tırtıl yavaş yavaş ilerlerken, Zıp Zıp sürekli zıplamaya çalışmış. Sonuçta tırtılın sırtından düşmüş ve kafası bir çileğe yapışmış. Çileği şapka yapmış gibi dolaşırken gören herkes gülmekten kırılmış.
Bir keresinde, çayırın ortasında bir su birikintisi görmüş. Kendini bir dalgıç gibi hissetmiş. Su birikintisine dalmış ve tam ters yönde çıkmaya çalışmış. Su birikintisinden ıslak ve çamurlu bir şekilde çıktığında, herkes onu seyrederken gülmekten gözlerinden yaş gelmiş.
Zıp Zıp, her geçen gün daha da komik numaralar buluyormuş. Hatta bir gün, bir salyangozla yarışmaya kalkmış. Yarışı kaybedeceğini biliyormuş ama yine de katılmış. Salangoz yavaş yavaş ilerlerken, Zıp Zıp zıplayarak yarış boyunca ona komik sesler çıkarmış. Yarışı kaybettiğinde bile herkes kahkahadan kendini alamamış.
Günler geçmiş, aylar geçmiş. Zıp Zıp, artık çayırın en komik çekirgesi olmuş. Herkes onu görmeye gelir, onun komik maceralarına güler, onun neşesiyle coşarmış. Zıp Zıp, sadece zıplamakla kalmayıp, komik duruma düşmekten de korkmadığı için dünyanın en mutlu çekirgesi olmuş.
Ve böylece Zıp Zıp, herkesi güldürmeye, eğlendirmeye devam etmiş. O günden sonra, her çekirge bir zıplamasında bile biraz Zıp Zıp'ı hatırlamış. Unutmayın çocuklar, bazen gülmek için kendinizle de dalga geçebilmelisiniz!
