Önce "Hazır" sonra da "Başla" düğmesine basınız ve parçayı okumaya başlayınız. Yazıyı bitirince en alttaki "Dur" düğmesine basarak süreyi durdurunuz.
Toplumda Yozlaşma
Toplumumuzda ahlaki değerlerin yozlaştığı yolundaki eleştirileri birçok
defalar dinlemişsinizdir. Gerçek hayatta bu yozlaşmanın hangi oranda olduğunu
söylemek zor. Ancak kesin olan bir şey var, o da yozlaşmanın sanal ortamda daha
da fazla olduğu.
Bunun en önemli nedeni sanal alemde insanların fiziksel olarak değil, sayısal
olarak bulunmaları olabilir. Birçok sitede insanlar ad ve soyadlarıyla değil
rumuzlarıyla tanınırlar. Sahibi hakkında ne cinsiyet, ne yaş ne de benzer bir
konuda bilgi vermeyen; “Gezgin”, “Vahşi”, “Yaramaz”, “Çılgın” gibi binlerce
kimliksiz ve gerçek sahipleriyle ilişkisiz rumuz.
Aslında rumuz sahipleri de en az rumuzlar kadar ilişkisizdir sanal alemdeki bu
kimlikleriyle. “Yaramaz”ın veya “Çılgın”ın internette nasıl tanındığı, geçmişi
ve geleceği çok fazla önemli değildir. Çünkü her zaman yeni bir rumuz alma ve
yeni bir sayfa açma fırsatı vardır internette. Halbuki gerçek hayatta insan,
toplum içindeki yeri ve geleceği, geçmişte yaptıklarıyla doğru orantılıdır.
Web tasarımcıları açısından çoğu defa kimin ziyaret ettiği de önemli değildir
sayfayı. Önemli olan ziyaretçi sayısının artmasıdır. Kalite, seçicilik ve seviye
ekranın içine giremeyen bir dış dünya kavramı olarak kalmışlardır birçok yerde.
Gerçek hayatta kılık kıyafetiniz, davranışlarınız ve konuşmalarınız bireyden
topluma doğru olan entegrasyonunuzda çok önemlidir. Bunlara dikkat ettiğiniz
ölçüde bir saygınlık kazanırsınız ve herkes gibi siz de dikkat edersiniz.
Halbuki sanal alemde bağlanırsınız sohbet sayfasına üzerinizde pijamanızla
başlarsınız yazışmaya. Buraya kadar bir sakınca yok. Aksini beklemek de
herhalde, rahmetli Kemal Sunal’ın, "Köyden İndim Şehire" karakterlerinden
birinin kullanacağı kadar komik olurdu.
Asıl problem yazışma kısmında başlar. İnsanlar en ciddi sohbet odalarında bile
pervasızca ve bazen de yakışıksızca konuşabilmekteler. Güzel bir sohbetin tam
ortasında bir kendini bilmez birisinin gelmesi ve ne ahlaka ne de kültüre
yakışmayan ifadeler kullanması sohbet odalarına göz atmış her insanın
karşılaştığı bir durumdur. Daha kötüsü ise siteye bağlanmış onlarca insanın
bütün bu rezaleti aynı anda görmesi ve istese de istemese de o seviyesizliğin
bir parçası olmasıdır.
Bunlar sanal seviyesizliğin sadece en basit örnekleri. Aslında durum daha da
vahim. Hangimiz internette kredi kartımızın kullanılmasına sıcak bakarız. Madem
bu kadar dikkatliyiz neden bir markette veya restoranda kredi kartımızı
görevliye uzatırken aynı endişeyi yaşamayız. Çünkü ikincisinde yüzyüze etkileşim
vardır. Siz kasiyeri görürsünüz, o da sizi. O da. siz de bilirsiniz ki bir
problem çıktığında –diyelim ki haksız yere fazla para çekildi -problemin
kaynağına ulaşmak hiç de zor olmayacaktır. Bu yüzden gerçek hayatta kredi kartı
sahtekarlıkları oldukça azdır. Halbuki internette yakalanma olasılığı çok daha
düşük olduğundan kart sahtekarlıkları da oldukça fazladır.
Peki ahlak, yakalanma riskinin fazla olduğu durumlarda ortaya çıkan bir değer
midir sadece? İnsanların yüreğindeki veya beynindeki vicdan mevhumu ne yapar?
Sadece görülme korkusuyla mı hayat gelir?
Aslında durum bu kadar kötü değil belki de. Ama birkaç kişinin yaptığı sanal
seviyesizlik kolayca bütün internet kullanıcılarına mal edilebiliyor. Ama başka
türlüsünü de düşünmek mümkün değil. Gerçek hayatta insanın dış görüntüsüne
bakarak olumlu veya olumsuz bir görüş oluşturabilirsiniz. Ama sanal alemde böyle
bir şansınız olmaz. Karşınızdaki insan hakkında en ufak bir bilgiye bile sahip
olmanız kolay değildir.
Sanal ve gerçek alemde huzurlu ve mutlu günler dileriz.
PERFORMANSINIZ:
GENEL DEĞERLENDİRME [
Detaylı Değerlendirme Kriterleri ]