• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Makaleler, Araştırma Yazıları

Araştırma ve gözlemlere dayalı yazı ve makaleler ...
Kelsen ve Hukuksal Pozitivizm (Türkiye)
Genelde felsefi pozitivizm (olguculuk), en temel belirlenimini metafiziğin reddiyle gösterir. Bu anlayışa göre araştırmalarımız olgulara, gerçeklere dayalı olmalıdır; fizikötesi açıklamalar kuramsal olarak olanaksız, pratik olarak da yararsızdır. Bilgi deneysel alanın dışına çıkmamalı, deneye dayanmalıdır. Dolayısıyla deneyle denetlenmeyen bilgi türleri pozitivizmin reddettiği bilgi türleridir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta pozitivizmin metafiziği reddinin bir olumsuzlama (yani metafiziğin içeriğine ilişkin bir tartışmaya girme)değil bir kayıtsızlık olduğudur. Metafizik bilgi bizi bir yerlere götürmez ;çünkü insanın bilgi yetisinin sınırlarını aşar. Dolayısyla felsefi olguculuk tüm olarak metafiziği (o arada dini) boş ve...
Bilinen İlk Gerçek Boyutlu İnsan Heykeli: Urfa Adamı Heykeli
Balıklıgöl kazı alanı civarında 1990’lı yıllarda keşfedilen ve insanlık tarihinin iyi korunagelmiş, gerçek boyutlu en eski heykeli olan Urfa Heykeli, Balıklıgöl’ün hemen kuzeyinde, eski Urfa evlerinin altındaki Çanak Çömleksiz Neolitik Döneme ait bir yerleşimde bulundu. Yerleşim yerinin varlığı terazzo türü tabanlar ve o döneme ait çakmaktaşı aletlerden anlaşılıyor. 180 cm boyunda ve kireç taşından yapılmış olan heykelin bir diğer adı Balıklıgöl Heykeli ve MÖ 9.500 civarında yontulmuş. Derin betimlenen göz yuvalarına siyah obsidyen parçalar yerleştirilmiş. “V” biçimli kolyeyi andıran çizgiler dışında heykel çıplak görünümde ve elleri önde birleştirilmiş. İnsan yüzü, kulakları ve burnu var ancak ağızsız olarak tasvir edilmiş. Ayakları...
Bir Kardeşe Sahip Olmanın Sağlık Üzerindeki Etkileri Nasıl?
Zaman zaman kavga etseniz de bir kardeşiniz olması harikadır. Aynı hisleri paylaşabileceğiniz, sizi anlayacak ve derinden bağınızın olduğu birinin var olması nasıl kötü olabilir ki? Nitekim kardeşler arasındaki iletişim öngörülemez olabilir. Bir gün kavga edip, ertesi gün birbirinizin en yakın dostu olabilirsiniz. Ne kadar şaşırtıcı gelse de, bir kardeşe sahip olmak aslında sağlığınız için faydalıdır. Bu yüzden kardeşinize sizi rahat bırakmasını söylemeden önce iki kez düşünmek isteyebilirsiniz. İşte bilime göre bir kardeşe sahip olmanın sağlık üzerindeki etkileri. Bağışıklık sisteminizi güçlendirirler Sağlıklı kardeşlik ilişkileri, virüslerle savaşma yeteneğinizi artırır. Özellikle stres hormonları, katekolaminler ve...
Boyumuzu Babamızdan Kilomuzu İse Annemizden Aldığımızı İddia Eden Araştırma
Uzun boylu babalar, uzun boylu çocuklara sahip oluyor... Bilim insanları, boyumuzu etkileyen faktörlerin %70’inin genetik, %30’unun ise çevresel faktörler olduğunu iddia ederler. Tabii bir çocuğun boyunu belirleyen pek çok farklı gen olduğunu da unutmamak gerekir. Kadınlar içinse aynı şeyi söylemek pek de mümkün değil Kadınlar, genellikle 15 yaşından itibaren uzamazlar. Erkekler ise 3 yıl daha uzamaya devam ederler, dolayısıyla kadınlardan daha uzun boylu olma eğilimindedirler. Royal Devon ve Exeter Hastanesi’nde çalışan araştırmacılar, babanın boyu ne kadar uzunsa bebeklerin de boyunun o kadar uzayacağını iddia ediyor. Araştırmalar, kilolu bir babayla kilolu bir çocuk arasında sıkı bir bağ kuramıyor. Bununla birlikte başka bir...
Dantelin Kökeni Tarihçesi - Dantel Sanayisi - Dantel ve Oya Sanatı
Dantel ve Oya, ipliklerin ağ gibi bir doku oluşturacak biçimde iğne, mekik ya da tığla örüldüğü, genellikle motiflerle bezeli bir örgü türüdür. Dantel üretiminde bugün pek çok yapay elyafın da kullanılmasına karşılık en çok keten, pamuk ve ipek kullanılır. Dantelin kökeni, çok eski el sanatları olan, makramayı andıran düğümlü ağ işinden nakışa kadar uzanır. Düğümlü ağ işi örnekleri Eski Mısır mezarlarında ve İsviçre'deki göl evlerinde bulunmuştur. Kumaşın ipliklerle bezenmesi anlamına gelen nakış ise, yüzyıllarca önce Çin, Hindistan, İran ve Yakındoğu'da yapılırdı. Dantel yapmanın başlıca iki yolu vardır: Bobinlere ya da makaralara sarılmış ipliklerle yapılana mekik danteli ya da kopanaki denir. İğneyle yapılana ise iğne danteli ya...
Doğduğunuz Ay Sağlığınızı ve Kişiliğinizi Nasıl Etkiliyor?
Yapılan araştırmalar, aynı ayda doğan insanların belli ortak eğilimleri olabileceğini doğruluyor. Günümüzde bu konuyla ilgili pek çok çalışma yapılıyor. 1.688 kişiyle gerçekleştirilen bir araştırma, doğum aylarına göre kişilerin ortak özelliklerini inceledi. Ortaya da bir o kadar ilginç benzerlikler çıktı! İşte doğduğunuz ay ile sağlığınız ve kişiliğiniz arasındaki ilişki… 1. Ocak Ocak ayında doğduysanız bu durum, yeni bir yılın ilk ayında doğduğunuz anlamına geliyor. Bu da birçok fırsat demek! Ocak ayında doğan insanlar, tıp ve işletme alanında tahsilat yapma eğilimindedir. Ek olarak yaratıcılardır ve ünlü olma olasılıkları yüksektir. Fiziksel sağlıkları ortalamanın üzerindedir ancak zihinsel sağlıkları için aynı şeyi söylemek pek...
Kırıkların Şeklini Alarak Gelişen Bir Sünger Üretildi
Bilim insanları, omurgadaki kırıkları iyileştirmek adına kırığın şekline bürünebilen bir madde ürettiler. Hücre yenilenmesi ve iyileşmesi konusunda çalışmalar sürdüren Mayo Clinic, kırıkları iyileştirebilecek yeni bir madde ürettiğini duyurdu. Özellikle omurgada bulunan kırıkların iyileşmesinin çok zor olduğunu ve bu nedenle, üretilen yeni maddenin önceliğinin omurgadaki kırıkları iyileştirmek olduğunu belirten araştırmacılar, zaman içerisinde büyüyen ve bulunduğu yerin şeklini alan bu maddeye "sünger" adı verdiler. Sünger, bulunduğu bölgede hızlı bir şekilde büyüyor ve etrafında bulunan sınırlara temas edene kadar bu büyümesini devam ettiriyor. Büyümesinin ardından sert bir hal alan ve kemiksi yapıya bürünen bu madde, kırığı olan...
Ölümle Yaşamak
Ölümü yaklaşan bir insanın vereceği tepkiler, bireyden bireye, yaşanılan duruma ve kişisel inançlara göre büyük farklılıklar gösterebilir. Ancak genel olarak bazı ortak duygular ve fiziksel belirtiler gözlemlenebilir. Duygusal Tepkiler: İnkar: Ölümün gerçekliğini kabul etmekte zorlanma, "Bana olmaz" düşüncesi. Öfke: Doktorlara, yakınlarına veya hayata karşı öfke duyma, haksızlık hissi. Pazarlık: Tanrı veya bir üst güçle pazarlık yapma, "Eğer... yaparsam, ölmekten vazgeçerim" gibi düşünceler. Depresyon: Üzüntü, çaresizlik, yalnızlık hissi. Kabullenme: Ölümün kaçınılmaz olduğunu anlama ve barış yapma. Fiziksel Belirtiler: Uyku hali ve yorgunluk: Enerji kaybı, sürekli uyuma isteği. iştah kaybı: Beslenmeye karşı isteksizlik. Ağrı...
Yüze Dokunmayı Durdurmanın Yolları
Yapılan bir araştırmaya göre yüzümüze saatte ortalama 16 kez dokunuyoruz. Bu ise virüs nedeniyle enfekte olmamıza neden olabilir. Gün içerisinde pek çok farklı sebeple yüzümüze dokunuruz. Hatta bazen sebep yokken, yüzümüze dokunabiliriz. Çünkü bunu bir alışkanlık haline getirmişizdir. Yapılan bir araştırmaya göre saatte ortalama olarak 16 kez yüzümüze dokunuyoruz. Bununla birlikte, yüzünüze dokunmak grip veya diğer virüslerle, özellikle de yeni tip corona virüsü nedeniyle enfekte olma riskimizi önemli ölçüde artırabilir. Corona virüsü çıktığı andan beri uzmanlar sık sık ellerimizi yıkamamız gerektiğini ve ellerimizle özellikle yüzümüze dokunmamamız gerektiğini söylüyor. Peki bu alışkanlıkla nasıl başa çıkacağız? Yüzümüze dokunmayı...
Z Kuşağının  Yaşadıkları Sorunlar Neler?
Günümüzde her neslin tanımlayıcı bir etiketi ve bu etiketlerle ilişkili olarak da birtakım özellikleri bulunuyor.X,Y ve Z kuşakları aslında doğum yıllarına göre sınıflandırılıyor. Tabii ki farklı yıllarda doğan bireylerin, fikirlerinde ve dünya görüşünde de büyük farklılıklar ortaya çıkıyor. Z kuşağı ise en yeni kuşaklardan birisi. Bu nedenle bu kuşağın temsilcileri oldukça modern görüşlere sahip, toplumsal konulara duyarlı ve son derece bilgililer. Nitekim Türkiye’deki sosyo-ekonomik bazı şartlardan dolayı, bu kuşağın temsilcileri gelecekleri hakkında kaygılı. Peki günümüz Türkiyesinde Z kuşağının yaşadıkları sorunlar neler, Z kuşağı toplumsal meselelerin ne kadar farkında? Z kuşağını tanıyarak başlayalım; Z kuşağı 1995 ile 2012...
Uzun süre televizyon karşısında oturanlar dikkat!
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, kalp rahatsızlığı riskinin, televizyon karşısında oturanlarda, oturarak çalışanlardan daha yüksek olabileceği ortaya çıktı. Uzmanlar, televizyon izlendiği sırada yemek yenmesinin de bu riski arttıran faktörlerden biri olduğuna dikkat çekiyor. Kalp rahatsızlığı riskinin, televizyon karşısında oturanlarda, oturarak çalışanlardan daha yüksek olabileceği ortaya çıktı. LiveScience'ın haberine göre, ABD'de Columbia Üniversitesinden bilim adamlarının yürüttüğü araştırma, uzun süre oturarak televizyon izlemenin, oturarak çalışanlarla kıyaslandığında daha yüksek kardiyovasküler hastalık ve erken ölüm riskiyle ilişkili olduğunu gösterdi. 4 SAAT VEYA DAHA UZUN SÜRE OTURARAK İZLEYENLER DİKKAT Araştırmada...
Sağlıklı bir hayat için günde kaç adım atmak gerekiyor? Bilim insanları açıkladı
ABD’deki Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları, günde 10 bin adım atmak yerine sadece 4 bin 400 adım yürümenin ciddi hastalıklara karşı korunmak için yeterli olabileceğini ortaya koydu Fiziksel aktivite, bunama ve belirli kanser türleri gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olurken, tip 2 diyabet gibi durumları iyileştirebilir. Ancak, 10 bin adım hedefine ulaşmak için ortalama bir insanın günde yaklaşık iki saat yürüyüş yapması gerekiyor. 4 bin 400 adım için ise yalnızca 53 dakika yeterli. KÖKENLERİ PAZARLAMA KAMPANYASINA DAYANIYOR Çalışma The Conversation adlı bilimsel dergide yayımlandı. Araştırmayı değerlendiren Hertfordshire Üniversitesi'nden egzersiz ve sağlık fizyolojisi uzmanı Lindsay Bottoms...
Popüler kozmetik ürünlerinin yarısından fazlası kansere neden olan toksik kimyasallar içeriyor
ABD’de yapılan yeni bir çalışmaya göre, milyonlarca kişinin her gün kullandığı kozmetik ürünlerinin yarısından fazlası "PFAS" olarak bilinen zararlı kimyasal bileşikler içeriyor. Araştırmacılar, kapatıcılar, fondötenler, göz, kaş ve dudak ürünleri de dahil olmak üzere 200'den fazla ürünü test etti ve bunların yüzde 52'sinde PFAS buldu. Söz konusu maddelerin hipertansiyondan, böbrek yetmezliğine, kanserden düşük doğum ağırlığına kadar birçok sağlık sorununa yol açtığı biliniyor. PFAS KAN DOLAŞIMINA GİRDİĞİ ANDA VÜCUTTA BİRİKMEYE BAŞLIYOR Çalışmayı yöneten Profesör Graham Peaslee, "PFAS kalıcı bir kimyasaldır. Kan dolaşımına girdiğinde orada kalır ve birikir. Ayrıca, bu ürünlerin üretimi ve bertarafı ile bağlantılı olarak çok daha fazla...
Geri
Top