• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

23 - Elâzığ

YÖRESEL YEMEKLER:

Elazığ mutfağı oldukça zengin yemek çeşitlerine sahiptir. 150�ye yakın yemek çeşidi olan Elazığ�da, üç öğün yemeğin dışında kuşluk yemeği ve özellikle yatsılık denilen pestil, ceviz, orcik, meyve gibi yiyeceklerin bulunduğu sofralar açılır. Geleneksel Elazığ (Harput) mutfak kültürü, Türk mutfak kültürünün izlerini taşır. Sofra adabından yemek çeşitlerine kadar halen geleneksel özelliklerini koruyabilen Elazığ mutfağında; tarihi Oğuzlara kadar uzanan tutmaç, umaç aşı anamaşı, kara kavurma gibi yemekler halen varlığını sürdürmektedir.
Mevsime, yörenin özelliklerine ve ürettiği ürünlere göre şekillenen yemek çeşitlerinin bir çoğu yalnızca Elazığ�a hastır. Özellikle kırsal kesimde hatta şehirde bile yöreye özgü çok güzel ekmekler yapılır. Bu ekmeklerden en ünlüsü ve en lezzetlisi güz mevsiminde yapılan ve bütün bir kış hiç bozulmadan kalabilen tandır ekmeğidir.
Yemekler çoğunlukla yer sofralarında yenilir. Büyük başlamadan ve besmele çekilmeden yemeğe kaşık vurulmaz. Eskiden aile içinde bile kadın erkek ayrı ayrı sofraya otururdu. Günümüzde yabancı biri olmadıkça sofraya kadın ve erkekler birlikte otururlar.
Eskiden bütün yemeklerde tereyağı kullanılırdı. Günümüzde ise hem köylüler hem de şehirliler çoğunlukla nebati yağ kullanmaktadırlar. Bazı özel yemeklerde mutlaka tereyağı kullanılır. Yemeklerde salça ve soğaraç çoğunlukla kullanılır ve bu karışım sos vazifesi yapar.
Kış mevsimi için yapılan hazırlıkların başında taze meyve ve sebzelerin hemen hepsinin kurutulması gelir. Turşu ve salamura yapılır, şehriye ve erişte kesilir, kurut ve tarhana hazırlanır; tandır ekmeği yapılır; kavurma hazırlanır, orcik, pestil, tutunu yapılır.
Düğün ve sünnetlerde özel eğlence törenlerinde ziyafet çekilir, özel yemekler çıkartılır. Bütün bu işler komşu ve akrabaların yardımı ile topluca yapılır. Günümüzde geleneksel yemeklerimiz halen yapılmakla birlikte yeni yemek çeşitleri de Elazığ mutfağına girmiştir. Keban barajını yapılmasından sonra oluşan göl sahasında ve Hazar gölünde yetiştirilen tatlı su balıkları Elazığ mutfağına girmiş ve balık yemekleri sıkça yapılır olmuştur.
Çorbalar :
Tarhana çorbası, erişte çorbası, dövme çorbası, ayranlı çorbalar, kurutlu çorba, pirinç çorbası, un çorbası, anamaşı, lobik çorbası, bulgur çorbası, mercimek çorbası, şehriye çorbası, kabaklı çorba, tutmaçlı çorba, fasulye çorbası Elazığ�da en çok pişirilen çorbalardır.
Kurut :
Çökeleğin kurutulmuşudur. Yeterince ayran bir tencereye bırakılır. Zaman içerisinde ayranın üzerinde oluşan su devamlı surette alınır. Dibe çöken yağ ve yoğurt tortuları tam bir macun katılığına ulaşınca ele alınarak bir patates büyüklüğünde iyice sıkıldıktan sonra temiz bir bez veya tahta üzerine dizilerek güneşte kurumaya terk edilir. Kış mevsiminde sert zeminli bir üsküre (kase) de sıcak su içerisinde bu kurutlar ezilir ve ayran olarak kullanılır. Ayrıca bu kuruttan çorba da yapılır. Özellikle ava meraklı aileler kuruttan bol bol yaparlar. Eskiden bir çok evde kurut ezme taşı vardı ve kurut bu taşlarda ezilirdi. Bunun ağaçtan yapılmış olanına tepir adı verilirdi.
Kurutlu Çorba :
Döğme haşlanır, soğuduktan sonra kurut ayranına karıştırılarak üzerine kızartılmış tereyağı, nane ve toz biber ilave edilerek servise hazır hale getirilir.
Kelecoş :
Salçanın ve soğanın yağda kızartılmasıyla soğaraç elde edilir. Soğaraca kurut ayranı ilave edilir. Bu karışıma tandır ekmeği doğranır ve üzerine dağlanmış tereyağı dökülerek servise sunulur.
Lobik Çorbası :
Pamuk ve bostan tarlalarının civarına ekilen lobik, fasulye gibi olup küçük tanelidir. Bir tencerede önceden zifiri (soğaraç) yapılır, üzerine su ilave edilip kaynatılır. Lobik ve döğme temizce yıkanır, tencereye bırakılır, 1-2 kaynar geldikten sonra çorba servise hazır hale gelir.
Et Yemekleri :
Kaburga, kavrakavurma, kızartma, tas kebabı, kaplama, güveç, tava, kuzu kızartması, ciğer kebabı, paça, işkene, taraklık, çoban kebabı, tandır kebabı vs.
Köfteler Dolma ve Sarmalar :
Bulgur köftesi, içli köfte, kındık köfte, yalancı köfte, ekşili köfte, kadın budu köfte, ayar köftesi ile kebabı, ayranlı köfte, harput köfte (iri köfte), mercimek köfte, ocak köftesi, lüle kebabı, küncülü köfte, muhaşerli köfte, keklik köftesi, lahana sarması, yaprak sarması, bumbar dolması, dilim dolma, domates dolması, sapan dolması, biber dolması, kabak dolması, kofik dolması (kurutulmuş biber dolması), kibe dolması.
Harput Köfte (İri Köfte) :
Dilinmiş kuru soğan, maydanoz, toz biber, tuz, yağsız kıyma, ufak bulgur biraz suyla bir leğende iyice yoğrulur. Fındıktan biraz büyük parçalara bölünerek bir kaba, başparmakla işaret parmağı arasında sıkıştırılarak tek tek tekerlek şeklinde dökülür. Ayrı bir tencerede kaynayan yağlı ve salçalı suya katılarak pişirilir.
Pirpirim (Semizotu) Boranı :
Pirpirim bostanlarda, sebzeliklerde kendiliğinden yetişen bir bitkidir. Pirpirimin sebzeli yemeği yapıldığı gibi boranısı da yapılır.
Pirpirim güzelce yıkanıp bir kaba doğranır. Tekrar yıkandıktan sonra başlanır. Kevgirde süzülerek avuç içinde topaklar halinde sıkılır. Sade yağda biraz kızartıldıktan sonra üzerine önceden hazırlanan sarımsaklı yoğurt ve dağlanmış tereyağı dökülür.
Pilavlar :
Pilav, Elazığ çevresinde son derece sevilen yemek çeşididir. Başlı başına yemek olarak yenildiği gibi, sebze yemeklerine destek yemek olarak da yapılır.
Bulgurla yapılan pilavlar oldukça çeşitlidir. Bulgur pilavı, sulu pilav, bulgur tiridi, pancarlı pilav, yoncalı pilav, muhaşerli pilav, simit pilav, kırmanlı pilav, pirinç pilavı keşkek, mercimekli pilav.
Sırın :
Taze yufka (yuha) ekmeği rulo haline getirilip 3 cm eninde parçalar haline getirilerek bir tepsiye dizilir. Tepsiye dizilen ekmeklerin kesik tarafı tepsiye dik gelecek şekilde ve sıkıca dizilmesine dikkat edilmelidir.Üzerine daha önce hazırlanmış bolca sarımsaklı yoğurt dökülür ve eritilmiş tereyağı eklenerek hazırlanır.
Taş Ekmeği :
Un, süt veya suyla karıştırılarak maya hale getirilir. Elde edilen sıvı haldeki hamurun içerisine yeterli miktarda yumurta kırılarak iyice çırpılır. Bu hamur ateş üzerindeki sacın üzerine yayılır. Pişen ekmeğin üzerine yağ ve şeker sürülür. Artık taş ekmeği servise hasırdır.
Tandır Ekmeği :
Kışa hazırlık olarak sonbaharda, 3-4 ay yetecek miktarda ve imece usulüyle yapılır. Tandır ekmeği yapımı geleneksel kültür hayatımızda önemli uygulamalara sahne olmuştur. Erkeklerin hamurunu yoğurduğu kadınların ise pişirdiği tandır ekmeği, eskiden adeta bir şenlik halinde yapılırdı. Köylerde tandır ekmeği halen yapılmaktadır.Tandır ekmeği adını yapıldığı yerden alır. Ekmeğin en büyük özelliği 4-5 ay bozulmadan kalabilmesidir.
Geleneksel Kuru Tatlılar :
İlimiz ve çevresinde çok yaygın olan pestil; dut, ceviz ve erik ile yapılır. Üzüm ile yapılana �bağ bastuğu�, dut ile yapılana �dut bastuğu�, erik ile yapılana ise �eşgili bastuk� adı verilir.Ayrıca belki de dünyada en güzelinin Elazığ ilinde yetiştiği dutun, döğülmesi suretiyle elde edilen tutunu, ile dünyada ilk yapılan yerin Elazığ olduğunu sandığımız Orcik, pilit geleneksel kuru tatlılarımızın başında gelir.
Kurutulmuş Meyveler :
Elazığ�da kurutulmuş meyveler oldukça yaygındır. Hatta eskiden Harput�ta çerez odası diye bilinen odalar bulunurdu. Orcik, pestil, kuru dut, kuru üzüm, ceviz içi, badem; yörede gah adıyla bilinen başta elma ve armut olmak üzere kurutulmuş meyveler yatsılıkların vazgeçilmez yiyecekleridir.Eskiden tavana iplerle asılan dayanıklı üzümler, ayva, armut ve elmalar; özel yöntemlerle saklanan kavun ve karpuzların bulunduğu çerez odalarına bugün dahi rastlamak mümkündür.Elazığ�da yatsılık diye bilinen bu yiyecekler günümüzde de misafirlere ikram edilen önemli yiyecekler arasındadır.
 
Serhat abinin dediği gibi

Yıllardır 3G ile mücadele eden Elazığ,
bu yıla 4G ile devam edi.

-GAR
-GIŞ
-GIYAMET
-GOVİD ONDOGGUZ ?
 

Doğu’nun incisi, unutulmuş mücevheri, bir kültür zengini Elazığ. Yemeğinden el sanatlarına, müziğinden kendine has kıyafetlerine, tam bir şahsiyet. Elazığ kültürü deyince olmazsa olmaz şeyleri merak ediyor musunuz?

Elazığ deyince belki de aklınıza hiçbir şey gelmiyordur. Peki Gakkoş desek, Orcik desek, Öküzgözü desek, Keban desek, Çaydaçıra desek, Harput desek? Elazığ’ın Antep’ten sonra 154 çeşit yöresel yemekle Türkiye’nin en zengin ikinci mutfağına sahip olduğunu biliyor muydunuz? Muhteşem havası, son derece misafirperver insanıyla Doğu Anadolu’nun incisi diyebileceğimiz bir yer.
Peki Elazığ kültürü dediğimiz zaman en önemli, olmazsa olmaz unsurlar nelerdir? Oraya gidenlerin muhakkak tanıması gereken sekiz şey bizce şunlar:
image-asset.jpeg

1) Çayda Çıra

Efsaneye göre gölün karşı tarafındaki sevgilisinin yaktığı mum ışığına doğru yüzen genç aşıktan esinlenen bu oyun, dünyada belki de mumla yapılan tek halk oyunudur. Zaten uluslararası camiada “Mumlu Dans” olarak bilinir. Figürleri çok zor olmasa da ekip olarak uyum halinde oynaması hiç de kolay değildir.
image-asset.jpeg

2) Yöresel Yemekler

Herkesin gözü Hatay’da, Adana’da filanken Elazığ mutfağı tam 154 çeşit yöresel yemeğiyle Antep’ten sonra ülkemizin en zengin mutfağıdır. Analıkızlı, Sırın, Boranı, Kelecoş, Patila, Dolanger, Peynirli Ekmek gibi muazzam lezzetleri vardır. Haftasonu Antep’e yemek yemeye gidenlere duyrulur.
image-asset.jpeg

3) Sekiz Köşeli Şapka

Bir Gakkoş’un vazgeçilmez aksesuarı olan sekiz köşeli şapkanın her köşesinin ayrı bir anlam taşıdığını biliyor muydunuz? Bunlar Yiğitlik, Mertlik, Cömertlik, Misafirperverlik, Alçakgönüllülük, Çalışkanlık, Dürüstlük, Vatanperverlik. Ne yazık ki bugün Elazığ’da şapkayı üreten ustaların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
image-asset.jpeg

4) Orcik

Bir Elazığ klasiği, kış aylarının vazgeçilmez lezzeti! Sakın onu piyasada satılan glikozlu cevizli sucuklarla karıştırmayın. Tam bir sabır testi şeklinde tek tek ipe dizilen cevizlerin halis üzüm suyunun bir miktar unla karıştırılmasıyla elde edilen sıvıya batırılmasıyla yapılır. Hele bekletimiş, yani yöre ağzıyla “bitmiş” orcik’in tadı hiçbir şeyler karşılaştırılmaz.
image-asset.jpeg

5) İğne Oyası

İğne Oyası ülkemizin bir çok yerinde yapılır. Ama motif çeşitliliğiyle, elde boyanan ve burulan pırıl pırıl ipek iplikleriyle bizce Elazığ yazmaları ülkenin en zarif yazmaları. Eski nesil tüm kadınların çeyizlerini süsleyen iğne oyaları, bugün neredeyse tamamen unutulmuş ve ne yazık ki yok olmaya yüz tutmuş durumda.
image-asset.jpeg

6) Çedene Kahvesi

Kimi menengiç, kimi bıttım, kimi çitlenbik der çedeneye. Antep fıstığının aşılanmamış, yaban halidir aslında. Havanda dövülen yağlı tohumlarından elde edilen macunun sütle pişirilmesiyle doğan muhteşem lezzete çedene kahvesi denir! Elazığ’da geçireceğiniz süre boyunca içmelere doyamayabilirsiniz.
image-asset.jpeg

7) Kürsübaşı

Çok soğuk geçen Elazığ kışlarının, sımsıcak ilacıdır kürsübaşı. Eskiden insanlar büyük aile şeklinde aynı evde yaşarlarken, evin salonuna kurulan bir çeşit mangal olan kürsünün üstünü kocaman bir yorganla örtüp herkesin o yorganın altına girmesiyle doğar bu sıcak ortam. Sonra gelsin hikayeler, muhabbetler, müzikler, meşkler...
image-asset.jpeg

8) Mahalle Fırını Kültürü

Türkiye’nin başka yerlerinde de vardır, evde yaptığınız bir yemeği mahalle fırınında pişirme mantığı. Ama Elazığ’da bu sistem son noktaya ulaşmış durumda. İş yerinden çıkmadan kasaba telefon edip “bana bir karnıyarık yapıver” diyorsunuz ve kasap sizin için kendi etiyle o yemeği hazırlayıp mahalle fırınına veriyor. Piştikten sonra alıp size teslim ediyor!

Şimdi ne düşünüyorsunuz Elazığ hakkında? Umuyor muydunuz bu kadar farklı, zengin ve sıcak bir kültürü olacağını? Tanıyana kadar biz de ummuyorduk açıkçası. Haftasonu Adana’ya, Antep’e kebap yemeye gidenler, bir haftasonu da Elazığ’a şans verin. Pişman olmazsınız!


Alinti
 
Geri
Top