• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Almanca Dilbilgisi Özeti

W O H I N ?



W O H E R ?

Wohin rennt der Hase?

Tavşan nereye koşuyor?


Woher kommt der Hase?
Tavşan nereden geliyor?


Dativ


aus


(ülke, şehir) -den, -dan - out of, from


außer


dışında, haricinde - except, besides


bei


yanında - at, near, at someone's place


mit


birlikte, beraber - with, by



nach


(ülke, şehir) e, a - after, to, according to



seit


den, dan beri -since, for



von


(kişi, bina, kurum) den, dan - from, of, by




zu


(kişi, bina, kurum) e, a - to, toward




Akkusativ






durch


içinden, arasından - through, by




für


için - for, by




gegen


karşı - against, about




ohne


-sız, -siz - without




um


çevresinde, etrafında - around




Dativ ya da Akkusativ


Değişken olan Präpositionlar (Wechselpräpositionen)

an


bitişik - on (dikey-vertikal), by, at the edge of

auf


üstünde (bitişik) - on (yatay-horizontal)

hinter


arkasında - behind

in


içinde - in, into, to

neben


yanında - next to, beside

über


üzerinde - above, over, across

unter


altında - under

vor


önünde - in front of, before

zwischen


arasında - between


2. Yön veren Präpositionlar


nach: (şehirlere, bölgeler, ülkelere, kıtalara- eğer önünde artikel yok ise)

nach Frankfurt


Frankfurt’a - to Frankfurt

nach Kanada


Kanada’ya - to Canada

nach Vancouver


Vancouver’e - to Vancouver

nach Deutschland


Almanya’ya - to Germany

nach Hause


eve - (to go) home

in: (bir yere, binaya, feminin ve çoğul ülkeler):

in die Stadt


şehire - to town, downtown

in die Vorlesung


derse - to the lecture

in die Deutschstunde


Almanca dersine - to the German class

ins Kino


sinemaya - to the movies

in die Schule


okula - to school

in die USA


ABD’ye - to the United States

Idiomatik kullanım


auf die Bank/ zur Bank


bankaya - to the bank

aufs Postamt/ zum Postamt


postanaye - to the post office

zum Bahnhof


istasyona - to the railway station

auf eine Party/ zu einer Party


partiye - to a party

ans Fenster/ zum Fenster


pencereye - to the window

an die Tür/ zur Tür


kapıya - to the door

an den Strand/ zum Strand


sahile - to the beach

zu: (kişinin evi veya işi, yer veya başka şehir, bölge, ülkeler

zum Arzt


doktora - to the doctor

zu Hertie


Herti’ye - to Hertie's

zur Bushaltestelle


otobüs durağına - to the bus stop

zum Beispiel


örneğin - for example

zu dritt/zu viert usw.


üçlü, dörtlü - in threes, in fours, etc.

zu Hause


evde - at home

zu Ende


son - over (at an end)

zu Fuß


yürüyerek - on foot

zum Geburtstag


yaş gününe - for one's birthday

zu Weihnachten/Ostern


Noel’e - for/at Christmas/Easter

zu Ihnen/dir


size, sana (yer olarak)- (to go) to your place

zum Frühstück


kahvaltıya - for/at breakfast

zum Essen/Schreiben


yemeğe, yazmağa - for eating/writing

ab und zu


ara sıra - now and then

zum Wohl!


sağlığına - (Here's) to your health!

auf: (resmi binalar, bürolar, parti-kutlama, düğün, vs.)

auf die Bank


bankaya - to the bank

auf die Post


postaneye - to the post office

auf eine Hochzeit


bir düğüne - to a wedding

aufs Land


kırsala, köye - to the country

auf eine Party


partiye - to a party

auf den Markt(platz)


pazar meydanına - to the town market

an: köşesine - (to the edge of)


Wir gehen ans Fenster


pencereye - to the window

an die Tafel


tahtaya - to the blackboard

an den Tisch


masanın üstüne - to the table



3. Verben mit Stammvokaländerung im Präsens –Şimdiki zaman çekiminde kökü değişen fiiller

i -> ei


e -> i

wissen (weiß)




essen (isst)
fressen (frisst)
geben (gibt)
nehmen (nimmt)
sprechen (spricht)
sterben (stirbt)
vergessen (vergisst)
werden (wird)


e -> ie



a -> ä / au ->äu

fern*sehen (sieht fern)
lesen (liest)
sehen (sieht)





anfangen (fängt an)
backen (bäckt)
ein*laden (lädt ein)
fahren (fährt)
fallen (fällt)
fangen (fängt)
halten (hält)
laden (lädt)
lassen (lässt)
laufen (läuft)
saufen (säuft)
schlafen (schläft)
tragen (trägt)
waschen (wäscht)

4. Verb-Präposition Kombinationen – Fiil Präpositon Birleşmeleri

Angst haben vor (+dat.)


birşeyden korkmak - to be afraid of

antworten auf (+acc.)


birşeye cevap vermek - to answer

arbeiten an (+dat.)


birşey üzerinde çalışmak - to work on

sich ärgern über (+acc.)


birşeye kızmak - to be annoyed with

bestehen aus (+dat.)


birşeyden meydana gelmek - to consist of

bitten um (+acc.)


birşey için rica etmek - to ask for

danken für (+acc.)


birşeye teşekkür etmek - to thank for

denken an (+acc.)


birşeyi düşünmek - to think of/about

einladen zu (+dat.)


birşeye davet etmek - to invite to

sich erinnern an (+acc.)


birşeyi hatırlamak - to remember

erzählen von (+dat.)


birşeyden anlatmak - to tell about

sich freuen auf (+acc.)


olacak birşeye sevinmek - to look forward to

sich freuen über (+acc.)


olmuş birşeye sevinmek -to be happy about; pleased with

gehören zu (+dat.)


birşeye ait olmak - to be among

glauben an (+acc.)


birşeye inanmak -to believe in

sich interessieren für (+acc.)


birşeye ilgi duymak -to be interested in

sich kümmern um (+acc.)


birşeye dikkat etmek, alakadar olmak -to look after

lachen über (+acc.)


birşeye gülmek -to laugh at/about

sprechen von (+dat.)


birşey hakkında konuşmak -to talk about

teilnehmen an (+acc.)


birşeye katılmak -to participate in

sich verlieben in (+acc.)


birine aşık olmak -to fall in love with

warten auf (+acc.)


birşeyi, birini beklemek -to wait for

wissen von (dat.)


birşeyi bilmek -to know about


Dr. Hüseyin Arak
 
Geri
Top