• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Beethoven

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Ludwig van Beethoven 1770 yılında, Bonn(almanya)'da doğdu. Üzerinde çalıştığı her müzik formunda reform yapan tek besteci olan Beethoven, müzik tarihindeki en büyük isimlerden biridir.

Beethoven ailesinin kökleri Belçika’da bulunan Brabant'a dayanır. Dedesi Köln elektörünün hizmetine şarkıcı olarak girince Bonn’a yerleşmiş, daha sonra ise hiç beste yapmamasına rağmen müzik direktörü olmuştur.

Alkole karşı olan zaafıyla bilinen Beethoven'in babası Johann da saray müzisyeniydi. Aynı Mozart'ın babasının yaptığı gibi oğlunun yeteneklerini sömürmek istemişti; ancak Beethoven'in güçlü kişiliği buna hiçbir zaman izin vermedi. Daha sonraki donemde Beethoven’ın ihtilalci kimliğinin oluşmasında çocukluğunda gördüğü baskının rolü büyüktür. Beethoven kendisini saray veya aristokrasinin değil bütün herkesin sanatçısı olarak görüyordu. Bu nedenle ömrünün çok kısa bir bölümünde sarayın hizmetinde çalışmış, bağımsız güç olarak kendi ayaklarının üzerinde kalmıştır.

İlk müzik eğitimini babasından aldıktan sonra, 1779’da Christian Gottlob Neefe’yle çalışmaya başladı. 1783'te ilk bestesi olan Dressler'in Marşı Üzerine Çeşitlemeler Neefe'nin yardımıyla yayımlandı. 1786’da Viyana’ya yaptığı ziyaretin ardından, annesinin olumu üzerine Bonn'a geri döndü ve Kont Walstein'ın hizmetine girdi. 4 yıl boyunca kontun orkestrasında viyola çaldı.

1792 Bonn gezisinde Beethoven'in bestelerini gören Haydn, Ludwig'i beraber çalışmak için Viyana'ya davet etti. Bu davet üzerine Viyana'ya yerleşen Beethoven ölene değin bu şehirde yaşamıştır. Müziğin iki büyük isminin anlaşması kolay değildi. Bu nedenle Beethoven, Haydn ile uzun süre çalışma imkânı bulamadı. Besteci olarak tekniğini geliştirmek için Schenk’ten, kontrpuan ustası Stephansdom'dan ve Albrectsberger'den müzik tekniği; Salieri'den vokal kompozisyon dersleri aldı.

1798 yılında Beethoven işitme problemleri yaşamaya başladı. Bu tarihten itibaren 21 yıl boyunca hiç kimseyle iletişim kurmadı. Ancak 1819 yılına gelindiğinde yazarak insanlarla diyalog kurmaya başladı. 21 yıl boyunca çekilen yalnızlık çok derin acılar yaşamasına neden oldu. Beethoven bütün senfonilerini işitme problemi yaşamaya başladıktan sonra bestelemesi de dikkate değer bir olaydır.

Beethoven ömrü boyunca birkaç kadını sevmesine rağmen hiç evlenmemiştir. Bunlar içinde evlenmeye en çok yaklaştığı ve en çok sevdiği Ölümsüz Aşık'tır. Kim olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte bu kadının, Frankfurtlu bir tüccarın karısı olan Antonie Brentano olduğu sanılmaktadır. Sevdiği kişiye kendini bütünüyle veren Beethoven, Diabelli Varyasyonları'nı Ölümsüz Aşkı’na adamıştır.

Beethoven her sabah gün ağarırken uyanır, öğlen üçe kadar çalışırdı, Yemeğin ardından yaz, kış demeden kar da yağsa, çok da sıcak olsa mutlaka 2-3 saat süren öğleden sonra yürüyüşlerine çıkardı. Bu yürüyüşler sadece dinlenme ve rahatlama amaçlı değil; ayni zamanda müziği için ilham bulmak içindi. Bunun ardından evine dönen Beethoven, geceleri çok nadiren eserleri üzerinde çalışır, genellikle kitap okurdu. Saat onu geçmeden ise mutlaka uyumuş olurdu.

Beethoven hayat boyunca zatürre, tifo, erythema gibi birçok hastalıkla mücadele etmek zorunda kaldı. 1826'da kardeşi Karl ile Gneixendorf’ta yaptığı tatilin ardından Viyana'ya dönüşünde, siroz hastalığı iyice ilerlemiş, yataktan kalkamaz olmuştu. 26 Mart 1827’de hava iyice bozmuş, durmadan yağmur yağıyordu. O sırada akan büyük bir şimşekle Beethoven'in odası aydınlandı. Aynı anda, yumruğunu havaya kaldıran Beethoven'in gözleri birkaç saniyeliğine hayata meydan okurcasına açıldı, ve ardından bir daha açılmamak üzere kapandı. Doktorlar bunun Beethoven'in anlamlı bir hareketi değil, sadece ışığa karşı bir tür refleks olduğunu söylemektedirler. Beethoven yaklaşık 30.000 kişinin katıldığı bir cenaze töreninin ardından Wahring mezarlığına defnedildi. 1888’de ise naaşı Viyana Merkez Mezarlığı'na Schubert'in mezarının yanına aktarıldı.

Beethovenin 9 senfonisi, 5 piyano konçertosu, bir keman konçertosu , bir piyano keman ve çello için üçlü konçerto, 32 piyano sonatı ve birçok oda müziği eseri bulunmaktadır. Sadece 1 opera bestelemiştir. Orijinal ismi Elonore olan Fidelio operası en güzel operalardan biridir. Beethoven'in başarıyı yakaladığı en önemli yapıtları ise senfonileridir. İlk senfonisini 1800 yılında tamamlamıştır. Eroica isimli 3. senfonisini Napolyon’a adamıştır. Bu dönemde Napolyon birçok ülkeyi, o ülkelere bağımsızlık getireceğini vaat ederek işgal ediyordu. Napolyon kendi yazılarında bunun sadece savaşa girdiği ülkenin direncini kırmak için bir taktik olduğunu söyler. Napolyon’un kendini imparator ilan etmesinin ardından Beethoven ithafını geri çekti. 9. senfoni ise gelmiş geçmiş en iyi senfoni olarak değerlendirilebilir.

Beethoven yavaş çalışan bir müzisyendi. Üzerinde çalıştığı eseri oya gibi işlerdi. Taslakları incelendiğinde başlangıçta önemsiz gibi görülen çalışmalar, sonunda eşsiz bir esere dönüşür, minuet mükemmel bir scherzo olurdu. Müziği, ifade gücü ve teknik olarak çok üst seviyedir. Daha enerjik ve dinamik eserler üretebilmek için Mozart'ın müziğindeki eleganslıktan uzak durmuştur. Ayrıca Mozart’ın müziğinde pek görülmeyen bilinçaltı dünyası Beethoven'in yapıtlarında önemli bir yer tutar. Eserleri klasik formda olmakla birlikte, özellikle Op. 109 piyano sonatıyla beraber Romantik Döneme geçişi hızlandırmıştır.
 
Alman bir aileden gelen Ludwig van Beethoven, notalarla ve piyanoyla küçük yaşlarda tanışmış, hayatını müziğe adayarak geçirmiştir. Birkaç kez aşık olmasına rağmen hiç evlilik yapmamış, ilk konseriniyse 7 yaşındayken vermiştir.

Onu müzikle tanıştıran babası, üzerinde katı kurallar uygulamış ama bu onu müzikten soğutmamıştır. Henüz 4 yaşında iken ilk piyano çalma deneyimini yaşamış, hayatı boyunca sürecek tutkusuyla tanışmıştır.

Yaşamının ilk yıllarını Almanya’nın Bonn kentinde geçirmiş, daha sonra Viyana’ya gitmiş ve ölene kadar burada yaşamıştır.

Mozart, Schubert ve diğer pek çok ünlü müzisyen gibi o da ismini Viyana üzerinden dünyaya duyurmuştur. Aşağıda müziği damarlarında akan kan olarak gören bestecinin hayatı detaylıca ele alınmaktadır.
 
Geri
Top