Ben zaten masal kahramanıyım. Bir masalda yaşıyorum.
daha önce hiç gitmediğim dar sokakları olan bir kasabada yaşıyorum, çocuklar gibi şen,pastoral bir şiirin içine düşmüşüm sanki.Dar caddelerin hepsi aynı meydana çıkıyor ve havada uçan kelebeklerle beraber yasemin kokuları bu yere daha önce gelmemiş olduğumu bana hatırlatıyorlar.gelsem kesin hatırlardım. dükkanlara öyle bir göz gezdirirken akordeon çalan kıvırcık saçlı küçük bir fransız çocuk görüyorum.ona gülümsüyorum o da bana karşılık veriyor.koşarak tepenin en üst noktasına varıyorum.etraftaki insanlara bakıyorum...farkediyorum yağmur yağmaya başlıyor ben aldırmıyorum.hemen geçiyor zaten.gökkuşağı çıkıyor;uzun uzun baktıktan sonra bir ses duyuyorum.akordeon sesi...koşarak sesin beni çağırdığı yöne gidiyorum.hatta koşmuyorum bir ara rüzgar saçlarımı dağıtmış ben de önümü göremezken ayaklarımın yerden kesildiğini farkediyorum.saçım başım düzeldiğinde görüşüm de netleşiyor yavaş yavaş.uzunca bir yol var önümde...
Hepimiz masallarda yaşıyoruz aslında, yoksa bu dünyaya katlanmak çok zor.