Elazığ gızıyım ben !
Palu’lunun alacağı olan adam, borcunu ödeyemeden ölür. Bizim Palulu alacağını alamadığı için son derece kızgındır. Kızgınlığını belirtmek için her nereye getse ölen adama küfür etmektedir. Duyan arkadaşları Paluluya: – “Ula gardaşım ayıpdır. Niye küfür edisin? Nasıl olsa gavuşmi.” Palulu biraz düşünür ve:
– “Ula siz ölenin arhasından Fatiha ohuyup, elizi yüzüze sürisiz, o gavuşi de, benim ettiğim küfürler niye gavuşmi? demiş…
Borç yüzünden iki arkadaş mahkemeye düşer. Hakim davacıya sorar.“Sizin paranızı kim vermiyor.?” Alacaklı işaret ederek:
“O” Hakim borcu olana: “Niye aldığınız parayı ödemiyorsunuz?”
Borçlu alacaklıyı tanımadığını ifade eder. Duruma çok bozulan alacaklı, hakaeretin bu kadarına dayanamayacağına belirttikten sonra:
“Hakim beg, şimdi bu beni tanimi, ele mi? Madem ele ben onu heç tanimim.” Der ve dava kapanır…
Elazığlının biri, eli sol yanağında gözleri kızarmış ve konuşması zorla anlaşılacak bir tarzda eczacının birine:
“Yav dişim çoh fena, dohtora gettim ilaç vermedi. Hele buna bi bah da ilaç ver… Yav dohtor beni gapiya atti bili misin?
Eczacı şaşırarak:
“Yav geçmiş olsun, hakikaten durumunuz iyi degil. Ne oldu, doktor size niye reçete yazmadı?”
Adam eczacıdan yüz bulunca:
“Yav abe densüzlük işte. Ben dohtor bege dedim ki “Ben seni hatirlim. Sen Kinederiçli del misin? Ananla baban eşege çüt binerdi ha.” Dohtor nasıl yumruğu vurdusa patlattı. Ben de elece buraya geldim.”
Adam densizliğinin cezası olarak on beş gün diş ağrısı çeker.