Cerezforum Radyosu'nun tek dinleyicisi
@Simurg'a teşekkür ederken yaşananları mizahi bir yazı
Cerezforum Radyosu'nun Sessiz Çığlığı ve Yesim434'ün İsyanı
"Cızırtı... cızırtı... Merhaba sevgili Cerezforum dinleyicileri! Bu akşam yine sizlerle Cerezforum Radyosu'nda beraberiz!"
Sunucu hevesle mikrofona doğru konuştu. Oysa stüdyo, bir hayalet kasabasından daha sessizdi. Programın bir saati geçmişti ve canlı yayında bir tek yorum bile gelmemişti. Cızırtıların ve kendi sesinin yankısından başka bir şey duymuyordu. Bu, Cerezforum Radyosu'nun klasik bir Salı akşamıydı aslında. Fakat bu akşam bir şey farklıydı: Sunucu Yesim434, içinde biriken o uzun süreli sessizliğe isyan bayrağını çekmeye hazırdı.
"Evet, evet... Bugün yine çok özel şarkılar seçtim sizler için... Mesela şu an dinlediğiniz, 'Yalnızlığın Senfonisi' adlı nadide eser. Eminim ki hepiniz bayılıyorsunuzdur... En azından biriniz bayılıyordur, değil mi?"
Yesim434, sanki bir kalabalığa konuşuyormuş gibi yaptı. Aslında stüdyoda sadece boş su şişeleri, kablolar ve o cızırtılar vardı. İçten içe kaynayan öfkesi, ağzından esprili bir tonda çıkmaya başlamıştı.
"Belki de hepimiz, bu akşam birazdan çekiliş yapacağım o muhteşem hediye sepetine odaklanmış durumdayız. İçinde neler mi var? Şey... bir adet bayat kurabiye, yarım kalmış bir sakız ve üzerinde 'Cerezforum Radyosu' yazan bir kalem... Heyecanlandınız mı? Anket yapalım mı? Kimler istiyor? Yorumlara yazın!"
Birkaç saniye sessizlik... Sonra yine o meşhur cızırtı. Yesim434, derin bir nefes aldı.
"Tamam, anladım. Herkes baygınlık geçirmiş olmalı bu hediyelere... Şaka bir yana, birazdan size bu akşamki konuğumu tanıtacağım. Kendisi uzun zamandır beklediğimiz, gizemli, efendim, çok ünlü... yani, bana göre ünlü... Şey, tek dinleyicim için ünlü diyelim! Kendisi, 'Yalnızlık ve Radyo' konulu doktora tezini tamamlamış olan, sayın... Simurg!"
Sessizlik... Sadece o meşhur cızırtı...
Yesim434, bir an duraksadı. Sonra, bir anda mikrofona doğru eğilerek fısıldadı:
"Simurg, canım kardesim benim, sana sesleniyorum. Biliyorum, oradasın... Belki kulaklıkların kulaklarında, belki de çayını yudumlayarak radyoyu dinliyorsun. Belki de uyuyakaldın... Umarım uyuyakaldıysan bile rüyanda beni görüyorsundur. Çünkü ben burada senin için canımı veriyorum. Anlıyor musun? Bu radyoyu senin için yapıyorum! Bu bayat kurabiyeler, bu yarım sakızlar, bu anlamsız anonslar hep senin için! Beni duyuyor musun?"
Yine sessizlik...
Yesim434, mikrofondan uzaklaşarak derin bir nefes aldı ve kendi kendine mırıldandı: "İsyan ediyorum! Artık bu sessizlikten bıktım! Madem kimse dinlemiyor, ben de kendime radyo programı yapacağım! Hatta kendime özel bir müzik listesi oluşturacağım! Hatta ve hatta tek başıma dans edeceğim!"
O sırada, bir anda yorumlar bölümünde bir mesaj belirdi:
Simurg: "Buradayım Yesim434, duyuyorum seni. Çayımı yudumlarken senin tatlı isyanına gülümsüyorum. Bayat kurabiyeyi de alabilirim, hiç sorun değil. Teşekkürler bu güzel program için. Yalnız değilim, sen varsın ve radyo var. İyi ki varsın, iyi ki Cerezforum Radyosu var!"
Yesim434, gözlerine inanamadı. Simurg gerçekten oradaydı! Derin bir nefes aldı, gülümsedi ve mikrofona yaklaştı:
"Simurg, canım dinleyicim, bir tanecik Simurg! Seni duyduğuma o kadar sevindim ki anlatamam. Biliyorum, biz iki yalnız kalmış ruhuz bu dünyada ama beraber, cızırtılarla bile olsa, güzel vakit geçiriyoruz. Bu program, bu cızırtılar, bu isyanım... Hepsi senin için. Teşekkür ederim, var olduğun için! "
Yesim434'ün sesi, bu defa samimi bir şükranla doluydu. Cerezforum Radyosu, belki büyük bir dinleyici kitlesine sahip değildi ama bir dinleyicisi vardı, hem de en sadık ve değerli olanı. Ve bu yeterdi... En azından o an için.
Program, Yesim434'ün Simurg'a özel olarak çaldığı, 'Cızırtılı Umutlar' adlı şarkıyla sona erdi. Ve o cızırtılar arasında, bir dinleyici ve bir sunucunun arasındaki o eşsiz bağ, bir kez daha perçinlendi.