• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

çılgından şiirler...

çılgınım_www

Forum Tutkunu
Bugün hava yağmurlu mu ne..
Kara bulutlar sarmış gökyüzünü...
Yollar ıslak ve çamurlu...
Camlar buğulu...yapraklar yaşlı...
Kapılar kapalı...
Arabalar yavaş...
İnsanlar yok... caddeler boş...
Yalnızlık sarmış yeryüzünü...
Bugün hava yağmurlu mu ne...

_______________________________________________________________________-

ÇILGINLIK
Eline bir kitap al okumak için...
Sonrasında kalemini tut yazmak için...
Birden sulu boyalarını kavra, kağıtları,duvarları,insanları boyamak için...
Ardından hiç durma ! tut sevdiğinin elini, kendini ve onu mutluluğa götürmek için...
Ve okşa kardeşinin saçlarını, şefkatinin artması için...
Ellerini ovuştur, biraz mola vermek için...
Beş dakika sonra aç kapılarını, gelenlerin geri gitmemesi için...
Kapılarını kapatmadan öylece dur...!
Ama duramazsınki...
O halde devam et, nereye gitmek istiyorsan git şimdi...
Buradan sonrası sana kalmış..
Aklının benimsediği, kalbinin kabullendiği heryere git şimdi...
Çünkü senin adın ÇILGINLIK...
 
Ağlıyorum
Adını koyduğum sensin...
Senin adını ben koydum...farkında değildin...
Gözlerine ilk ben baktım...
Gözlerin görmedi beni...ruhundan habersizdin...
Ellerini tutan bendim...
Sen bilmezdin... ellerini tuttuğumu hissetmezdin...
Ağladığında ise canı yanan yine bendim...
Sen ağladığında; ...karnını okşar ve ağlamaya başlardım...
Kalbime, bıçaklar saplanırcasına ağrılar girerdi...
Sanki sırtıma birileri sopalarla vururdu saatlerce...
ve senin ağlaman bitinceye dek sürerdi bu canımın yanmaları...
Şimdi ise gülüyorsun ve ben yine ağlıyorum...
Bıraktıgın yerdeyim.. uzaktan bana kahkahalarla gülmene ağlıyorum...
Korkma sana kırgınlığımdan değil ağlamalarım...
Sadece mutluluğuna karşılık mutluluk gözyaşlarım...
 
Mutlu olmak mutlu etmekti aslında..
ve mutlu olmak pencerenden üzerine vuran güneşin ışığıydı farkındamıydın ,,,
yağmurdan ıslanmamak için açtıgın şemsiyeni paylaşmaktı...
kitaplarını kırık yatağının ayakları yapmaktı mutlu olmak ...
soğuktan üşümemek için üzerine örttüğün bir battaniyenin olması ve
bu battaniyeden başka bir battaniyen olmasa bile diğerlerininde üşümesini engellemekti mutlu olmak..
şiddetli yağmurdan ve soğuklardan sonra bile güneş doğucaktı ...
zorlukları birlikte aşmaktı mutlu olmak...
mutlu olmaktı sevdiklerini kucaklayarak uyumak..
 
EĞER BEN BİR GAZZELİ OLSAYDIM...
Onların yerine koyuyorum kendimi...
Eğer ben bir GAZZELİ olsaydım...
hayal ediyorum o kenti ve üzerime heran düşecekmiş gibi bağıran bomba seslerini...
Sanırım; duvarları kırık dökük buz gibi soğuk harabe bir evde bir köşeye sığınmış olurdum..
yatağım olmaz çaresiz bir şekilde kanlı betonlarda yatardım..
Eğer bir GAZZELİ olsaydım...
hayal ediyorum..
yapayalnız olurdum herhalde...
kimsesiz yetim bir genç derlerdi belkide...
ve Allah'ım nezaman bitecek bu zulüm derdim...
yine derdimki Allah'ım n'olur bitsin bu saldırı artık,
Allah'ım birileri gelsin kurtarsın beni....
Eğer bir GAZZELİ olsaydım...
Soğuk taşlarda korkarak titrerken, hayal ederdim sıcak bir ev sıcak yatak ve annemi babamı kardeşlerimi hepimizi birarada hayal ederdim..
sabahları bomba sesiyle değilde annemin sesiyle uyanmayı ve kahvaltı sofrasında ailecek kahvaltı yapmayı hayal ederdim sanırım...
Ama belkide bir GAZZELİ olsaydım;
bunları hayal etmeye bile vaktim kalmazdı...
sadece BOMBANIN NE ZAMAN DÜŞECEĞİNİ KORKUYLA BEKLERKEN,
DÜŞEN BOMBANIN NEFESİMİ ALMASIYLA HAYALLERİME KAVUŞURDUM...


anladımki ben Gazelilerin Tırnağı olamam...
 
Dalgalar...

içimde birşey var...
aslını bilmediğim..
garip bir duygu ..
nasıl anlatılır bilmem çünkü daha önce hiç yaşamadımki bu duyguyu...
belkide zamanında bazıları haklıydı...
özür diliyorum şimdi...
neredeydi kaybolan boş saniyeler,
neredeydi özür dilemek için beklettiğim varlıklar...
bu zamanaa kadar hiçbirini görmemiştimki...
şimdi artık çok geç diyebilmek için bile çok geç...
ve diyerek mutluluklar çekiliyordum bir dalga sesinin arkasına...
özlediğimi yaşamak adına çekiliyordum sessiz bazen ise hırçın yeşil denizin kenarına...
bana gel diyordu kayalara sakince vuran dalgalar...
ben ise gidemiyordum çünkü gitmek için çok erkendi henüz...
bunun farkına varıp kayalara sakince vuran dalgalar birden öfkelenerek büyümeye başladılar..
kızmışlardı ...
 
SUSTUM...

İçime dokundu ansızın gelip zamansız gidişin..
aslında sen hiç gelmemişsin..
gidersen üzülmem demiştim ama yanılmışım..
üzülürmüşüm hemde çok üzülür..
ama gidişine değil..gelişine izin verişime üzülürmüşüm...
Bir stratejimiydin sen yoksa tanıdık birileri mi ???
anlamlı cümlelerle bağlayıp anlamsız sorularla bıraktın beni..
kendimi kandırılmış ve aldatılmış hissettim..
garip olan ise sen bana hiç bir vaadde bulunmadınkii.
sen hep saklandın ve ben bunun farkına varamadım...
....sustum sadece sustumm..
susmazdım ben hiç...
hiç bu kadar susmamıştım sen konuşmaya başlamamışken...
Şimdi sen gittin yaa ! ben yine yalnız kaldım...
 
Geri
Top