Berlin Konferansı
III. Cenevre Sözleşmesi
Kiel Antlaşması
Roskilde Antlaşması
Berlin Konferansı
Berlin Batı Afrika Konferansı, Afrika'nın Kongo Havzası'na ilişkin egemenlik haklarının tartışılması ve bir sonuca bağlanması için düzenlenen uluslararası bir konferanstır. Portekizin önerisi üzerine, 15 Kasım 1884-26 Şubat 1885 tarihlerinde düzenlenen konferansa İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya, Rusya, Portekiz, İspanya, ABD, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Osmanlı İmparatorluğu katılmıştır. Konferans başlanlığını Almanya şansölyesi (başbakan) Otto von Bismarck yapmıştır.
1870li yıllara gelindiğinde Afrikadaki sömürgecilik yayılması, kaşiflerin gezilerine dayanıyordu ve bir anlamda sözlü işgal ilkesi geçerliydi. Kaşiflerin keşfettikleri geniş araziler, adına çalıştıkları, tarafından finanse edildikleri hükümete ait sayılıyordu. Sömürge yönetimlerini kurmakta olan ülkeler, bu şekilde askeri-siyasi olmayan tarzda sömürge alanlarını genişletmekteydiler. Bu durumu, kendi sömürge bölgeleri açısından tehdit olarak algılayan Portekiz, sömürge yayılmacılığının kurallara bağlanmasını istemiştir. Konferans sonunda oluşan sonuç belgesi, fiili işgal ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı, herhangi bir bölge üzerinde hak iddia edebilmenin, o bölgede askeri bir hakimiyet kurmaya dayandırılmasıdır.
Konferans, sömürgeci yönetimlerin dünyanın değişik bölgelerini hızla işgal etmelerinin önünü açmıştır. Bu nedenle konferans, sömürgecilik tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir.
III. Cenevre Sözleşmesi
1949 Cenevre Savaş Esirleri Sözleşmesi, (ingilizce : Geneva Convention Relative to the Treatment of Prisoners of War), 1949 yılında Cenevre'de, savaş sırasında insani değerler temelinde uyulması gereken devletlerarası hukuk kurallarını saptamak amacı ile bazı devletlerin 21 Nisan-12 Ağustos 1949 tarihleri arasında bir araya gelerek oluşturdukları uluslararası hukuk.
Bu konvansiyonun 2 maddesi, bu konvansiyonda sağlanan hakların hangi durumlarda uygulanacağına açıklık getirmektedir ve daha sonraki maddelerinde, kimlere savaş esiri (prisoner of war) deneceğini, bu kişilerin ele geçirilmesinden serbest bırakılmalarına kadar sahip oldukları hakları düzenlenmektedir.
Kiel Antlaşması
Kiel Antlaşması, Napoleon Savaşları sırasında Danimarka ile İsveç arasındaki çarpışmaları sona erdiren antlaşma (14 Ocak 1814).
Antlaşma uyarınca Danimarka'nın Norveç'i İsveç'e bırakmasıyla 1380'de kurulmuş olan birlik sona ermiş, Danimarka'nın Baltık bölgesi ve Avrupa'daki gücü de azalmıştır.
Antlaşma İsveç'in 1809'da Finlandiya ve Aland Adalarını (Ahvenanmaa) Rusya'ya bırakmasıyla doğan kaybını bir ölçüde dengeliyordu.
Danimarka ile birliğe öteden beri karşı çıkan Norveç ise pazarlık konusu yapılmasına sert tepki gösterdi ve İsveç'le birleşmeye karşı koymak amacıyla kendi anayasasını hazırladı.
Kiel Antlaşması'na silahla direnmeye karar vererek İsveç'i anayasasını kabul etmeye zorladı; sonuçta 1905'e değin süren birleşik bir krallık kuruldu.
Danimarka, eski Norveç toprakları olan Grönland, İzlanda ve Faroe Adalarını elinde tutmasına karşın Norveç'i yitirmesi yüzünden siyasal ve ekonomik zarara uğradı.
Roskilde Antlaşması
Roskilde Antlaşması, 26 Şubat 1658 tarihinde Danimarka ve İsveç arasında imzalanan bir barış antlaşmasıdır. Antlaşma, 1655-1661 arasındaki dönemde yaşanan Kuzey Savaşları'nda Danimarka-Norveç Krallığının aldığı yenilginin üzerine imzalanmıştır. Antlaşma maddeleri arasında:
Danimarka, Skåne bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, Blekinge bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, Halland bölgesini tekrar İsveç'e verecekti.
Danimarka, Bornholm bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, Norveç bölgelerinden olan Bohuslän bölgesini İsveç'e verecekti. Bu sayede İsveç batı ticaret yollarına erişebilecekti.
Danimarka, Norveç bölgelerinden olan Trøndelag bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, İsveç alehine olan tüm önceki antlaşmaları bozacaktı.
Danimarka, İsveç'e saldırıda bulunması olası tüm deniz kuvvetlerinin Baltık Denizi'ne girmesini önleyecekti.
Dük Holstein-Gottrop, tüm sahip olduğu yerleşimleri restore edecekti.
Danimarka, İsveç'e yaptığı saldırılarda verdiği zararları karşılayacaktı.
Danimarka, tüm erzaklarını, İsveç'in savaştığı diğer ülkeler için gerektiği zaman verecekti.
III. Cenevre Sözleşmesi
Kiel Antlaşması
Roskilde Antlaşması
Berlin Konferansı
Berlin Batı Afrika Konferansı, Afrika'nın Kongo Havzası'na ilişkin egemenlik haklarının tartışılması ve bir sonuca bağlanması için düzenlenen uluslararası bir konferanstır. Portekizin önerisi üzerine, 15 Kasım 1884-26 Şubat 1885 tarihlerinde düzenlenen konferansa İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya, Rusya, Portekiz, İspanya, ABD, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Osmanlı İmparatorluğu katılmıştır. Konferans başlanlığını Almanya şansölyesi (başbakan) Otto von Bismarck yapmıştır.
1870li yıllara gelindiğinde Afrikadaki sömürgecilik yayılması, kaşiflerin gezilerine dayanıyordu ve bir anlamda sözlü işgal ilkesi geçerliydi. Kaşiflerin keşfettikleri geniş araziler, adına çalıştıkları, tarafından finanse edildikleri hükümete ait sayılıyordu. Sömürge yönetimlerini kurmakta olan ülkeler, bu şekilde askeri-siyasi olmayan tarzda sömürge alanlarını genişletmekteydiler. Bu durumu, kendi sömürge bölgeleri açısından tehdit olarak algılayan Portekiz, sömürge yayılmacılığının kurallara bağlanmasını istemiştir. Konferans sonunda oluşan sonuç belgesi, fiili işgal ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı, herhangi bir bölge üzerinde hak iddia edebilmenin, o bölgede askeri bir hakimiyet kurmaya dayandırılmasıdır.
Konferans, sömürgeci yönetimlerin dünyanın değişik bölgelerini hızla işgal etmelerinin önünü açmıştır. Bu nedenle konferans, sömürgecilik tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir.
III. Cenevre Sözleşmesi
1949 Cenevre Savaş Esirleri Sözleşmesi, (ingilizce : Geneva Convention Relative to the Treatment of Prisoners of War), 1949 yılında Cenevre'de, savaş sırasında insani değerler temelinde uyulması gereken devletlerarası hukuk kurallarını saptamak amacı ile bazı devletlerin 21 Nisan-12 Ağustos 1949 tarihleri arasında bir araya gelerek oluşturdukları uluslararası hukuk.
Bu konvansiyonun 2 maddesi, bu konvansiyonda sağlanan hakların hangi durumlarda uygulanacağına açıklık getirmektedir ve daha sonraki maddelerinde, kimlere savaş esiri (prisoner of war) deneceğini, bu kişilerin ele geçirilmesinden serbest bırakılmalarına kadar sahip oldukları hakları düzenlenmektedir.
Kiel Antlaşması
Kiel Antlaşması, Napoleon Savaşları sırasında Danimarka ile İsveç arasındaki çarpışmaları sona erdiren antlaşma (14 Ocak 1814).
Antlaşma uyarınca Danimarka'nın Norveç'i İsveç'e bırakmasıyla 1380'de kurulmuş olan birlik sona ermiş, Danimarka'nın Baltık bölgesi ve Avrupa'daki gücü de azalmıştır.
Antlaşma İsveç'in 1809'da Finlandiya ve Aland Adalarını (Ahvenanmaa) Rusya'ya bırakmasıyla doğan kaybını bir ölçüde dengeliyordu.
Danimarka ile birliğe öteden beri karşı çıkan Norveç ise pazarlık konusu yapılmasına sert tepki gösterdi ve İsveç'le birleşmeye karşı koymak amacıyla kendi anayasasını hazırladı.
Kiel Antlaşması'na silahla direnmeye karar vererek İsveç'i anayasasını kabul etmeye zorladı; sonuçta 1905'e değin süren birleşik bir krallık kuruldu.
Danimarka, eski Norveç toprakları olan Grönland, İzlanda ve Faroe Adalarını elinde tutmasına karşın Norveç'i yitirmesi yüzünden siyasal ve ekonomik zarara uğradı.
Roskilde Antlaşması
Roskilde Antlaşması, 26 Şubat 1658 tarihinde Danimarka ve İsveç arasında imzalanan bir barış antlaşmasıdır. Antlaşma, 1655-1661 arasındaki dönemde yaşanan Kuzey Savaşları'nda Danimarka-Norveç Krallığının aldığı yenilginin üzerine imzalanmıştır. Antlaşma maddeleri arasında:
Danimarka, Skåne bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, Blekinge bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, Halland bölgesini tekrar İsveç'e verecekti.
Danimarka, Bornholm bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, Norveç bölgelerinden olan Bohuslän bölgesini İsveç'e verecekti. Bu sayede İsveç batı ticaret yollarına erişebilecekti.
Danimarka, Norveç bölgelerinden olan Trøndelag bölgesini İsveç'e verecekti.
Danimarka, İsveç alehine olan tüm önceki antlaşmaları bozacaktı.
Danimarka, İsveç'e saldırıda bulunması olası tüm deniz kuvvetlerinin Baltık Denizi'ne girmesini önleyecekti.
Dük Holstein-Gottrop, tüm sahip olduğu yerleşimleri restore edecekti.
Danimarka, İsveç'e yaptığı saldırılarda verdiği zararları karşılayacaktı.
Danimarka, tüm erzaklarını, İsveç'in savaştığı diğer ülkeler için gerektiği zaman verecekti.