• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Facebook'tan Anilarim ve paylasimlarim

Gelmeyenlere,
Gelmesi mümkün olmayanlara,
Gelse de hiçbir şeyi değiştiremeyecek olanlara,
Bir Eyvallah borcumuz olsun
 
Senden Sonra Bana Kalan Bir Dal Sigara...
Onuda Çok Görme Bana;
Bende ki Seni Çok Gördüğün Gibi...
 
Gözünü açıyorsun sabah,
Gözünü kapıyorsun akşam oluyor..
Yaşanacak her şeyi yaşa erteleme hiçbir şeyi..
Zaman ömrümüzden hızlı koşuyor..
 
Seni ne kadar özlediğimi anlatamam. Her an yanımda olmanı istiyorum. Seni seviyorum ve her zaman seveceğim.
 
Hayatımızı kısaca özetlersek: Şansızlık üstüne şansızlık, acı üstüne acı ve sigara üstüne sigara.. !
 
'İyi insanlar kaybeder" diyorlar ya aslında
bana göre kaybederken kazanırlar.
Olgunluğu kazanırlar, tecrübeyi kazanırlar, gülümseyip geçmeyi kazanırlar, iç huzurlarını kimse bozamaz.
Çünkü vicdanlarıyla hareket ettikleri için içleri rahattır.
"Yaradan bilsin" derler, nankörlük karşısında ben insanlığımı ve doğru olanı yaptım der, geçerler.
Her yaptıkları iyilikten karşılık beklemezler, yüzüne de vurmazlar insanın zaten, gülümseyip geçerler...♡
"Kötü insanlar kazanır" derler ya
bana göre kazanırken kaybederler.
İnsanlığını kaybederler, vicdanını özellikle de yalan dolan üçkağıtçılık kurnazlık varsa iyi insanların saf yüreklerini kaybederler.
Düşseler ellerinden tutacak insanları kaybederler.
Hırsları, öfkeleri, maddi çıkar için her şeyi yapabilme istekleri yüzünden iç huzurlarını kaybederler.
Yüzleri asıktır, içten içe kendilerini tüketirler.
Maddiyat maneviyatın önüne geçmişse, varlık içinde gönül zenginliğinin ne derece önemli olduğunu bilmezler
 
Uyandığın anla, yataktan kalktığın an kadardır. Büyüktür ve kocamandır. “Hep sıcak kalsam”dır kışları. Ürpermektir. Bir ucundan çeksen İstanbul’a kadar gider. Kimseye söylenmeyecek kadardır ama hep görünür. Saklanmaz, saklanamazdır.

“Keşke”dir. Dişçi koltuğunda yalnız oturmaktır. Kendi elini sıkmaktır. Acıdır ve şaraptır ama asla gözyaşı değildir. Bazen kalabalıktır. Yemeği tek kişilik yapmaktır. Uçak korkusudur ama ölüm değildir. Direnmektir sonra, kırmızıda beklemektir. Otobüse arkadan binmek, önden inmektir.

Tek kişilik yataktır yalnızlık.

10 dakika arada yerinde oturmaktır. “Sadece gidiş”tir. Trende vagonları gezmektir. Başını soğuk cama yaslamaktır. Çobanlara el sallamaktır. Okul birincisi olmaktır. Okul sonuncusu olmaktır.

Kıştır, kışındır. Kartopu oynamayı istemektir cam kenarından çocukları izlerken. Kardan adam için istenen havucu veren amcadır kapı arkasından. Beyaz saçtır, gelecektir.

Siyah beyaz bir fotoğraftır yalnızlık, içinde güneş geçmeyen. Yalnızlık, beyazdır. Yanlış numaradır. Çöpü almaya gelen kapıcıya verecek bir torbası olmayan adamdır yalnızlık. Yalnızlık, çöpten kardan adamdır “burnu havuç, gözleri kömür.”

Uzun bir yolculuktur kimsenin görmediği. Gidemediğin her ülkedir yalnızlık. Bir yaz günü hırka kullanmaktır. Koluna bir âmâyı takıp karşıdan karşıya geçirmektir. Onun göremediklerini gördüğüne üzülmektir. Bir havuz başında üzerine su sıçramayan beyaz bir havludur yalnızlık. Panayırda okunan kitaptır, ağaç gölgelerinde. Herkesle konuşup, kimseyle sohbet etmemektir. Erken gelmektir. Terk etmektir. Boşalmaktır yalnızlık, televizyonun karşısında.

Yalnızlık, burnun değil beynin duyduğu kokudur.
 
Geri
Top