Hadislerin Işığında

لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ

Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.
(İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31)
 


رِضَى الرَّبِّ في رِضَى الْـوَالِدِ وَسَخَطُ الرَّبِّ في سَخَطِ الْـوَالِدِ

Allah'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır.
Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.
(Tirmizî, Birr, 3)
 
لَيْس مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَنَا وَيُوَقِّرْ كَبِيرَنَا

Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı
göstermeyen bizden değildir.
(Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66)
 
كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ

Her insan hata eder.
Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
(Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30)
 
أعْطُوا الأجِيرَ أجْرَهُ قَبْلَ أنْ يَجِفَّ عَرَقُهُ

İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.
(İbn Mâce, Ruhûn, 4)
 
Sizden biriniz unutarak bir şey yer veya içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirmiş ve içirmiştir.
(Buhari, Savm 26)


 
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Edebsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiğn şeyi güzelleştirir."

(Tirmizî, Bir 47, (1975);İbnu Mâce, Zühd 17, (4185))
 

Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma'nın anlattıklarına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:

"Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur."

(Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966))​
 

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyaâde kim hak sâhibidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Annen!" diye cevap verdi. Adam: "Sonra kim?" dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yine: "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu dördüncüyü: "Baban!" diye cevapladı."

(Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1, (2548))
 
Geri
Top