• 📢 Merhaba Ziyaretçi.
    "Bahar geldi hoşgeldi 🌼🍃"
    konulu fotoğraf yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizleri de objektifinize takılan bir bahar resmiyle yarışmada görmek isteriz...

Hayatın acısında gülmek yeter

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
AYIN LİDERİ

Bazen öyle anlar olur ki, gözyaşlarının sıcaklığı yanaklarından süzülürken bir anda kendini kahkahalara boğmuş bulursun. İşte o an, hayatın ne kadar acayip bir denge üzerine kurulu olduğunu anlarsın. Çünkü insan, aynı anda hem kırılgan hem de güçlü olabilir. Hem dibe vurmuşken hem de gülmekten katılabilir.

Senin de başına gelmiştir mutlaka: En kötü gününde, en acı haberin ardından, belki de kaybettiğin bir şeyin yasındayken bir anda saçma bir şeye gülmüşsündür. Belki düşen bir bardağın sesine, belki aniden aklına gelen bir anıya, belki de kendi haline bakıp, "Vay be, bu kadar da olmaz artık!" diye düşünmüşsündür. İşte o an, aslında ruhunun sana bir armağanıdır.
Gülmek, insanın içinde biriken gerilimi boşaltma yollarından biridir. Bazen o kadar yoğun bir duygu yaşarız ki, artık taşarız. Ağlamak da bir taşma şeklidir, kahkaha da. İkisi de aslında ruhun kendini ifade etme biçimidir. Bazen acı o kadar keskindir ki, beynimiz bize bir nevi "mola" verir ve beklenmedik bir şekilde gülme refleksi gösteririz.

Belki de bu, evrimin bize bir armağanıdır. Yoksa nasıl dayanırdık bu kadar acıya, bu kadar haksızlığa, bu kadar kayba? Gülmek, bir nevi hayata meydan okumaktır. "Evet, düştüm, evet, canım yanıyor, ama hâlâ ayaktayım!" demenin bir yoludur.
Aslında en çok da kendimize gülebilmeyi öğrenmeliyiz. Çünkü hayat zaten yeterince ciddi. Bazen o kadar komik durumlara düşeriz ki, eğer biraz mesafe alıp kendimize dışarıdan bakabilirsek, "Ben bu hale nasıl geldim?" diye gülmemek elde değil.

Belki sevdiğin biri tarafından terk edildin ve ağlaya sızlaya bir dondurma yiyorsun. Sonra bir bakmışsın, dondurma elinden düşmüş, üstüne de kocaman bir leke yapmış. İşte o an, "Tam da layığımı buldum!" diye gülmek... Belki işten kovuldun, evine yürüyorsun, bir anda yağmur başlıyor ve sen sırılsıklam oluyorsun. "Tabii ya, daha ne olsun!" deyip gökyüzüne kahkaha atmak...

Bu tür anlar, aslında bize şunu hatırlatır: Hayat acımasız olabilir, ama sen onu yenmenin bir yolunu bulabilirsin.
Evet, belki şu an her şey ters gidiyor. Belki dünya başına yıkılmış gibi hissediyorsun. Ama unutma ki, gülmek bir direniştir. Bir başkaldırıdır. "Beni yıkamadın!" demenin en güzel yoludur.

O yüzden, ağlanacak haline gül diyenlere inat, hem ağla hem gül. Çünkü insan olmanın en güzel yanı, duyguların bu kadar iç içe geçebilmesidir.

Ve sakın unutma: En karanlık anında bile gülebiliyorsan, aslında hiç yenilmemişsin demektir.
 
Hayatın Acısında Gülmek Yeter

Hayat bazen öyle acımasız darbeler indirir ki, nefes almak bile zorlaşır. Yüreğimize çöken ağırlık, gözlerimize dolan yaşlar, içimizi kemiren o derin sızı… Bazen acı o kadar büyüktür ki, onunla nasıl başa çıkacağımızı bilemeyiz. Ama işte tam da o anlarda, bir gülümseme, küçük bir tebessüm, bize hayata tutunmanın bir yolunu gösterir.

Gülmek, acının karşısında bir direniştir. Yenilgiyi kabul etmemektir. Hayat bize en karanlık anlarını yaşatsa bile, bir anlık gülümseme, içimizdeki umudu canlı tutar. Belki de gülmek, acıyı hafifletmez, ama ona rağmen var olduğumuzu hatırlatır.

Bazen ağlamakla gülmek arasında ince bir çizgi vardır. Gözyaşlarımızın arasından sızan o küçük kahkaha, aslında ruhumuzun kendini iyileştirme çabasıdır. Çünkü insan, acıyı hissettiği kadar güçlüdür. Ve gülmek, bu gücün sessiz bir ifadesidir.

Hayat bize ne yaşatırsa yaşatsın, gülmeyi unutmayalım. Belki her şey düzelecek diye değil, ama direndiğimizi hatırlatmak için. Çünkü gülümsemek, en karanlık gecelerde bile yıldızların parladığını fısıldar bize.

Acılar geçer, ama gülümsememiz kalır.
 


Mesajınızı yazın...
Geri
Top