• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

İskender Pala Yazıları

Saban onunla sürerse toprağı koşarak, ancak o vakit yeşerir taze bir başak.
Atların nallarından yıldırımlar masallara dökülür, ve yollanamayan mektuplarda nice kalpler sökülür..

İskender Pala -Kırk Güzeller Çeşmesi
 
Hani o ünlü şarkıyı hatırlarsınız, “Mihrabım diyerek sana yüz vurdum” diye başlıyordu. Sevilenin mihrap makamında görüldüğü yürek çırpıntısı hani...
Galiba aşkta her şeyiyle sevgiliye yönelmeyi temsil eden bir tavır bu. Bir sultan önünde kul gibi. Bir melike ulaştıran yol gibi. Gidişleri çapraşık,dikenleri azgın... Geçitlerde haramiler... Eza ve cefanın bütün kanunları yürürlükte... Bedeni ruhuyla,kalbi düşüncesiyle,aklı da fikirleriyle istilâ edip her birini evirip çevirerek... Girdiği yer gözlerden de gizli; vardığı süveyda kalplerden de derin... Gizli bir ateş... Yangını baştan başa mücerret... Ve önünde divan durulacak bir mihrap.
Fuzûli'nin bir beyti var:

Mihrâbda şekl-i ham-ı ebrû-yi latîfîn
Vâcip bu cihetten kamuya secde-i mihrâb

Ey sevgili! Mihraba bakanlar senin güzel kaşının kıvrımlı şeklini gördükleri için mihrap önünde secde etmek vacip olmuş.

İskender Pala
 
Zenginin en büyüğü, fakirin derdini çeken; fakirin en iyisi de fakirlik yüzünden harama yaklaşmayandır.

İskender Pala
 
Nefsi sabırdan men eden de kim? Sevgiliye ulaşmak imkânsız bile olsa dostluğun gereği, ararken ölmek değil midir?

-İskender Pala-
 
Bülbül sevse de gül solar. Belki de böyle bir deveran ile Rabb'im yalnızca kendi sevgisinin ebedî olduğunu anlatıyordur,kimbilir!?"

-İskender Pala-
 
‎"Yaşadığı dünyanın haritasındaki bütün tanımları, bütün çizimleri, bütün görünümleri sevgiliye göre düzenleyen âşık haritacıyı bilirsiniz. Hani haritasını çizerken onun doğduğu şehir, onun evine giden yol, onun gezindiği çimenlik, onun altında oturduğu ağaç, onun su içtiği ırmak, onun... diye diye tanımlamış bütün mekanları ve yönleri.
Hakiki âşık imiş o. Çünkü gönülden bir ahdin sahibi olduğunuzda, ömür haritasının başka türlü çizilmesine imkân ve ihtimal yoktur. Hakiki aşk (hakikatli aşk), bir ahdin izini sürmekten başka bir şey değildir ve ömür haritasında bütün işaretler aşk ahdi üzerine olmadıkça kişi yaşadığını hissedemez. Böyle birisi belki ömür sürer, ama yaşayamadan ömrünü tamamlamış olur. Çünkü yaşamak, ahde vefa ile anlam kazanır. Ahdimiz ister ezelden kopup gelsin, ister gönülden... İster dil ile söylensin, ister göz ile..."

-İskender Pala-
 
Arayan elbette bulur. Ama bir şartla ki herkes her neye talip oluyor ve aşkını içinde gezdiriyorsa onun vuslatı için sebeplere yapışmalı, vuslat yolunun gereklerini yerine getirmelidir. Değilse boşuna ömür tüketen ahmak konumuna düşeceğinden hiç şüphesi olmasın.

İskender Pala
 
Birinin maddesel zenginliği ruhunu aç bıraktı, ötekinin gönül zenginliği onu maddeyle donattı.

İskender Pala
 
Geri
Top