al git
şehla yürüyüşünü
yaz deme
kış deme
üşürüm deme
aylardan baharsa
ay doğarsa
hiç bir şey deme
bu senin
kuşlardan önce kalkan yüzündür
al git
sevgili
aşk bağışlanmış hüzündür..
Ara sıra balkona çıkıyorum Fesleğenler kuruduğunda Ocaktı
Ben baharı bekliyorum
Ne olduğunu bilmediğim bir umudum var hala
Gözüm şişelere takılıyor,becerebilseydim ne ala.
Bu günlerde böyleyim ben,yas denen şiirdeyim.
Bir köşede gülüşün var,sırtımda kanlı bıçağın..
Ne kadarda kolaydır aşk sen gibilere
Onlarcasına seviyorum demek
Elini eline sürmek
Nefesini nefesine düğümlemek
Oysa AŞK,
Biniyle bir defada ölmek yerine
Seninle bin defa ölmekti bende !
“Ey Gönül!
Dikkat et âhir zaman bu!
Nefsine uyup da sûrete aldanma!
İblisin bile mâşallah dediği kullar var.
Seveceksen sev vefâ nedir, takvâ nedir bileni!
İçinde Cennet saklayan virane kullar var..! “
‘Canım..’ diye başlanılıp
Yarım bırakılmış bir sürü kağıt parçası
Ruh parçası
Aşk parçası
Buğu parçası
Haz parçası
Paramparça içime paramparça bir kış gelmiş..