Mektubum Sana MasaL'Im..Dur ve DinLe..

Aynaya baktığımda SOruyorum..

"Bir kez daha yanılmaya hazır mısın" diye...

Ben kimim, ne yapıyorum.

Bugün neler konuştum, neler düşündüm...

Uyuyup uyandığımda neler hatırlayacağım dünden.

Yaptıklarımla konuştuklarım örtüşüyor mu ...

Yanılmak her seferinde en başa dönmek miydi sahiden?

Bu kez yanılmak istemiyorum. Yeniden başa dönmek istemiyorum.

Sonunda yine bir başıma kalacağımı biliyorum. Ama en azından yanıldığımı hemen görmek istemiyorum.
 
Sensizlik ne kadar zor. Bunu sen bilemezsin.

Acı çekiyorum evet. Hele şimdi, bu mektubu yazarken.

Sen burada olmazsan acı çekmeyeceğimi mi sanıyorsun.

Her an yanında olma isteği olacak. Geldiğimde seni ne kadar görebileceğim, ya da görebilecek miyim?

Gelmeyişin ikimiz için de yenilgi. Bunu kabul et.
Ve ben yenilgiyi sindiremiyorum artık.

Biliyor musun?

Her yakınlığa aşk dediklerinde boynu bükülmüştü aşkın...

Benimki yalnızca yakınlık mıydı sence?

Geldim, geldin, gittin ve sevdim seni. Ne var?
 
Her öpüşe aşk dediklerinde ölmüştü aşk...

Ben seni hiç öpmedim ki...

Uykuydu zaman.

Dokunamamanın cehennemi.

Bir şey daha;

Uykusuzluk özlemi

Ne oldu, değişen ne?

Uykularını bölecek bir patlama gerekli

Hemen şimdi... Acele...

Papatyanın hangi yaprağında geldin

Yaseminin hangi yaprağında gittin hatırlamıyorum bile.

Uykuda düş, Uykusuzlukta şiir olmayanlar aşk olamazlar ki...

Şimdi nasılda yalnızım.

Saat gece yarısını geçeli çok oldu.
 
Senden beni sevmeni isteyemem.

(Bu dünyanın sonu gibi bir şey olurdu herhalde. Ama burada olmanı isteyebilirim.)

Aşk nedir, bilmiyorum değil... Onu nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum...

Ama artık tanımlayabilirim.
 
Bu kadar zamandan sonra... Gülme ama. Biliyorum gülüyorsun şimdi.

Aşk; bir türlü fotoğraflayamadığım senin gülüşün işte.

Evet aşk budur.

Belki sence aşk'da o çok sevdiğin kızın gülüşüdür.

Daha çok yazmak istiyorum. Ama vakit geç oldu.
 
Bana acı çektirmek istemediğini söylemiştin.
Artık nerede olursan ol ben acı çekeceğim. Ve biliyorum ki sen de çekeceksin.

Yüreğim kanıyor, ciğerim yanıyor
olmasaydı sonumuz böyle..

O zaman neden ayrı kentlerde acı çekelim ki
Ve neden be kent ................. olmasın ki...

Eğer acı çekmek özgürlükse İşte ikimizde özgürüz

Acı çekmek aşk demekse ikimizde aşık'ız

Farklı insanlara olsak da... Ne çıkar bundan.

Senin burada olman gerekiyor.

Yanımda olman gerekiyor.

Ben senin yanında olamasam da...

Senin için her şeyi yapacağımı biliyorsun.
Beni senden mahrum etme n'olur
Neden seni bu kadar çok seviyorum ki...
Bunu hiç düşündün mü ?
Ne var sende?
 
Eğer sen olmayacaksan ben neden olayım ki ?
Neden ama neden söyler misin bana,
Seni her şeyden ve herkesten çok seviyorken birbirimize acı çektiriyoruz.
Neden benin acılarımı sen, seninkileri de ben dindiremiyoruz.
Buna ne engel ki... Bunu neden anlamıyorum.
 
Bana çok kızıyorsun biliyorum. Bu mektuptan sonra benimle bir daha konuşmak bile istemeyeceksin belki. Bağışla n'olur.

Ben seni seviyorum diye sen de beni sevecek değilsin elbette.
İçim acıyor...

Keşke oraya hiç gelmeseydim demeyeceğim hiçbir zaman.
En azından seni sevdiğimi söyledim. Ya bunu da beceremeseydim...
İşte o zaman kahrolurdum.
Seni üzmek için yazmadım. Seni etkilemek için de değildi bilesin. Hoş zaten sen de yazdıklarımdan etkilenecek değilsin.

Yazmam gerekiyordu sadece..
 
Ben burada acıdan geberirken sana mutluluk dilemek erdem midir yoksa başka bir şey midir bilemem.
Seni unutmak mümkün değil ama ne kadar uzak olursam o kadar iyi.

Yalnızca;

Dur,

Düşün,

Ve ağla...

Ve beni hatırla olmaz mı ?

De ki; " bu kız beni gerçekten de çok sevmişti"

Onu anlamıştım ama yapacak bir şeyim de yoktu de...
 
Mutlu olmak varken bu dünyada,
Kendimize hüzün kentleri imal ettik ya ona yanarım.
Eğer her şeye rağmen bir daha görüşemeyeceksek,
gözlerindeki ışıltı hiç sönmesin.
Kendine iyi davran.
Ve Sevgiyle kal..
 
Geri
Top