Bir varmış, bir yokmuş, uzaklarda büyük bir orman varmış. Bu ormanda her türlü hayvan yaşarmış: aslanlar, tavşanlar, kuşlar, kurbağalar ve daha niceleri... Ormanın en önemli özelliği ise her yıl düzenlenen **"Sihirli Konser"**miş. Bu konserde tüm hayvanlar bir araya gelir, en güzel seslerini çıkarır ve birlikte şarkı söylermiş.
Bu yılki konser için herkes çok heyecanlıymış. Özellikle de küçük Cıvıl Cıvıl Serçe. Serçe, ormanın en küçük ve en meraklı hayvanlarından biriymiş. Herkesin sesini dinler, nasıl bu kadar güzel şarkı söylediklerine hayran kalırmış. Ama kendi sesini bir türlü beğenmezmiş. "Benim sesim çok ince ve küçük," diye düşünür, "Kimse beni dinlemez."
Konser günü yaklaştıkça Cıvıl Cıvıl Serçe daha da endişelenmeye başlamış. O sırada ormanın bilge hayvanı Baykuş Bilge onu fark etmiş. "Neden bu kadar üzgünsün, küçük serçe?" diye sormuş.
Cıvıl Cıvıl Serçe, "Sesim çok küçük ve güzel değil. Kimse beni dinlemeyecek," demiş.
Baykuş Bilge gülümsemiş ve "Her sesin kendine özgü bir güzelliği vardır. Sen de kendi sesini keşfetmelisin," demiş. Sonra ona bir öneride bulunmuş: "Neden ormanda bir yolculuğa çıkmıyorsun? Diğer hayvanların seslerini dinle ve onlardan ilham al."
Cıvıl Cıvıl Serçe, bu fikri çok beğenmiş ve hemen yola koyulmuş. İlk olarak Aslan Kral'ın yanına gitmiş. Aslan, kükreyerek ormanı titretiyormuş. "Vauvv, senin sesin ne kadar güçlü!" demiş Cıvıl Cıvıl Serçe.
Aslan gülmüş ve "Her sesin bir görevi var, küçük serçe. Benim sesim ormanı korur. Senin sesin ise neşe saçar," demiş.
Sonra Kurbağa Kardeş'in yanına gitmiş. Kurbağa, "Vırak vırak!" diye şarkı söylüyormuş. "Senin sesin ne kadar eğlenceli!" demiş Cıvıl Cıvıl Serçe.
Kurbağa, "Her ses farklıdır, ama hepsi bir araya geldiğinde muhteşem bir uyum oluşturur," demiş.
Cıvıl Cıvıl Serçe, yolculuğuna devam etmiş. Arı Kardeş'in vızıltısını, Ördek Abla'nın vak vak sesini, Kuzu Bebek'in mee sesini dinlemiş. Her hayvanın sesi ona farklı bir şey öğretmiş.
Sonunda konser günü gelmiş. Tüm hayvanlar ormanda toplanmış. Cıvıl Cıvıl Serçe, sahneye çıkmış ve "Cik cik!" diye ötmeye başlamış. İlk başta sesi çok küçükmüş gibi gelmiş, ama sonra diğer hayvanlar ona eşlik etmiş. Aslan kükremiş, kurbağa vıraklamış, arı vızıldamış, ördek vaklamış... Tüm sesler bir araya gelince muhteşem bir şarkı oluşmuş.
Cıvıl Cıvıl Serçe, artık kendi sesini sevmiş. "Her sesin bir değeri var," diye düşünmüş. "Benim sesim de diğerleriyle birleşince güzel oluyor."
O günden sonra ormanda herkes Cıvıl Cıvıl Serçe'yi dinlemeye başlamış. Ve her yıl düzenlenen Sihirli Konser'de tüm hayvanlar birlikte şarkı söyleyip, ormanı neşeyle doldurmuşlar.
Cıvıl Cıvıl Serçe, artık kendi sesini sevmiş ve her konserde coşkuyla şarkı söylüyormuş. Ama bir gün, ormanda yeni bir haber yayılmış: "Bu yılki konsere ünlü şarkıcı Papağan Pırıltı geliyormuş!"
Papağan Pırıltı, tüm dünyada ün salmış, rengârenk tüyleri ve muhteşem sesiyle herkesi büyüleyen bir şarkıcıymış. Haberi duyan tüm hayvanlar heyecanlanmış. "Acaba Papağan Pırıltı bizi beğenir mi?" diye düşünmeye başlamışlar.
Cıvıl Cıvıl Serçe ise biraz endişelenmiş. "Ya benim cik cik sesimi duyup gülerse?" diye içinden geçirmiş. Ama yine de cesaretini toplayıp konser için hazırlanmaya karar vermiş.
Konser günü gelmiş çatmış. Ormanın ortasına dev bir sahne kurulmuş, etraf rengârenk çiçeklerle süslenmiş. Hayvanlar heyecanla yerlerini almış. Tam o sırada, gökyüzünden parlak tüyleriyle Papağan Pırıltı inmiş. Herkes onu görünce "Vay canına!" diye haykırmış.
Papağan Pırıltı, mikrofonu eline almış ve "Merhaba, ormanın sevimli sakinleri! Bugün burada sizinle şarkı söyleyeceğim için çok mutluyum," demiş. Sonra bir anda "La la la laaa!" diye şarkıya başlamış. Ses o kadar güzelmiş ki, ağaçlar bile dans etmeye başlamış.
Cıvıl Cıvıl Serçe, Papağan Pırıltı'yı dinlerken kendi sesini unutmuş. "Vay canına, ben asla böyle şarkı söyleyemem," diye düşünmüş. Ama tam o sırada, sahnenin arkasından bir "Oink oink!" sesi duyulmuş. Meğerse Domuz Domdom, heyecandan sahneye çıkmış ve mikrofonu kapmış!
"Ben de şarkı söyleyeceğim!" demiş Domdom, ve bir anda "Oink oink la la la!" diye bağırmaya başlamış. Herkes şaşırmış, ama bir yandan da gülmekten kırılmış. Papağan Pırıltı bile kendini tutamamış, "Bu da ne böyle?" diye gülmüş.
Domdom'un bu komik performansından sonra, Tavşan Tıkır da sahneye fırlamış. "Ben de ben de!" diye bağırmış ve bir anda "Hop hop cik cik!" diye zıplayarak şarkı söylemeye başlamış. Tavşan'ın bu hareketleri herkesi kahkahaya boğmuş.
Derken, Köpek Koko da dayanamamış ve sahneye çıkmış. "Hav hav ruff ruff!" diye bağırarak dans etmeye başlamış. Kedi Minnoş ise bir köşeden "Miyav miyav!" diye ona eşlik etmiş. Ormanın tüm hayvanları birbirine bakıp gülmeye başlamış.
Papağan Pırıltı, bu komik manzarayı görünce mikrofonu eline almış ve "Arkadaşlar, bu harika bir fikir! Hadi hep birlikte şarkı söyleyelim!" demiş. Ve bir anda tüm hayvanlar sahneye çıkmış.
Aslan kükremiş, Kurbağa vıraklamış, Arı vızıldamış, Ördek vaklamış, Kuzu melemiş, Tavşan hoplamış, Köpek havlamış, Kedi miyavlamış... Ve tabii ki Cıvıl Cıvıl Serçe de "Cik cik!" diye ötmüş.
Papağan Pırıltı, bu karmaşık ama eğlenceli şarkıya liderlik etmiş. "La la oink oink hav hav miyav cik cik!" diye ormanın en komik şarkısını söylemişler. Herkes gülmekten yerlere yatmış.
Konser bittiğinde, Papağan Pırıltı mikrofonu eline almış ve "Arkadaşlar, bu benim katıldığım en eğlenceli konserdi! Her ses birbirinden farklı, ama hepiniz muhteşemsiniz!" demiş.
Cıvıl Cıvıl Serçe ise artık kendi sesiyle gurur duyuyormuş. "Benim cik cik sesim de bu şarkının bir parçasıydı," diye düşünmüş. Ve o günden sonra, ormanda herkes birbirinin sesini kutlamış, komik şarkılar söyleyip eğlenmişler.
farklı hayvanınlarin çıkardığı sesler:
Bu yılki konser için herkes çok heyecanlıymış. Özellikle de küçük Cıvıl Cıvıl Serçe. Serçe, ormanın en küçük ve en meraklı hayvanlarından biriymiş. Herkesin sesini dinler, nasıl bu kadar güzel şarkı söylediklerine hayran kalırmış. Ama kendi sesini bir türlü beğenmezmiş. "Benim sesim çok ince ve küçük," diye düşünür, "Kimse beni dinlemez."
Konser günü yaklaştıkça Cıvıl Cıvıl Serçe daha da endişelenmeye başlamış. O sırada ormanın bilge hayvanı Baykuş Bilge onu fark etmiş. "Neden bu kadar üzgünsün, küçük serçe?" diye sormuş.
Cıvıl Cıvıl Serçe, "Sesim çok küçük ve güzel değil. Kimse beni dinlemeyecek," demiş.
Baykuş Bilge gülümsemiş ve "Her sesin kendine özgü bir güzelliği vardır. Sen de kendi sesini keşfetmelisin," demiş. Sonra ona bir öneride bulunmuş: "Neden ormanda bir yolculuğa çıkmıyorsun? Diğer hayvanların seslerini dinle ve onlardan ilham al."
Cıvıl Cıvıl Serçe, bu fikri çok beğenmiş ve hemen yola koyulmuş. İlk olarak Aslan Kral'ın yanına gitmiş. Aslan, kükreyerek ormanı titretiyormuş. "Vauvv, senin sesin ne kadar güçlü!" demiş Cıvıl Cıvıl Serçe.
Aslan gülmüş ve "Her sesin bir görevi var, küçük serçe. Benim sesim ormanı korur. Senin sesin ise neşe saçar," demiş.
Sonra Kurbağa Kardeş'in yanına gitmiş. Kurbağa, "Vırak vırak!" diye şarkı söylüyormuş. "Senin sesin ne kadar eğlenceli!" demiş Cıvıl Cıvıl Serçe.
Kurbağa, "Her ses farklıdır, ama hepsi bir araya geldiğinde muhteşem bir uyum oluşturur," demiş.
Cıvıl Cıvıl Serçe, yolculuğuna devam etmiş. Arı Kardeş'in vızıltısını, Ördek Abla'nın vak vak sesini, Kuzu Bebek'in mee sesini dinlemiş. Her hayvanın sesi ona farklı bir şey öğretmiş.
Sonunda konser günü gelmiş. Tüm hayvanlar ormanda toplanmış. Cıvıl Cıvıl Serçe, sahneye çıkmış ve "Cik cik!" diye ötmeye başlamış. İlk başta sesi çok küçükmüş gibi gelmiş, ama sonra diğer hayvanlar ona eşlik etmiş. Aslan kükremiş, kurbağa vıraklamış, arı vızıldamış, ördek vaklamış... Tüm sesler bir araya gelince muhteşem bir şarkı oluşmuş.
Cıvıl Cıvıl Serçe, artık kendi sesini sevmiş. "Her sesin bir değeri var," diye düşünmüş. "Benim sesim de diğerleriyle birleşince güzel oluyor."
O günden sonra ormanda herkes Cıvıl Cıvıl Serçe'yi dinlemeye başlamış. Ve her yıl düzenlenen Sihirli Konser'de tüm hayvanlar birlikte şarkı söyleyip, ormanı neşeyle doldurmuşlar.
Cıvıl Cıvıl Serçe, artık kendi sesini sevmiş ve her konserde coşkuyla şarkı söylüyormuş. Ama bir gün, ormanda yeni bir haber yayılmış: "Bu yılki konsere ünlü şarkıcı Papağan Pırıltı geliyormuş!"
Papağan Pırıltı, tüm dünyada ün salmış, rengârenk tüyleri ve muhteşem sesiyle herkesi büyüleyen bir şarkıcıymış. Haberi duyan tüm hayvanlar heyecanlanmış. "Acaba Papağan Pırıltı bizi beğenir mi?" diye düşünmeye başlamışlar.
Cıvıl Cıvıl Serçe ise biraz endişelenmiş. "Ya benim cik cik sesimi duyup gülerse?" diye içinden geçirmiş. Ama yine de cesaretini toplayıp konser için hazırlanmaya karar vermiş.
Konser günü gelmiş çatmış. Ormanın ortasına dev bir sahne kurulmuş, etraf rengârenk çiçeklerle süslenmiş. Hayvanlar heyecanla yerlerini almış. Tam o sırada, gökyüzünden parlak tüyleriyle Papağan Pırıltı inmiş. Herkes onu görünce "Vay canına!" diye haykırmış.
Papağan Pırıltı, mikrofonu eline almış ve "Merhaba, ormanın sevimli sakinleri! Bugün burada sizinle şarkı söyleyeceğim için çok mutluyum," demiş. Sonra bir anda "La la la laaa!" diye şarkıya başlamış. Ses o kadar güzelmiş ki, ağaçlar bile dans etmeye başlamış.
Cıvıl Cıvıl Serçe, Papağan Pırıltı'yı dinlerken kendi sesini unutmuş. "Vay canına, ben asla böyle şarkı söyleyemem," diye düşünmüş. Ama tam o sırada, sahnenin arkasından bir "Oink oink!" sesi duyulmuş. Meğerse Domuz Domdom, heyecandan sahneye çıkmış ve mikrofonu kapmış!
"Ben de şarkı söyleyeceğim!" demiş Domdom, ve bir anda "Oink oink la la la!" diye bağırmaya başlamış. Herkes şaşırmış, ama bir yandan da gülmekten kırılmış. Papağan Pırıltı bile kendini tutamamış, "Bu da ne böyle?" diye gülmüş.
Domdom'un bu komik performansından sonra, Tavşan Tıkır da sahneye fırlamış. "Ben de ben de!" diye bağırmış ve bir anda "Hop hop cik cik!" diye zıplayarak şarkı söylemeye başlamış. Tavşan'ın bu hareketleri herkesi kahkahaya boğmuş.
Derken, Köpek Koko da dayanamamış ve sahneye çıkmış. "Hav hav ruff ruff!" diye bağırarak dans etmeye başlamış. Kedi Minnoş ise bir köşeden "Miyav miyav!" diye ona eşlik etmiş. Ormanın tüm hayvanları birbirine bakıp gülmeye başlamış.
Papağan Pırıltı, bu komik manzarayı görünce mikrofonu eline almış ve "Arkadaşlar, bu harika bir fikir! Hadi hep birlikte şarkı söyleyelim!" demiş. Ve bir anda tüm hayvanlar sahneye çıkmış.
Aslan kükremiş, Kurbağa vıraklamış, Arı vızıldamış, Ördek vaklamış, Kuzu melemiş, Tavşan hoplamış, Köpek havlamış, Kedi miyavlamış... Ve tabii ki Cıvıl Cıvıl Serçe de "Cik cik!" diye ötmüş.
Papağan Pırıltı, bu karmaşık ama eğlenceli şarkıya liderlik etmiş. "La la oink oink hav hav miyav cik cik!" diye ormanın en komik şarkısını söylemişler. Herkes gülmekten yerlere yatmış.
Konser bittiğinde, Papağan Pırıltı mikrofonu eline almış ve "Arkadaşlar, bu benim katıldığım en eğlenceli konserdi! Her ses birbirinden farklı, ama hepiniz muhteşemsiniz!" demiş.
Cıvıl Cıvıl Serçe ise artık kendi sesiyle gurur duyuyormuş. "Benim cik cik sesim de bu şarkının bir parçasıydı," diye düşünmüş. Ve o günden sonra, ormanda herkes birbirinin sesini kutlamış, komik şarkılar söyleyip eğlenmişler.
farklı hayvanınlarin çıkardığı sesler:
- Köpek - Hav hav
- Kedi - Miyav
- İnek - Möö
- Koyun - Mee
- Keçi - Mee
- At - Kişneme
- Eşek - Aii aii
- Domuz - Oink oink
- Tavuk - Gıd gıd gıdak
- Horoz - Ü ürü üüü
- Ördek - Vak vak
- Kaz - Ga ga ga
- Karga - Gak gak
- Baykuş - Hu hu
- Kurbağa - Vırak vırak
- Aslan - Kükreme
- Kaplan - Kükreme
- Ayı - Homurdanma
- Kurt - Uluma
- Fil - Trompet sesi
- Maymun - Ciyaklama
- Yunus - Cıvıltı
- Balina - Şarkı
- Timsah - Hırlama
- Yılan - Tıslama
- Arı - Vızıltı
- Sinek - Vızıltı
- Kuzu - Mee
- Tavşan - Cıvıltı
- Kartal - Çığlık
- Papağan - Konuşma veya taklit sesleri
- Kuzgun - Kraa kraa
- Serçe - Cik cik
- Güvercin - Guruldama
- Tilki - Hav hav (tiz sesle)
- Zürafa - Homurtu (nadiren ses çıkarır)
- Penguen - Trompet benzeri ses
- Kırkayak - Hışırtı (ayak sesleri)
- Kertenkele - Tıslama (bazı türler)
- Kanguru - Homurtu veya tıklama sesi
- Kutup Ayısı - Homurdanma veya kükreme
- Sincap - Cıvıltı veya ciyaklama
- Geyik - Böğürme
- Kunduz - Suda çıkardığı sesler (çırpınma)
- Kirpi - Burun çekme veya hırıltı
- Su Samuru - Cıvıltı veya gıcırdama
- Lemur - Bağırma veya ciyaklama
- Panda - Homurtu veya mırıltı
- Rakun - Tıslama veya hırıltı
- Deniz Aslanı - Havlama benzeri ses
