"Aleyküm selam!" dedin, değil mi? Ama dur, hemen bitiremeyiz. Çünkü selam vermek, öyle "merhaba" deyip geçmek gibi basit bir iş değildir. Adabı vardır, usulü vardır, hatta birkaç tur atma zorunluluğu vardır. Şimdi seninle tam bir "selamlaşma maratonu" yapacağız. Hazır mısın? Başlıyoruz!
1. Tur: Klasik Selamlaşma
- Ben: "Selamün aleyküm!"
- Sen: "Aleyküm selam!"
- Ben: "Nasılsın?"
- Sen: "İyiyim, sen?"
- Ben: "Şükür!"
2. Tur: Detaylı Hal Hatır Sorma
- Ben: "Ailen nasıl?"
- Sen: "İyiler, sağ ol!"
- Ben: "Çocuklar?"
- Sen: "Onlar da iyi!"
- Ben: "Peki, komşunun kedisi?"
- Sen: "Aa, onu da mı soracaktın?" (Şaşkınlık)
- Ben: "Tabii, o da bizim gibi can taşıyor!"
- Ben: "Peki, selamın anlamını hiç düşündün mü?"
- Sen: "Yok, açıkçası..."
- Ben: "Selam, barış demek. Yani ben sana 'barış üzerine olsun' diyorum, sen de bana. Aslında dünyadaki tüm sorunlar selamlaşmayı uzun tutsaydık çözülürdü."
- Sen: "Haklı olabilirsin..." (Derin düşünceler)
- Ben: "Bu arada selam verince el de sıkışılır mı?"
- Sen: "Evet?"
- Ben: "Peki yaşlı bir amcaysa iki el?"
- Sen: "O da olur."
- Ben: "Peki selamlaşırken ayağa kalkmak?"
- Sen: "Saygı işte..."
- Ben: "Peki selamlaşırken düşersek?"
- Sen: "O zaman 'esselamü aleyküm' diyerek kalkarız!"
- Ben: "Bir de şu var: Telefonda 'alo' yerine 'selamün aleyküm' desek?"
- Sen: "Olur."
- Ben: "WhatsApp'ta ilk mesaj 'aleyküm selam' yazıp sticker atsak?"
- Sen: "Neden olmasın?"
- Ben: "Peki evrensel bir dil olsa ve uzaylılara 'selamün aleyküm' desek?"
- Sen: "Onlar da 'aleyküm selam' der mi acaba?"
- Ben: "Selamün aleyküm!"
- Sen: "Aleyküm selam!"
- Ben: "Aleyküm selam!" (Tekrar)
- Sen: "Selamün aleyküm!" (Geri vites)
- Ben: "Aleyküm selam!"
- Sen: "Selamün aleyküm!"
- (Bu döngü 5 dakika daha devam eder...)
Selamlaşmak, aslında bir sanattır. Ne kadar uzun, detaylı ve komik olursa, o kadar keyiflidir. Bir daha selam verdiğinde, karşındaki kişiye bu yazıyı hatırlat ve "Hadi bir 10 dakika selamlaşalım!" de.
Ve unutma:
"Selam ver, selam al, dünya sana gülsün,
Ama selamlaşma 3 saat sürsün!"