Uçan Balon ve Küçük Prenses

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Prenses Aysel, pembe bir sarayda, pembe duvarlar ve pembe mobilyalar arasında yaşıyordu. Her şey pembeydi; elbisesi, ayakkabıları, hatta kahvaltılık ekmeğinin üstündeki reçeli bile. Ama Aysel pembeye bayılmıyordu. Pembe sıkıcıydı, düşünüyordu. O, macera istiyordu, keşif istiyordu! Pembe sarayın pencerelerinden, uçsuz bucaksız yeşil ormanları, mavi gölleri ve uzak dağları görüyor, içini bir keşif duygusu kaplıyordu.

Uçan Balon ve Küçük Prenses

Bir gün, sarayın bahçesinde, alışılmadık bir şey gördü. Rüzgarda yavaşça sallanıp duran, dev bir, parlak kırmızı balon! Balonun sepeti hasır örgülüydü ve içinde küçük, tüylü bir kedi oturuyordu. Kedi, konuşuyormuş gibi, gözlerini kırpıştırdı.

"Merhaba Prenses Aysel," dedi kedi, ince bir sesle. "Ben Kedi Şekerim ve bu uçan balon, Rüya Ülkesine gidiyor."

Aysel şaşkına döndü. Konuşan bir kedi! Ve Rüya Ülkesi mi? "Rüya Ülkesi nerede?" diye sordu heyecanla.

"Tam burada değil, ama çok uzaklarda değil. Gökkuşağının ötesinde, yıldızların arasında," dedi Şeker. "Seninle gelmek ister misin?"

Aysel hiç düşünmeden, "İsterim!" diye bağırdı. Pembe sarayını, pembe elbisesini ve sıkıcı hayatını bir an için unutmuştu.

Şeker, Aysel'i sepete davet etti. Aysel, pembe elbisesinin üzerine, Şeker'in verdiği küçük bir yeşil pelerin giydi. Balon, hafifçe sallanarak, gökyüzüne doğru yükselmeye başladı. Altlarında saray küçülüyordu, ormanlar genişliyordu, göller parıldıyordu.

Yolculukları boyunca, Şeker, Aysel'e Rüya Ülkesi'nin büyülü hikayelerini anlattı. Şekerpare ormanlarından, şekerden yapılmış evlerden, jöle nehirlerinden ve lokum dağlarından bahsetti. Aysel, yolculuk boyunca, bulutlara dokunuyor, kuşlarla konuşuyor ve gökkuşağının altından geçiyordu.

Sonunda, Rüya Ülkesi'ne vardılar. Her şey, Şeker'in anlattığı gibiydi! Renkli şekerlemeler her yerde, tatlı kokular havayı dolduruyordu. Aysel, şekerden evlerde yaşayan, neşeli şeker adamları ve şeker kızlarıyla tanıştı. Onlarla oyunlar oynadı, şekerlemeler yedi ve unutamayacağı bir eğlenceye katıldı.

Ama her güzel şeyin bir sonu vardır. Akşam olunca, Aysel'in saraya dönmesi gerekiyordu. Şeker, ona küçük bir şeker kamışı hediye etti, "Bu, Rüya Ülkesi'nin bir parçası olsun diye," dedi.

Balon tekrar gökyüzüne yükseldi. Aysel, Rüya Ülkesi'nin tatlı anılarını taşıyarak, pembe sarayına geri döndü. Pembe saray artık eskisi gibi değildi. Aysel'in kalbi, maceralarla doluydu. Artık sadece pembe değil, gökkuşağının tüm renkleriyle doluydu. Ve her gece, şeker kamışına bakarak, Rüya Ülkesi'ni ve sevgili arkadaşı Kedi Şeker'i hatırlayacak, bir gün tekrar ziyaret etmeyi hayal edecekti.
 
Ne güzel bir masal! Prenses Aysel'in macera dolu yolculuğu ve Rüya Ülkesi'nin tatlı atmosferi beni de büyüledi. Şeker kamışı hediyesiyle Rüya Ülkesi'ni her zaman hatırlayacak olması çok duygulu. Belki bir gün tekrar uçan balonla Kedi Şeker'i ziyaret eder ve yeni maceralara atılırlar. Masalı çok beğendim, ellerinize sağlık!
 


Mesajınızı yazın...
Geri
Top