Ürgüp'ün 7 km. güneyinde kurulmuş, eski adı "Sinasos" olan Mustafapaşa, Kapadokya'nın çoğu yerleşim merkezinde olduğu gibi, 20. yüzyılın başlarına kadar Rumların oturduğu bir kasabadır. 1924'lerde başlayan mübadele ile Rumların çoğunluğu Sinasos'u (halkın çoğunluğu, özellikle yaşlılar hala eski ismini kullanırlar.) terketmiş; yerlerine özellikle Yunanistan'dan göç eden Türkler gelmişlerdir. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına tarihlenen Rumlardan kalma çok sayıda, taş işçiliğinin ve süsleme sanatının zengin örneklerini içeren evler bulunmaktadır. Son zamanlarda, bir televizyon kanalında yapılan dizi film ile gündeme oturan "Asmalı Konak", yani "Old Greek House" da bunlardan biridir. Ne yazık ki, bugün dahi insanın sahip olmak için can atacağı güzelliğe ve işçiliğe sahip evlerin, büyük bir kısmı, kısmen de olsa yıkılmıştır. Neyse ki, turizmin gelişmesinin bir sonucu olarak, yatırımcılar bu tür eski evleri restore ettirerek, yeniden canlandırmakta ve turizmin hizmetine açmaktadırlar. Mustafapaşa'nın batısında yer alan Gomeda Vadisi, jeomorfolojik açıdan Ihlara Vadisi'ne benzemektedir. Vadinin içinden küçük bir dere geçmekte ve yamaçlarında kiliseler, manastırlar, güvercinlikler bulunmaktadır.
Mustafapaşa'nın merkezinde bulunan Konstantin-Helena Kilisesi yakın çağa ait, Rumların 19. yüzyılda kesme taştan yapmış oldukları bir kilisedir. Bunun yanında, Aios Vasilios Kilisesi, Gomeda Vadisinde Alakara Kilisesi ile Aziz Basil Şapeli kaya kiliselerine bir örnektir.
Sinasos'ta, Osmanlı döneminde inşa edilmiş olan, taş ve ağaç işçiliğinin güzel örneklerini görebileceğimiz bir de kervansaray vardır.
Mustafapaşa'nın merkezinde bulunan Konstantin-Helena Kilisesi yakın çağa ait, Rumların 19. yüzyılda kesme taştan yapmış oldukları bir kilisedir. Bunun yanında, Aios Vasilios Kilisesi, Gomeda Vadisinde Alakara Kilisesi ile Aziz Basil Şapeli kaya kiliselerine bir örnektir.
Sinasos'ta, Osmanlı döneminde inşa edilmiş olan, taş ve ağaç işçiliğinin güzel örneklerini görebileceğimiz bir de kervansaray vardır.