• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

AnneLer Günü İçin Şiirler

Annem

Annem;
Soğuk bir şehrin buzlu kaldırımlarında,
Tükenmiş yüreğimle seni bekliyorum.
Şehir soğuk,
İnsanlar daha soğuk,
Üşüyorum bu gurbetin gecelerinde.
Nerdesin annem...
Ne üzerime yorgan çekenim var,
Ne de gözlerime dur diyen. Yokluğunda her şey soğuk...
Annem gurbet bana zor gelmeye basladı.
Gülen yüzlerin altında binbir türlü oyun,
Seviyorum diyen dillerde nefret tohumları.
Hiç kimse senin yerini tutmuyor.
Nerdesin canım annem
Üşüyorum bu gurbetin gecelerinde.
 
Anlat Annem

Bir düş gördüm uçuyordum
Gökyüzünden bakıyordum
Yıldız kaydı sanıyordum
Parçalandım neden annem?

Anlat annem, anlat annem
insanları anlat annem
Savaş korkunç derler ama
Savaşırlar neden annem?

Şehirleri kuran bunlar
Hastahane yapan bunlar
çocukları seven bunlar
Bombalarlar neden annem?

Anlat annem anlat annem
insanları anlat annem
Savaş korkunç derler ama
Savaşırlar neden annem?
 
Canım Annem

Ömrümde hiç tanımadım, senin kadar güzelini,
Gönlümde taht kurmuş sevgin, benim annem canım annem...

Bulunmaz hiçbir yerde, senin sevgin ta derinde,
Kalbimin her zerresinde, benim annem canım annem...

Sevgin dağlar kadar yüce, senin ismin hoş bir hece,
Aydınlıksın sen bizlere, benim annem canım annem...

Ne olur hep yanımda kal, beni kollarına al,
Sevgin ile beni sar, benim annem canım annem...

Gönlün sevgiler sevgisi, sensin kalbimin incisi,
Senin sevgin en yücesi, benim annem canım annem...

Gurbetten Anneme

İncirlik cami nin gül bahçesinde,
Ağlayarak seni düşünüyorum,
Garipliğin çetin bilmecesinde,
Aşkın gözyaşını seyrediyorum.

Bana arkadaşlık ediyor yağmur,
Bulutun gözyaşı diyorum anne,
Öksüzü görünce yağsın bu yağmur,
Gözyaşı dökeyim uğruna anne.

Ne kadarda güzel şu gözyaşları,
Hiçkırık sesiyle yağıyor anne,
Secdeye eğilen gerçek başları,
Toprağa düşerek kutluyor anne.

Benim de gözyaşım senin içindir,
Akıyor derinde sessizce anne.
Gurbet denen dünya bizim içindir,
Vakti geldiğinde döneriz anne.

Artık oğlun şimdi gurbet elinde,
Yureği yanıktır seni düşünür.
Hasret sona erse yakın bir günde,
Yanına gelmeyi her an düşünür.

Ayrılık acısı dağladı beni,
Senden uzaktayım öksüzüm anne.
Büyük Nebi diyor anne sevgisi,
Cennete açılan kapıdır anne.

Her namazda sana dua ederim
Allahın emridir bilirsin anne.
Seni görmek için gelmek isterim
Beni düşünüpte üzülme anne.

Senin duan elbet felah verecek,
çok muhtacım buna ey güzel anne.
Oğlun Taha sana koşup gelecek
Duanı unutma amin de anne.
 
Anneme Sesleniş

Gurbetin günleri uzar da uzar
Kaç yıl oldu bilmem, say anneciğim
Ateşler yüzümde bir gül kovalar
Elini alnıma koy anneciğim

Dağlar yüce, yolum aşamaz oldu
Gönlüm yaslı, ruhum taşamaz oldu
Gurbette uykular yaşamaz oldu
Hergün devrilir bir boy anneciğim

Ne hafta, ne mevsim, ne de yıl derim
Düşüncem seninle, sendedir yerim
Öyle say ki hergün bir derbederim
Bende çoşar ırmak, çay anneciğim

Yağmur damlaları ince sicimde
Bütün eşyam bana ayrı biçimde
Ayrılık hasreti yanar içimde
Bir saat değil; bin ay anneciğim

Bahar nerde? güller bahçede ölmüş
Sorsam; kim ağlamış burda, kim gülmüş?
Sevgiler yürekte hep bölüşülmüş
Bana da ayır bir pay anneciğim

Dilim suskun, sanki buzdan bir mevsim
Seni hatırlatır içimde resim
Sensiz aşılmıyor bu kara takvim
Ne diyeyim bugün? şeyyy, anneciğim

Belki satırlarda beni aradın
Yazıldı ruhuma hasretin, adın
Göklerde izi yok, kırık kanadın
Kondu elime bir tüy anneciğim

Evlerin damında kuşlar düğünü
Unuttum takvimde geldiğim günü
Yarına ne kaldı, ne yaptım dünü?
Beni bana söyle ey anneciğim

Yatağım yabancı, odam bir zindan
Gözlerim tutuşan meşale; candan
Gidersin; gelirim, bir gün arkandan
Elimi bırakma oyyy anneciğim...
 
Savaşa Giden Askerin Annesine Mektubu

hani beni bu vatan için doğurmuştun anne
bastılar düğmeye
amerika için öldürmeye
ya da ölmeye
gidiyorum ırak'a
günlerin yakasında yaşıyamadıklarım var al anne
en çok ağacın gövdesini acıtır kırılsa bir dal
hoşça kal anne
anne hoşça kal

biliyorum için sızlar anne
yüreği kör olmayan herkesin içi sızlar
biraz da düşlerim kokar yıldızlar
ve mavi gökyüzü
firarı düşlerimi gökyüzüne savuruyordum
şafak sayıyordum
az kalmıştı kavuşmamıza
amerika girdi aramıza
ve topraklarımıza
komşumuzun malında gözü olanların yanında
ırak'a savaşa gidiyorum anne
bunu nasıl anlatırım sevdiğim kıza

el oğlunun petrol hevesine
ölmekte
öldürmekte
yakışmaz bize
haydarpaşa garı'ndan*
vagonlara bindirildik gizlice
savaşa gidiyoruz anne
ölmekte var dönmekte
satıldık üç beş kuruşa
bu da beni üzmekte

topraklarından petrol çıkıyor diye
başlarına bomba yağacak
hiroşima'lar halepçe'ler geri dönecek
yağmur damlaları değil ki bombalar
saklansın çocuklar
çocuklar ölecek anne çocuklar ölecek
günlerin avlusunda çığlıkları asılı duracak
ve o çığlıklar yaşasamda beni her gün vuracak
ölecek anneler genç kızlar aynalar boş kalacak
belki de ben öleceğim anne ocağımız sönecek
insanlar öldükçe kan sofrasındakiler gülecek
beni bu vatan için doğurmuştun hani anne
vatanımın bunda ne çıkarı olacak
sende biliyorsun baba
kore'de niçin gazi olduğunun
cevabını bulamamıştı dedem

masaya yatırılmış pazarlık edilen can benim
gırtlağıma sarılır savaş ortasında geçecek günlerim
yaşatma ve yaşama sevdam hatıram olsun hepinize
sahıp çıkın oylarınıza
kıymayın yarınlarımıza
sizi barışa emanet ediyorum anne
barışı size
güzellikler ancak barışla gelir bize
 
Özledim Seni Annem

Gönül yaslanmaz, ana sıcaklığı
Unutulmazmış.
Alıştım desem, unuttum desem,
Yalan güzel anam!

Yumuşacık hünerli ellerini,
Yüreğinin sıcacık sevgisini,
Yavrularına bir bir, kanat gerişini,
Unutamam biricik anam!

Yemeyip yediren, giymeyip giydiren,
Gecelerini bölen, ömrünü bize veren,
Essiz anam, özledim seni...

Biliyorum gelemezsin;
Dönülmez yolculuğun, bilinmez dünyanın,
Her gelenin gittiği mereklandığım yerdesin.

Ellerini öpemez dudaklarım,
Kollarım saramaz sevgiyle,
Boynuna dolanıp dertlenemem,
Bilirim dönüşü olmayan alemdesin.

Tuhaf!
Unutamadım sıcacık sevgini,
Kokun her bir yanımı sarmış gibi.

Sanki beni izler gibi,
Hep yanıbaşımdasın FEDAKÂR ANAM
 
Annem

Hicranın senin bitmez mi annem
Hep kederlisin, bitmez mi annem
Dert üstüne dert yükler derdine
Bunca dertlerin bitmez mi annem

Görmez misin saçlarında aklar
Bir nur gibi hep başında parlar
çehren şen ama yüreğin zâr zâr
Nice inlersin, bitmez mi annem

Bastığın toprak gözüme sürme
Sözlerin derman benim derdime
Döktüğün bunca yaş acep niye
Giryân-ı diden bitmez mi annem

Gülüşümüz gülüşün olurken
Gülşende gül gibi olursun sen
Görünmez zahirinde tek diken
Kanar yüreğin, bitmez mi annem

Bak geçiyor günlerin dem be dem
Ama bitmiyor gözlerinde nem
Gözyaşını damla damla silsem
Hüzün günlerin bitmez mi annem
 
Soyle Anne

Sakın ağlama anne dayanamam ben
Gözyaşları o güzel gözlerini harap ederken
Ben nasıl yaşarım sen üzgünken
Nasıl yaşarım söyle anne.

Dokuz ay nasıl taşıdın beni?
Yormadım mı o ince belini?
Benim için ağartmışken saçının her telini
Ben nasıl üzerim seni söyle anne.

Şafak sökmeden ağlamaya başlardım,
Uyandırırdım istemeden seni o güzel uykundan
Hatırlarım ben hastayken gitmezdin başucumdan
Sen o geceler uykusuzken,ben nasıl uyudum söyle anne!

Şimdi neden okşamazsın saçlarımı
Akarken neden silmezsiniz gözyaşımı
Yüreğimden kan damlıyor gel sar yaramı
Ben sensizliğe nasıl dayanırım söyle anne

Bir kuş yakaladım penceremden,kaçmadı
Aldım içeri doyurdum karnını
Bir gün uçup gitti elerimden senin gibi
Ona kızamadım çünkü yuvasına gitti
Ama sen nasıl bıraktın beni söyle anne

Gözümden yağan yağmur
çıkaracaksa seni o taş tabuttan
çekerim göz pınarımın önündeki engeli
Boşaltırım tüm yılların birikmiş acılarını.

Ben azgın dalgaların sürüklediği
Rotasız eskim bir gemi
Sen uçsuz bucaksız denizlerin sahili
Bir gün kavuşur muyum sahile söyle anne!

Sen soğuk kış günlerinde bana bir güneş
Sıcak yaz günlerinde bir bulut,
Acıktığım zaman bir aşsın
Şimdi sana açım, kim giderir bu alcığı söyle anne

Sıcak kucağında uyurken hatırlar mısın?
Seni asla terk etmeyeceğim değişini
Neden habersizce çekip gittin?
Neden söyle anne!

Agır geliyor taşıyamıyorum bu yükü
Cehennemden beter oldu ömrümün her günü
Sen yoksun diye mi doğmuyor güneş?
Geceler neden bu kadar uzun oldu söyle anne

Bastığım her yer diken ,tuttuğum her dal ateş
Neden gökyüzü renksiz
Bulutlarda çamura düşmüş gibi
Sen varken ağaçlar yeşildi,şimdi neden kuru söyle anne!
 
Dizlerinde Ağlamaya İhtiyacım Var Anne

Hadi yine beni kollarına al
Seyrelmiş saçlarımı
Kırışmış ellerinle okşa
Bu yalan dünyada
Tek ihtiyacım sensin Anne
Bana emanet bıraktın yokluğunu
Kalbimden gözlerime taşıyorum
Seni her düşündüğümde
Ve biliyorum ki
Sen dünyanın en şefkatli Annesiydin Anne


Seni hep görmeye alıştığım o balkonda
Beni uzaktan gördüğünde bile
Merak ve endişelerinin sevince karıştığı
O hüzünlü bakışlarını özledim
Şimdi evimin yokuşunda nefes nefese
Hep gözlerim boşluklara gebe
 
Uykusuz kalırdın benim için her gece,
Bana konuşmayı sen öğrettin hece hece,
Kucağından bırakırdın namaz kılarken sadece,
Aklından çıkarmaz, yine beni düşünürdün secdede.

Yemez içmez artırırdın tırnağından dişinden
Emzirirdin doyururdun,bırakmazdın döşünden,
Büyüyünce bile sokak sokak koştun peşimden
Sen ulvisin sen anasın senin yerin cennette

Ben hasta olsam için sızlar için için ağlardın,
Bırakmazdın gece gündüz dizlerinde sallardın,
Gözünden kıskanır esen yelden kollardın,
Hakkını ödeyemem, bu dünyada nede mahşerde.

nekadar da kötü olsalar ana anadır ulu orta yerde
ortaya konulmaz ki analar kötülük nedir bilmezler
ilk önceee anneni sevmelisinnnnnn
 
Geri
Top