• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Atatürk Müzeleri

Malatya-Atatürk Evi

Eski Halkevi binası 1981 yılında yapılan düzenleme ile Atatürk Evi olarak ziyarete açılmıştır.

Atatürk Malatya’yı ilk ziyaretlerini, Malatya’yı Adana’ya bağlayan demiryolunun 1931 yılı başlarında tamamlanması üzerine, 13 Şubat 1931 günü Adana’dan Malatya’ya trenle gelerek gerçekleştirmiştir.

Atatürk Malatya’ya, 1937 yılında Sivas-Malatya demiryolunun tamamlanması ile 14 Kasım 1937 günü tekrar gelmiş, incelemelerde bulunduktan sonra aynı gün Diyarbakır’a hareket etmiştir.

Atatürk’ün Malatya’ya ilk geldiği zaman bir gece kaldığı eski Türk Ocağı, daha sonra Halkevi Binası’nın giriş katındaki iki oda, 1981 yılında Atatürk Evi olarak düzenlenmiştir.

Girişte, sağdaki ilk oda, Atatürk’ün Halkevi’ni ziyaret ettiği sırada kullandığı masa ve koltukla döşenmiş, işlemeli bir sehpa konulmuştur.
 
Rize Atatürk Evi Müzesi

Müftü Mahallesi’nde yer alan tarihi yapı, 20. Yüzyıl başlarında yapılmıştır. Zemin kat üzeri iki katlı olup, iç sofalı ve planlı bir evdir. İkinci katta bulunan kuzeydoğudaki oda Atatürk’ün kaldığı odadır.

Atatürk, 1924 yılında çıktığı “sonbahar yurt gezisi” sırasında ziyaret ettiği Rize’de (17 Eylül 1924) Mehmet Mataracı Efendi tarafından bu evde bir gece misafir edilmiştir. Mehmet Mataracı Efendi, Atatürk’ün kaldığı odayı 1953 yılına kadar 29 yıl boyunca eşyaları ile birlikte korumuştur.

Atatürk’ün doğumunun 100. yılı nedeniyle, binanın Atatürk Müzesi şekline dönüştürülmesi için İl Özel İdaresine bağışlanması, Osman Zeki Mataracı’nın da katıldığı bir toplantıyla gerçekleştirilmiştir. Restorasyon çalışmalarının ardından bina, o zamanki adıyla Kültür Bakanlığı’na bağlanarak, 27.12.1985 tarihinde Rize Atatürk Evi Müzesi olarak hizmete açılmıştır. 2004 yılı içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden teşhir ve tanzimi yapılan bina, 17.09.2005 tarihinde yeniden hizmete açılmıştır. Evin bir bölümü Kültür Merkezi’dir.

Zemin katta, kitabeler ve mezar taşları; birinci katta, bazı ahşap yapılara ait oymalı mimari parçalar, dokuma aletleri ve etnografik eserler bulunmaktadır. İkinci katta ise, Atatürk’ün yatak odası, çalışma odaları, Atatürk’e ait giysiler, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk ile ilgili fotoğraflar ile Atatürk zamanından kalan eşyalar sergilenmektedir.
 
Sivas-Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi

Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye tarafından 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında “Milli Mücadele Karargâhı” olarak kullanılmıştır. Binanın 12 Rebiül-evvel 1310 H (5 Ekim 1892) tarihinde Sivas Valisi Mazlum Paşazade Mehmet Memduh Bey tarafından Mülki İdadi Binası olarak yaptırıldığını belirten dört satırlık kitabe, halen Sivas Müzesi’nde bulunmaktadır. 19. yüzyılın Geç Osmanlı Dönemi sivil mimarlık örneklerinden biri olan yapı, üç katlı ve iç avluludur. Dış cephelerinde taş, iç mekânlarda ise ahşap ana malzemedir.

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına üç buçuk ay süre ile resmi karargâh olarak tahsis edilen bina; Sivas Kongresi içtimalarının burada yapılmış olması, Anadolu’daki Milli Mücadele hareketinin teşkilatlandırılarak millet iradesinin her türlü baskının, kişi ve zümre idaresinin üstünde olduğunun bütün dünyada ispatlanması ve Cumhuriyet yönetiminin temellerinin burada atılmış olması ile tarihi bir hüviyet kazanmıştır.

Yapıldığı tarihten itibaren okul binası işlevini sürdüren yapı; İdadi, Sultani, Sivas Lisesi, Kongre Lisesi adları ile anılmıştır. 1930 yılındaki bir tadilatta doğu cephesindeki esas giriş batı cephesine alınmış, çatısı sacla kaplanmıştır.

1981 yılına kadar lise olarak hizmet veren bina, 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilerek müze amaçlı restorasyon ve teşhir ve tanzim çalışmaları yapılmış, bodrum katı depo, laboratuvar ve fotoğrafhane olarak; zemin katı Etnografya Müzesi; üst katı ise Atatürk ve Kongre Müzesi olarak düzenlenmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye’nin bir müddet karargâh olarak kullandıkları binanın müsamere salonunda, 4-12 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas Kongresi’nin içtimaları yapılmıştır.

Tarihi Kongre Salonu ve Atatürk’e ait çalışma ve dinlenme odası, kongrenin yapıldığı günlerdeki hali ile muhafaza edilmektedir.

Üst katta ayrıca; kongre öncesindeki olayların, Mustafa Kemal Atatürk’ün kongre hazırlığı ile ilgili tamimlerinin ve bildirilerinin sergilendiği salon; o zamanki muhaberenin temelini oluşturan telgraf odası; Sivas Kongresi ile ilgili tutanakların yer aldığı salon; merkezi Sivas’ta kurulmuş olan Anadolu Kadınları Müdafa-i Vatan Cemiyeti’ne ait bildiriler ve haberleri içeren belgeler ile İrade-i Milliye Gazetesi’nin basıldığı matbaa makinası ve bu gazeteye ait nüshaların sergilendiği salonlar bulunmaktadır.

Sivas Kongresi sırasında ve sonrasında Sivas’ta alınan tüm kararlara ait belgeler; Cumhurbaşkanlığı Köşkü-Atatürk Özel Arşivi, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih Komisyonu ve Ateşe Özel Arşivi, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı arşivlerindeki belgelerin örnekleri müzede sergilenmektedir.

Etnografik Eserler Bölümü

1892 tarihinde Sivas Valisi Memduh Paşa tarafından yaptırılan yapı, 19. yüzyıl Geç Osmanlı Dönemi sivil mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Üç katlı ve iç avlulu binanın dış cephelerinde taş, iç mekânlarında ise ahşap malzeme kullanılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye’nin bir süre karargâh olarak kullandıkları ve o tarihlerde Sultani olan bina; Sivas Kongresi’nin 4-12 Eylül tarihleri arasında burada toplanması ile tarihsel bir kimlik kazanmıştır.

1981 yılına kadar okul olarak kullanılan bina onarımı, teşhir ve tanzimi gerçekleştirildikten sonra, 1990 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Üst kattaki tarihi Kongre Salonu, Atatürk’e ait çalışma ve dinlenme odası, Kongre’nin yapıldığı günlerdeki hali ile muhafaza edilmektedir. Bu katta ayrıca; Kongre ile ilgili çeşitli belgelerin sergilendiği mekânlar bulunmaktadır. Binanın zemin katı tümüyle etnografik nitelikli eserlere ayrılmıştır.

Silah Bölümü: Osmanlı Dönemine ait kılıç, kama, kalkan, zırh, miğfer, ok, yay, tüfek, tabanca ve barutlu tüfek gibi çeşitli savaş aletleri sergilenmektedir.

A. Turan Türkeroğlu (Hacı Beslen) Odası: Etnografik nitelikli eserler, sikkeler, hat sanatının güzel örneklerinden olan levhalar, yağlıboya tablolardan meydana gelen koleksiyonunu müzeye bağışlayan Hacı Beslen’e müzede ayrı bir mekân ayrılmıştır.

Kilim Bölümü: Sivas ve yöresinden derlenen kilim ve seccade örnekleri bu kısımda yer almaktadır. 1180 tarihli Divriği Kale Camii’nin ahşap mimberi de burada sergilenmektedir.

Sivas Başodası: Osmanlı Döneminde Sivas konaklarında misafirlerin ağırlandığı baş oda; ocaklı ısınma sistemi, işlemeli perdeleri, sedirli, minderli, kırlentli oturma yerleri ve şerbetlikleriyle eskiden olduğu gibi düzenlenmiştir. Burada ayrıca mankenlerle de teşhir yapılmaktadır. Divriği Ulu Camii’ne ait ahşap eserler de bu bölümde teşhir olunmaktadır.

Bakır Eserler Bölümü: Osmanlı Döneminde günlük hayatta çok kullanılan sini, ibrik, sahan, kazan, matara, lenger, kevgir, şamdan gibi bakır eşyaların yanı sıra, çeşme lüleleri, ağırlık ölçüleri, kilit ve kapı tokmakları bu bölümde yer almaktadır.

Tekke Eşyaları Bölümü: Sivas’taki eski tekkelere ait sancak, teber, şiş, tesbih, mum, zikir tespihleri, tef, zil gibi eserler teşhir edilmektedir.

Giysiler ve El İşlemeleri: Sivas yöresine has yağlık, cepken gibi çeşitli giysiler ile seccade, havlu ve bohçalar üç salonda sergilenmektedir. Orta vitrindeki giysiler, mankenler üzerinde canlı teşhirle ziyaretçilere sunulmaktadır. Müze binasının orta avlusu halı bölümü halinde düzenlenmiştir. Sivas ve yöresine ait halılar kronolojik sıra ile sergilenmektedir. Bu avluya açılan ve koridor üzerinde bulunan ondört pencere vitrin haline getirilmiş olup; kahve takımları, gümüş takılar, yazma ve hat sanatı ile ilgili eserler, cam ve porselen eşyalar, lambalar bu vitrinde teşhir edilmektedir.

Binayı yaptıran Memduh Paşa’nın 1904 (1322 H) tarihinde Sivas’ta dokunan portre halısı ile yapılış tarihini gösteren kitabe müzenin dikkate değer eserleri arasındadır.

Prof. Dr. Şefik Dener’in müzeye armağan ettiği Kangal çorapları, halı yastık yüzleri de ayrı bir vitrinde sergilenmektedir. Gürün şalları müzede ayrı bir eser grubunu teşkil etmektedir.

Adres: Orduevi Karşısı Sivas
Tel (346) 221 04 46
Fax (346) 224 40 67
 
Samsun-Gazi Müzesi

Samsun, Merkez, Kale Mahallesi, Mecidiye Caddesi üzerinde yer almaktadır. İki katlı olan yapının dış duvarları yığma tuğla, iç bölmeleri Bağdadî olarak yapılmıştır. Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ilk gelişinde Mıntıka Palas olarak bilinen bu binada 6 gün kalmıştır.

Büyük Önder’in Samsun’a ikinci gelişlerinde (20-24 Eylül 1924) Söz konusu bina, Samsun halkı tarafından Atatürk’e hediye edilmiştir. Yine üçüncü (16-18 Eylül 1928) ve dördüncü (22-26 Kasım 1930) gelişlerinde de Samsun halkı tarafından kendilerine bağışlanan bu binada kalmışlardır.

Samsun Belediyesi tarafından Kültür Bakanlığı’na devredilen binanın restorasyonu yapıldıktan sonra, teşhir ve tanzimi gerçekleştirilerek 8.11.1998 tarihinde ziyarete açılmıştır.
 
Trabzon Atatürk Köşkü

1913 yılında yapılmış olan köşk, Cumhuriyetin ilanından sonra Özel İdare’nin mülkiyetine geçmişti. Atatürk, Cumhuriyetin ilanından sonra “Sonbahar Gezisi” adıyla büyük bir yurt gezisine çıkmıştı. Dumlupınar’dan başlayan yurt gezisinde Bursa’ya gelen Atatürk, Hamidiye Kruvazörü ile 12 Eylül 1924 günü Mudanya’dan hareket etmiş ve İstanbul Boğazından geçerek Karadeniz’e açılmıştı. Yanında eşi Latife Hanım ve arkadaşları ile birlikte Trabzon’a 15 Eylül 1924’te sabah saat 11:00’de gelen Atatürk, Trabzonlular tarafından büyük bir coşku ve heyecan içerisinde karşılandı.

Doğruca belediyeye gelen Atatürk, daha sonra eşi ve yanındakiler ile birlikte kendileri için hazırlanan Soğuksu’daki köşke giderek dinlenmeye çekildiler. Köşkün üçüncü katındaki büyük oda Atatürk’ün yatak odasıydı.

O gün akşam, Trabzon Belediye Başkanı Hüseyin Kazazoğlu, Atatürk’ün onuruna köşkün alt kat salonunda bir yemek vermiş ve birde konuşma yapmıştı. Atatürk’te bu konuşmaya cevaben; “Efendiler, hemen bütün Trabzon halkını yekpare bir samimiyet kitlesi halinde gördüm. Kadınların, çocukların, ihtiyarların gözlerinde yaş gördüm. Bu ne yüksel duygu, bu ne şefkat, bu ne asalettir” diyerek Trabzon halkına teşekkür etti.

Atatürk, ertesi gün okulları, hastaneyi ve iplik fabrikasını ziyaret ettikten sonra 17 Eylül 1924 sabahı Trabzon’dan ayrılarak Rize’ye geçti.

Atatürk’ün Trabzon ziyaretinden sonra, Özel İdare’ye ait olan bu köşk Trabzon Belediyesi’nce satın alındı. Satın alınan köşkün tapusu ve anahtarı bir Trabzon heyeti tarafından Ankara’da Atatürk’e hediye edildi.

Atatürk, 27 Kasım 1930 günü Ege vapuru ile Samsun’dan Trabzon’a geldiği zaman kullandığı ve iki gece kaldığı bu köşke, üçüncü ve son olarak 10 Haziran 1937 tarihinde yine Ege vapuru ile İstanbul’dan Trabzon’a geldiğinde uğramış ve yine iki gece kalmıştır. Trabzonlular tarafından gurur duyulan bu köşk artık o yıllarda “Atatürk Köşkü” olarak adlandırılmaya başlanmıştır.

Atatürk bu köşkü 1937 yılında Türk milletine bıraktığını noter huzurunda belgelendirdi. Atatürk’ün ölümü üzerine köşk, müze olarak düzenlendi. Trabzon Belediyesi’ne bağlı Atatürk Müzesi, bugün de halk arasında “Atatürk Köşkü” olarak anılmaktadır. Bugün köşkte, Atatürk’ün kullandığı eşyalar ve fotoğraflar sergilenmekte, köşkün girişinde, Atatürk’ün Trabzon’a ilk gelişlerinde yaptığı konuşmanın tam metni asılı durmaktadır.

Trabzon Atatürk Köşkü (Atatürk Müzesi) özellikleri hakkında kısa bilgi

Milli mücadelede karargah olarak kullanılmıştır. Köşkün üçüncü katında Atatürk’ün yatak odası, banyosu, yaver odaları, çalışma salonu vardır. Köşk, bugün geniş çiçekli bahçesi ile Trabzon’un en güzel evlerinden biri olarak tanınmakta ve Belediyenin yönetiminde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açık bulundurulmaktadır. Sağdaki küçük salonda Atatürk’ün hayatı ve Trabzon’u ziyaretlerine ait fotoğraflar bulunmaktadır. Bitişiğindeki odada ise, Atatürk’ün dinlendiği koltuk ve kanepeler bulunmaktadır. Bunlardan birinin üzerindeki plakada şu sözler yazılıdır; “Atatürk, 11 Haziran 1937 tarihinde, şahıslarına ait emvâl-i gayrimenkullarını millete bıraktıklarına dair muameleyi burada imza buyurdular.” Öteki oda, Atatürk’ün yemek salonu olarak döşelidir.
 
Uşak Atatürk ve Etnografya Müzesi

Uşak’ın ileri gelen ailelerinden olan Kaftancızadeler ailesi tarafından yaptırılmıştır. İki katlı büyük bir binadır.

1890 yıllarında yapılan bina, Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk, Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü, Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım Gündüz, 1. Ordu Komutanı Nureddin ve 4. Kolordu Komutanı Kemaleddin Sami Paşa tarafından geçici karargah binası olarak kullanılmıştır.

Atatürk, 3 Eylül 1922’de esir alınan Yunan Ordusu Başkomutanı Trikopis ile bu binada görüşmüştür. Atatürk, yanındaki kurmayları ile birlikte, Başkomutan Trikopis’in silah ve kılıcını bu binada teslim almıştır. Atatürk Trikopis’e esir muamelesi yapmayarak Türk misafirperverliği göstermiştir.

2 Eylül 1922 günü Uşak’a giren Başkomutan Gazi Mustafa Kemal binanın çıkartmalı üst katın sağındaki geniş odayı yatak odası olarak kullanmıştır.

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından sahipleri tarafından tekrar ev olarak kullanılan bina, 1973 yılında Müze yapılmak üzere kamulaştırılmış ve onarılmıştır. Tarihi yapı 1 Eylül 1978 yılında Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak açılmıştır.

Binanın özellikleri: İki katlı ahşap binanın giriş katında, yöresel etnografik malzemeler, tarihi Uşak halıları ve Eşme kilimleri ile eski silahlar, giysiler ve bazı eserler sergilenmektedir. Üst katı ise tamamen Atatürk Müzesi olarak düzenlenmiştir. Atatürk’e ait yatak odası, Atatürk’e ait giysiler, o döneme ait aynalar, sehpalar ve koltuklar bulunmaktadır.
 
Yalova Atatürk Köşkleri

Kaplıcaları ile ünlü Yalova’ya ilk olarak 1927 yılında gelen Atatürk, bundan sonraki tarihlerde sık sık ziyaret ettiği Yalova’ya özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında gelerek dinlenmiştir.Tedavi edici doğal kaynakları ve yeşilliği ile Yalova ve Termal kaplıca bölgesi, Büyük Önder Atatürk’ün de beğenisini kazanmıştır. Atatürk’ün yaptığı ziyaretlerde kendisine ilk önceleri Baltacı Çiftliği’ndeki köşk tahsis edilmiş, daha sonra Millet Çiftliği’ndeki köşk yaptırılmıştır.

Yerini, Atatürk ve arkadaşlarının seçtiği Atatürk Köşkü ise, kısa bir süre içinde tamamlanması ve bir “Atatürk Evi” niteliği taşımasıyla ayrı bir özelliğe sahiptir. 1929 yılında yapılan köşk, döneminde kullanılan eşyaları ile birlikte günümüze kadar gelmiştir. Atatürk Köşkü’nün bahçesi, Atatürk’ün vatandaşlar ile sohbet ettiği bir yer olarak ünlenmiştir. 15 defa geldiği Yalova’da bir çok yerde misafir edilen Atatürk’ün hastalığının da teşhisi burada yapılmıştır. (22 Ocak 1938)

Atatürk’ün Yalova ve termal kaplıcaları ziyaretlerinde kaldığı yerler:

1-Millet Çiftliği Köşkü

2-Baltacı Çiftliği Köşkü

3-Atatürk Köşkü

4-Yalova Termalde Atatürk Odası
 
Geri
Top